Yerel seçimler yaklaşırken Halkların Demokratik Partisi (HDP), yerel yönetimlerdeki eş başkan adaylarını halka tanıtmaya ve projelerini açıklamaya devam ediyor. "Şehir senin" sloganlarıyla yerel seçim çalışmalarını başlatan HDP'nin yerel yönetimlerde "Yerinden yönetim ve doğrudan demokrasi", "Halkların yönetime doğrudan katılmasını sağlamak" ve "Yerel yönetimi toplumsal ihtiyaçlar temelinde geliştirmek" gibi hedefleri öne çıkıyor. HDP'nin Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayları ise Prof. Dr. Nilay Etiler ve avukat Kureyş Bilgiç. Eşbaşkan Adayı Prof. Dr. Nilay Etiler, halk sağlığı uzmanı ve aynı zamanda Kocaeli Üniversitesi öğretim üyesi. Türk Tabipler Birliği'nin bir çok komisyonunda da yer alan Etiler, çevre ve halk sağlığı konusunda da bugüne kadar toplumsal muhalefetin içinde aktif rol almış. Kadın hakları savunucusu Etiler'in toplumsal cinsiyet konusunda akademik çalışmaları da var.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan Adayı Nilay Etiler, öncelikle kendilerinin ciddi bir sağlık mücadelesi verdiklerini belirterek, aday olmadan önce de mevcut siyasi partilerin seçim öncesinde sağlık programlarını incelediklerini ve partilerin sağlık konusunda ne tür projelerinin olduğunu anlamaya çalıştıklarını belirtti. HDP'nin sağlık hizmetlerinden, emekten yana bir parti olmasının çok önemli bir nokta olduğunu ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle ayrımcılığa uğrayan kesimleri kucaklamasının HDP'yi makul kıldığını kaydeden Etiler, "HDP'nin öncelikle emekten yana bir parti olması önemli. Onun dışında da bu toplumda gerek etnik ayrımcılığa uğramış, gerek inançları gerekse de cinsel kimliği nedeniyle ayrımcılığa uğramış olan kesimleri kucaklaması HDP'yi tercih etmenin en önemli nedenlerinden. Çünkü kapitalist sistem, insanların Türk veya Kürt olması, kadın erkek olması, gibi bir takım ayrışmalarla insanlar üzerinden para kazanıyor. Ben hayatım boyunca buna karşı oldum. Şu anda HDP bu anlamda kendimi ait hissedebileceğim bir parti" dedi. Son yıllarda doğaya ciddi saldırıların olduğunu, Gezi Parkı'nın da buna örnek olduğunu vurgulayan Etiler, "Son yıllarda artık doğaya ciddi bir saldırı var. Bu Gezi eylemlerinde de kendini gösterdi ama sadece o değil, Bergama'da altın madeninden dolayı mağdur olan köylülerin mücadelesi var. Şu anda Karadeniz'de hidroelektrik santrallere karşı süren mücadele var. Bunların hepsini biz HDP'de formüle edebiliyoruz. O yüzden ben bu partiden aday oldum" dedi.

HDP'nin bir alternatif olduğunu ve bunun nedeninin ise doğrudan demokrasiyi önermesi olduğunu kaydeden Etiler, "Bizim bu seçimdeki sloganımız 'şehir senin' sloganı. Bunu farklı şekillerde söyleyebiliriz. Mesela 'mahalle senin', 'sokak senin' ya da 'şehir engellinin', 'şehir kadının' bu şekilde de formüle edebiliriz. 'Şehir senin' demek, sen nasıl istiyorsan o şekil yönetebilirsin demek. Mahallelerde kurulan meclislerle ya da kadın meclisleriyle o bölgenin ihtiyaçları saptanıp onların önerdiği bir çözüm üzerinden bir yönetim anlayışımız var. Yukarıdan dayatan, dikte eden ya da şu anda gördüğümüz gibi bir takım çıkar çevreleri için planları, programları değiştiren yönetim anlayışımız asla olamaz. Biz yaklaşımımızda doğrudan demokrasiyi öneriyoruz" diye aktardı. HDP'yi diğer partilerden ayıran özelliklerinden bir tanesinin de eşbaşkanlık sistemi olduğuna vurgu yapan Etiler, "Bu hayatta tolumun yarısını kadınlar oluşturuyorsa o zaman siyasetin de yarısını, çalışma hayatının yarısını kadınlar oluşturmalı. Yöneticilikse eğer onların da yarısını kadınlar oluşturmalı. Ama böyle olmadığını görüyoruz. Bu zaten toplumsal cinsiyet eşitsizliğidir. Türkiye bu anlamda puanı çok kötü olan ülkelerden birisi ve giderek de geriliyor" dedi. Kadının siyasete girişini cesaretlendirmek gerektiğini ve bir erkek yöneticinin karşısında mutlaka aynı yetkilere sahip bir kadın adayın olması gerektiğini söyleyen Etiler, "Kadını siyasete koymanın araçlarından birisi de HDP'de uygulanıyor. Hem eşbaşkanlık sistemi hem de 'fermuar sistemi' diyebiliriz buna. Bu sistem HDP'de yer buluyor ve kadın temsiliyeti sağlanıyor. Eğer erkek bir yönetici varsa karşısında mutlaka aynı yetkilere sahip bir kadın aday oluyor. Bu fermuar sisteminde kadın katılım oranını mecliste de en az yüzde 50 olarak hedefliyoruz" dedi.

