Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MGSÜ) Sosyoloji Bölümü ve Disiplinler Arası Kültür Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin Cezayir Toplantı Salonu'nda düzenlediği iki günlük "Gezi Parkı Direnişi: Ortak Alan Mücadelesinden Yeni Mücadele Alanlarına Sempozyumu"nun son oturumunda HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, "Gezi sonrası Sosyalist Hareket" başlıklı sunum yaptı. Moderatörlüğünü Foti Benlisoy'un yaptığı oturuma MGSÜ öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Cemal Yalçıntan, İMECE Toplumun Şehircilik Hareketi'nden Hatice Kurşuncu, yazar Erdal Partog, Fatih Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Dr. Nil Mutluer ile HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, konuşmacı olarak katıldı.
Sempozyumda "Gezi sonrası Sosyalist Hareket" başlıklı bir konuşma yapan HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, Gezi'den önceki Türkiye sol hareketinin geçmişini, gençlik, işçi ve öğrenci hareketinin tarihini hatırlattı. Önceleri, isyan ve mücadelenin daha çok fabrika ve üniversite alanlarında ortaya çıktığını, ancak Gezi ile birlikte mücadele mekanlarına kentlerin de katıldığını aktardı. Gezi'yi "isyan" olarak niteleyen Kürkçü, "Bu isyanın mekanı, sermayenin çağımıza özgü kendini ve hakimiyetini yeniden üretme mekanı olduğu için özgülüğünü ortaya koydu. Gezi, Türkiye'nin geleceğinin keşfi isyanı oldu. Gezi'nin önemi, merkezi idare olmadan toplumun kendi kendini yönetebilmesi kabiliyeti olduğu bilincinin ortaya çıkması oldu" dedi. Kürt siyasal hareketi ve Kürt toplumunun Gezi sürecinde durduğu noktayı değerlendiren Kürkçü, "Kürdistan'da kent yönetimi ve kent ahalisi birbirini dışlamıyor. Yerel yönetim pratiği olduğu için Kürdistan ile Türkiye birbirinden beslenmedi. Kürdistan bu isyanı çok önceden yaşadığı için aynı konjonktürdeki isyanın parçası olmadı" diye konuştu.
09.05.2014
Sempozyumda "Gezi sonrası Sosyalist Hareket" başlıklı bir konuşma yapan HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, Gezi'den önceki Türkiye sol hareketinin geçmişini, gençlik, işçi ve öğrenci hareketinin tarihini hatırlattı. Önceleri, isyan ve mücadelenin daha çok fabrika ve üniversite alanlarında ortaya çıktığını, ancak Gezi ile birlikte mücadele mekanlarına kentlerin de katıldığını aktardı. Gezi'yi "isyan" olarak niteleyen Kürkçü, "Bu isyanın mekanı, sermayenin çağımıza özgü kendini ve hakimiyetini yeniden üretme mekanı olduğu için özgülüğünü ortaya koydu. Gezi, Türkiye'nin geleceğinin keşfi isyanı oldu. Gezi'nin önemi, merkezi idare olmadan toplumun kendi kendini yönetebilmesi kabiliyeti olduğu bilincinin ortaya çıkması oldu" dedi. Kürt siyasal hareketi ve Kürt toplumunun Gezi sürecinde durduğu noktayı değerlendiren Kürkçü, "Kürdistan'da kent yönetimi ve kent ahalisi birbirini dışlamıyor. Yerel yönetim pratiği olduğu için Kürdistan ile Türkiye birbirinden beslenmedi. Kürdistan bu isyanı çok önceden yaşadığı için aynı konjonktürdeki isyanın parçası olmadı" diye konuştu.
09.05.2014