Kürkçünün ana dili hakkına ilişkin konuşması

İzmir Milletvekilimiz Ertuğrul Kürkçü, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde “Avrupa'da bölgesel veya azınlık dillerinin korunması ve geliştirilmesi” oturumunda söz alarak şunları söyledi:

Avrupa Bölgesel ve Azınlık Dilleri Şartı Avrupa Konseyince üye devletler için başlıca yol gösterici olarak 1992'de imza altına alınmış olmasına rağmen ne yazık ki üyelerin neredeyse yarısınca henüz imzalanmış değil.

Avrupa'da konuşulan 200'ü aşkın dilin yarısından fazlası ulusal ya da bölgesel düzeyde hala resmi tanınmadan yoksun olduğu için durum – raportörün belagatla altını çizdiği gibi- kaygı verici. Dahası, bu dilleri konuşan topluluklar nüfusları ne kadar azsa yok olmaya da o kadar açık bırakılıyorlar. Bu durum Avrupa'da en az 47 milyon kişiyi etkiliyor.

Bu durum doksanlardaki dramatik rejim değişikliklerinin ardından Şart kapsamına giren bir çok orta ve doğu Avrupa ülkesi için geçerli olmakla birlikte Avrupa Konseyi'nin kurucu ülkeleri de raporda dile getirilen eleştirilerden bağışık değiller. Birleşik Krallık'ta yaşayan İrlandalı, İskoç ve Gallilerin karşı karşıya kaldıkları güçlüklerin, raporda dile getirilen Ukrayna'daki Rusça konuşanların hakları ya da Macaristan'daki Romenler ve Arnavutluk'taki Makedonların sorunlarına dair ateşli tartışmaların gerisinde kalması gerekmiyor.

Dahası, resmi dilleri AKPM'nin çalışma dili olan Belçika, Fransa, İtalya gibi ülkeler henüz Şartı onaylamadıkları gibi Portekiz, Türkiye, Yunanistan gibi kurucu ülkeler de Şartın yanından bile geçmiş değiller.

Dolayısıyla rapor üye devletlerin dikkatini yeniden bölgesel ve azınlık dillerin önem ve gerekliliğine çekmeyi gözetmekle zamanında ve meşru amaç güdüyor.

Bu vesileyle AKPM'nin dikkatini OHAL ilanı sonrasında Kürt dili ve Kürtçe konuşanlar üzerinde daha da artan baskılara çekmek isteriz.

25 milyon Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının konuştuğu tahmin edilen Kürtçe, Temmuz 2016'dan bu yana yürürlükte olan OHAL altında bir kere daha lanetli bir dil haline geldi. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu yana resmen tanınmayan Kürtçe şimdi kamusal yaşamdan zorla dışlanıyor, Kürtlerin yaşadıkları ilçe ve kentlerde belediyelerin sunduğu iki dilli hizmetler kaldırılıyor ve belediye başkanlarının kendileri de yerlerini yukarıdan atanan kayyımlara bırakıyor.

Raporun da haklı olarak altını çizdiği gibi ana dili kişinin kimliğinin başlıca kaynağı ve kişinin kimliği de onun onurudur.

AKPM üyesi ülkeleri bölgesel ve azınlık dilleri baskı altına almaya son vermeye ve Avrupa Bölgesel ve Azınlık Dilleri Şartı'nı onaylayarak yürürlüğe koymaya çağırıyorum.

26 Ocak 2018