Ataerkil sistemin kadını hapsettiğini, muhafazakar iktidarların da bunu pekiştirdiğini, kadının evde yaptığı işin kadının rolü olarak belirlendiğini kaydeden Etiler, günümüz anlayışında sokakların kadınlar için yasaklandığını ve kadınların sokakları ancak belli kurallar çerçevesinde kullanabildiğini söyledi. Kadınların gece sokağa çıkamadığını aktaran Etiler, "Kadınların sokakta uğradıkları, maruz kaldıkları olaylarda mahkemelerce 'orada kadının ne işi var' şeklinde karşılanır. Kadın kentin alanlarını kullanamaz durumda" dedi. Bir kadının özgürleşebilmesi için kentin bütün alanlarını kullanabilmesiyle mümkün olabileceğini aktaran Etiler, "Biz o yüzden kadınlar için güvenli bir kent yaratacağız. Bu sadece kadınlar için değil çocuklar için de böyle. Çocuklar için aslında kentler hiç güvenli değil. Biz kamusal alanları, bu kentin ortak alanlarını kadınların kullanımına açacağız ve gerekli bütün düzenlemeleri yapacağız" dedi. Çalışan kadınların sorununun kısır bir döngü haline geldiğini ve kadının toplumsal cinsiyet rolleri yüzünden eve hapsedildiğini aktaran Etiler, bu tür sorunların kadının çalışma hayatına girememesi ile sonuçlandığını belirtti. Kadının çalışma hayatına girdiği zamanda evdeki sorumluluklarının devam ettiğini söyleyen Etiler, "Bu yüzden kadınlar için 'son köle' diyorlar. Çocuk bakımı, yaşlı ve hasta bakımı konularında belediye olarak toplumsal eşitsizliği azaltacak çalışmalar yapacağız. Bu anlamda en somut projemiz 24 saat çalışan kreşler olacak. Çalışan kadınların gece vardiyasına giderken çocuklarını güvenle teslim edebileceği yerler, gözü arkada kalmadan, yine okuldan erken gelen çocuklar için çocuk bakım evi gibi projelerimiz de var" dedi.

Kocaeli'nin aynı zamanda bir öğrenci kenti olduğuna vurgu yapan Etiler, Kocaeli Üniversitesi'nin 70 bine yakın öğrencisinin olduğunu ve öğrencilerin ulaşım sorunu yaşadığını belirterek, "Bu öğrenciler için bir ulaşım sorunu var. Ulaşım sorunu genel olarak bütün kentte yaşayanlar için de var. Bu sorunları çözmek için de bir takım önerilerimiz var. Öğrencilerin yaşam alanlarıyla ilgili sıkıntıları var. Buraya bir aile çocuğunu getirip kayıt yaptırdığı zaman gözü arkada kalıyor bırakıp gittiğinde. İşte bu açıdan da yaşam alanları oluşturmayı planlıyoruz. Bunlar için ortak çamaşırhaneler, öğrencilerin karınlarını doyurabilecekleri belediye yemekhaneleri önerilerimiz var. Hem orta öğretimler için hem de üniversite öğrencileri için ulaşım ücretsiz olacak" dedi.

31.01.2014