Ekonomi Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcımız Garo Paylan, ‘Korona Virüs Salgınına Karşı Ekonomik Güvence Yasa Teklifi’ni kamuoyuyla paylaştı. TBMM’de yaptığı açıklamada Paylan, şunları söyledi:
Milyonlarca vatandaşımızın şu anda herhangi bir geliri yok. Elde avuçta olanı da harcamış durumda. Evine ekmek götüremeyecek durumda. Bununla ilgili biliyorsunuz Cumhurbaşkanı bir paket açıkladı. O paketten vatandaşlarımıza yalnızca kolonya düşmüştü. O kolonya da herhalde çok az vatandaşımıza ulaşmıştır.
IBAN vermek kasada para olmadığının itirafıdır
Bütün dünya devletleri, bu krizde vatandaşına 'evde kal, senin işin aşın, ekmeğin, temel ihtiyaçların benim güvencemde' derken, Tayyip Erdoğan vatandaşımıza yalnızca kolonya vaat etti. Bu da yetmedi, vatandaşın hesabına para yatırması gerekirken vatandaşına IBAN numarası verip onlardan para istedi. İşte, maalesef bu, kasada para olmadığının itirafıdır. Dün Plan Bütçe Komisyonuna biliyorsunuz 62 maddelik bir yasa teklifi gündeme geldi. Yaptığımız görüşmelerde anladık ki, az önce AKP Grup Başkanvekili de açıkladı, 13-14 maddelik bir yasa teklifi Plan Bütçe Komisyonunun gündemine gelecek.
AKP’nin teklifi işverene ‘ay sonuna kadar işçileri çıkar, diğerlerini de ücretsiz izne ayır’ diyor
Değerli arkadaşlar bu teklifte çok tehlikeli iki madde var. Biliyorsunuz 'kısa çalışma ödeneği' adı altında, işçilerin gelirlerinin bir bölümünü karşılayacak bir düzenleme getirilmiştir. Yani işçiye, asgari ücretliye 1752 TL ödemeyi vaat eden devlet, şimdi yeni kanunla diyor ki, “işten çıkarmaları yasaklıyorum” ama ne zaman, kanun yürürlüğe girdiği zaman. Kanun ne zaman yürürlüğe girecek, ay sonunda yürürlüğe girecek. Yani ay sonuna kadar milyonlarca işçiyi çıkarabilirsin ey işveren, bunlar işsiz kalacaklar. Başka ne diyor? Kalan işçin varsa da bunları da ücretsiz izne çıkarabilirsin diyor. Yani işten çıkarmaları yasaklıyor, ama bir yandan da bütün işçileri ücretsiz izne gönderen bir düzenlemeyle karşı karşıyayız.
Ücretsiz izne çıkarılacak işçiye verilecek 1170 TL sefalet ücretidir
Peki, işverenler bütün işçileri ücretsiz izne gönderecek de bu işçiye devlet ne ödeyecek? İşsizlik Sigortası Fonu’ndan bir işçiye ayda 1170 TL ödenecek. Açlık sınırının 2400 TL olduğu ülkemizde, işçiyi ücretsiz izne çıkarıyor devlet ve bu işçiye de 'yalnızca 1170 TL ödeyeceğim' diyor. Bu 1170 TL bir açlık ücretidir. Bu 1170 TL sefalet ücretidir. Ve bu açlık ve sefalet ücretine milyonlarca vatandaşımız daha katılma riskiyle karşı karşıyadır. Bu açıdan bütün vatandaşlarımızı tepki vermeye çağırıyorum.
İşçiler çalıştırılıyor, salgın yayılıyor ve iktidar grevleri yasaklıyor
İkinci çok tehlikeli madde de bu torbada arkadaşlar, biliyorsunuz temel ihtiyaç maddeleri dışında pek çok sektörde faaliyetler devam ediyor. Her gün kameralara yansıyor, inşaatlarda 200-300 işçi aynı ortamda çalışıyor, daracık mekanlarda bir arada yemek yiyor, daracık koğuşlarda bir arada yatıyor. Ve bu ortamlarda salgın yayılıyor arkadaşlar. Maalesef bu konuda, hükümet, iktidar ve Saray herhangi bir tedbir almıyor. Salgın buralarda yayılıyor ve işçiler hastalığa yakalanıyor, salgını evlerine taşıyor ve pek çok vatandaşımız hayatını kaybediyor. Buna işçiler tepki göstermeye başladılar. Şimdi bu torba yasada iktidar ne getiriyor biliyor musunuz? “Grevi yasaklıyorum” diyor.
AKP’nin yasa teklifi işçi düşmanıdır
Yani işçi bu duruma tepki gösterip greve giderse, işi bırakıyorum derse, bunu yasaklayan bir düzenleme var. Hem işçiyi ücretsiz eve gönderen, hem 1170 TL’lik sefalet ücretine mahkum eden hem de bunlara tepki gösterirse de “grevi yasaklıyorum” diyen bir yasa teklifiyle karşı karşıyayız. İşçi düşmanı bir yasa teklif ile karşı karşıyayız. Buna hep beraber tepki göstermeliyiz.
