Kürkçü'nün önergesi şöyle:
Çeşitli siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri ve yurttaşların bir araya gelerek oluşturduğu bir siyaset platformu olan Birleşik Haziran Hareketi, kuruluşunu duyurduğu tarihten bu yana çalışmaları esnasında güvenlik güçlerinin baskılarına maruz kalmaktadır.
11 Aralık 2014 tarihinde Birleşik Haziran Hareketi Bartın forumuna çağrı afişi yapan 5 Bartın Üniversitesi öğrencisi, polis tarafından gözaltına alınmış ve para cezası kesilmiştir. 9 Ocak 2015 tarihinde Karabük'te Birleşik Haziran Hareketi'nin 11 Ocak'ta yapacağı "Laik ve Bilimsel Eğitim İçin Ayaktayız" eyleminin bildirilerini dağıtan Birleşik Haziran Hareketi üyeleri polis tarafından gözaltına alınmıştır. 23 Ocak 2015 tarihinde Ankara Dikmen Sokullu Lisesi önünde “Bilimsel ve Laik Eğitim için Ayaktayız!” sloganıyla 11 Şubat’ta gerçekleştirilecek boykotun çalışmasını yapan dört Birleşik Haziran Hareketi üyesi gözaltına alınmıştır. Bunlar örneklerden sadece birkaçıdır.
Anayasanın "Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti" başlıklı 26. Maddesinde "Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar" denmektedir.
Kürkçü, önergesinde şu soruları Âlâ'ya yöneltti:
1. Birleşik Haziran Hareketi aktivistleri, içeriğinde kendi politik düşüncelerini anlattıkları bildirileri dağıtırken kolluk kuvvetleri tarafından hangi gerekçeyle engellenmektedirler?
2. Bugüne kadar, Birleşik Haziran Hareketi mensubu veya aktivisti kaç kişi hangi gerekçelerle gözaltına alınmış, haklarında hangi hukuki işlemler yapılmıştır?
3. Fikirlerini özgürce yayma hakkına sahip olan yurttaşları engelleyen kamu görevlileri hakkında hukuki/idari işlem yapılmış mıdır?
4. Bundan sonra anayasal haklarını özgürce kullanmak isteyen siyasi partiler, dernekler, birlikler, gruplar, hareketler ve yurttaşların engellenmemesi için bakanlığınızın aldığı önlemler nelerdir?