AKP’nin vicdansız teklifine karşı bütün kesimleri güvenceye alan bir teklif sunuyoruz
Biz bütün bunlara karşı, AKP’nin verdiği bu vicdansız yasa tekliğine karşı HDP’nin yasa teklifini verdik arkadaşlar. Koronavirüs Salgınına Karşı Ekonomik Güvence Yasa Teklifini Meclis Başkanlığı’na bugün sunduk. AKP’nin vicdansız yasa teklifine karşı HDP’nin bütün sosyal kesimleri, işçiyi, emekliyi, esnafı, dar gelirliyi, kadınları, gençleri güvence altına alan yasa teklifini bugün itibariyle Meclis Başkanlığı’na sunduk. Bu yasa teklifini sizlere açıklamak istiyorum:
1- İşten çıkarmalar yıl boyunca yasaklanacaktır.
2- Temel ihtiyaçlar dışındaki sektörlerdeki faaliyetler 30 Haziran 2020 tarihine kadar durdurulacaktır. Ve bu süreyi uzatma yetkisi Cumhurbaşkanına verilmelidir.
3- Salgın süresince işçiler ücretli izne çıkarılacaktır.
4- Tüm işsizlere ve 2.500 TL’nin altında geliri olanlara herhangi bir şart aranmaksızın doğrudan gelir desteği sağlanacaktır.
5- Geliri olmayan kadınlara her ay 2.500 TL doğrudan gelir desteği sağlanacaktır.
6- Salgın süresince, ülkemizde yaşayan mülteci ve göçmenlere, her ay 2.500 TL gelir desteği sağlanacaktır.
7- En düşük emekli maaşı 2.500 TL olacaktır.
8- Çiftçi borçları ertelenecektir. Çiftçi destekleri derhal ödenecektir.
9- Salgın süresince, tüm esnaflara her ay 2.500 TL doğrudan gelir desteği yapılacaktır.
10- Salgın süresince; bankalara olan kredi kartı, ihtiyaç kredisi ve diğer tüm krediler faizsiz ertelenecektir.
11- Salgın süresince, tüm kira ödemeleri durdurulacaktır. Yalnızca kira geliri ile geçinenler desteklenecektir.
12- Elektrik, su, doğalgaz, telefon ve internet ihtiyaç sınırına kadar ücretsiz olacaktır.
13- Asgari ücret vergiden muaf olacaktır.
14- Gençlerin Kredi Yurtlar Kurumu’na olan tüm borçları silinecektir.
15- Özel sağlık kuruluşları kamulaştırılacaktır. Tüm özel sağlık kuruluşlarının kamulaştırılmasını istiyoruz.
Teklifimiz kadınları, işsizleri, işçiyi, emekliyi güvenceye alıyor
Gördüğünüz gibi değerli arkadaşlar, bu 15 maddelik Korona Virüse karşı tedbir ile bütün sosyal kesimler güvence altına alınmış olunacak. Emekliler, işçiler, işsizler, dar gelirliler, kadınlar herkes güvence altına alınmış olacak. Şimdi diyecekler ki; "Bunun kaynağı nereden geliyor? Bol keseden istiyorsun da bunun kaynağı nerede? Ben 2 milyon vatandaşa yalnızca 1000 TL veriyorum o da tek seferliğine verebiliyorum. Sen paketinde en az 20 milyon vatandaşa doğrudan gelir desteği vaat ediyorsun hem de 1000 TL değil, 2500 TL vaat ediyorsun".
İktidar bütçe tercihlerini değiştirirse gereken 200 milyar TL bütçede var
Evet, bunun 20 milyon vatandaşımız için aylık maliyeti 50 milyar TL. Bu salgın 4 ay sürse 200 milyar. Diyeceksiniz ki bu kaynak büyük; ancak bu 200 milyar TL kaynak var, yok değil. Nerede var, bütçede var. Eğer iktidar tercihlerini değiştirirse, bütçe tercihlerini değiştirirse bu 200 milyar TL kaynak yalnızca bütçede var.
Saraylara, yandaşlara ayrılan ödenekten vazgeçersek 200 milyarlık kaynağı bütçeden sağlayabiliriz
Yani saraylara artık kaynak aktarılmazsa, yandaşlara kaynak aktarılmazsa, silahlara giden kaynaklar durdurulursa bu 200 milyarlık kaynağı bütçeden sağlayabiliriz. Bu yılki güvenlik harcamalarımız 200 milyar TL tutacak fakat barışçıl politikalar sürdürerek; içeride ve dışarıda 200 milyar TL tasarruf edebiliriz. Saray örtülü ödenekle birlikte 20 milyar TL harcıyor. Bu kaynağın büyük bir bölümü israfa gidiyor. Saraylara, yazlık saraylara, kışlık saraylara gidiyor. Eğer bunu kesersek 20 milyar TL tasarruf edebiliriz. Yandaşlara 40 milyar TL ödenek gidiyor, bu 40 milyarın büyük kısmı israftır. Aynı zamanda da işsizlik sigortası fonunda 130 milyar TL var bu da bu kara günler için kullanılmalı, bu çerçevede bu 200 milyar TL’nin kaynağı bütçede var.
İşten çıkarılmaların yasaklanmasını istiyoruz
Son olarak şunu söyleyeyim; bizler işten çıkarılmaların yasaklanmasını istiyoruz, ücretsiz izne hayır diyoruz, sefalet ödeneğine hayır diyoruz, zorunlu olmayan işlerin derhal durdurulmasını istiyoruz. Şu anda işsiz olan, aşsız olan, geliri olmayan tüm vatandaşlarımıza da -ki bu devletin görevidir- doğrudan gelir desteği verilmesini öneriyoruz.
14 Nisan 2020