
İzmir Milletvekilimiz Ertuğrul Kürkçü, Meclis Genel Kurulunda, partimiz tarafından ÖSO içinde yer alan örgütlerin El Kaide türevi gruplar olduğu yönündeki iddiaların araştırılması amacıyla verilen önerge üzerine söz aldı. Kürkçü, şöyle konuştu:
ÖSO, Türkiye'nin Afrin harekatındaki başlıca müttefiki. Türkiye tarafından donatılan, eğitilen ve savaşa sürülen bu ordu esasen Afrin'de yürütülen harekatın ön saflarında, insanlığa karşı işlenen suçların da başlıca müsebbibi.
Saldırılara gerekçe gösterilen BM maddeleri DAEŞ’le ilgili
Bunun araştırılması gerekir çünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi şöyle bilgilendirildi: Bu seferin gerçekleştirilmesinin sebebi, Birleşmiş Milletler şartının 51'inci maddesi ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2004 ve 2016'da alınmış 3 kararı. Ancak, bu kararları incelediğimiz zaman bu kararların DAEŞ üzerine alınmış olan kararlar olduğunu ve DAEŞ'in 6 yöneticisinin aranan terörist kişiler listesine yerleştirilmesiyle ilgili olduğunu görüyoruz. 51'inci madde sadece ve sadece öz savunma hakkını devletlere tanıyor, Birleşmiş Milletler şartını kabul etmenin öz savunmadan vazgeçmek anlamına gelmediğini söylüyor. Ancak, bu gerekçelere dayanılarak Türkiye'nin bir askeri tehdit altına girmiş olduğunu söyleyebilecek hiçbir emare yok.
Afrin operasyonu tamamen afaki
ÖSO'nun bu süreçteki rolü ve anlamı nedir diye baktığımız zaman gördüğümüz şey şudur: Aslında bu savaşı yürüten siyasi irade, Hükümet ve Cumhurbaşkanı esasen Suriye içinde kolonlar meydana getirmek istemektedir. Suriye'de nüfus yapısını değiştiren adımlar atmak istemektedirler. Suriye'nin demografisini kendi çıkarları istikametinde şekillendirmek istemektedirler. Bunun için Türkiye Büyük Millet Meclisinden almış oldukları bir onay olmadığı gibi, bu faaliyeti meşru gösterebilecek ne bir uluslararası yasa ne de bir iç hukuk metni vardır. Tamamen afaki, tamamen sahada gücü gücüne yeten ilkesine göre belirlenmiş bir faaliyetten bahsediyoruz.
Kuvayı Milliye bir haydut ordusu derecesine düşürülmektedir
Öte yandan, Özgür Suriye Ordusu Kuvayı Milliye'ye benzetilmek istenmekle hem Özgür Suriye Ordusu'na hiç hak etmediği bir paye verilmekte hem de Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesinin tohumu olan Kuvayı Milliye hareketi bir haydut ordusu derecesine düşürülmektedir.
Türkiye neden ötürü Suriye'de bir iç savaşın tarafı olacaktır?
Özgür Suriye Ordusu, yabancı istilaya karşı kendi vatanını savunanlardan oluşmuyor. ÖSO, İhvanı Müslümin'in Esad rejimine karşı başlattığı ayaklanmayı benimseyerek Suriye ordusunun saflarından ayrılan subay ve askerlerden oluşan birliklerin başlattıkları bir iç savaşın tarafıdır. Türkiye neden ötürü Suriye'de bir iç savaşın tarafı olacaktır? Niçin Suriye'nin çoğulcu, zengin, geniş toplumunu bir avuç ihvanın etrafında mütalaa ederek desteğini onun yanına koyacaktır? Türkiye'deki Alevi'nin Sünni'nin, Türk'ün Kürt'ün, inananın inanmayanın Hükümeti, Suriye'de kendi itikadına göre bir haydut ordusunu harekete geçirecektir.
Çocukların kafasını kesenler Türkiye’nin müttefikleri
Bakın, Ceyşul İslam; bunlar iç savaşta Esad rejimiyle kavgalarında ele geçirdikleri Esad rejimine bağlı subayların ve askerlerin eşlerini, Alevi oldukları için kafeslere kapatarak canlı kalkan olarak kullandılar. Bu bizim müttefikimiz mi? Türkiye böyle bir ittifakı mı hak ediyor? Nurettin Zengi Tugayı 12 yaşındaki bir Filistinli çocuğun boğazını kesiyor rejime sadıkmış diye. 12 yaşındaki çocuk rejime sadık olsa ne olur, olmasa ne olur? İşte, bizim müttefiklerimiz bunlar ve Afrin'i ele geçirmeye çalışıyorlar.
Hak etmedikleri ölümlerle dünyadan ayrılıyorlar
Bu savaşta askerlik görevini yerine getirmeye mecbur oldukları için savaşanlar ya da DAİŞ'e karşı savaşarak elde etmiş oldukları hak ve özgürlüklerini savunmak için karşı koyanların, hayatlarını niçin feda ettiğini Türkiye düşünmek zorundadır. Bu çatışmada şu ana kadar hayatlarını kaybeden herkese rahmet diliyoruz, ailelerine, geride kalanlara sabır diliyoruz. Hak etmedikleri ölümlerle bu dünyadan ayrılıyorlar. Ne oraya gidenlerin bu mücadelede, bu saldırıda bir payı ve hakkı var ne de orada buna maruz kalanlar bunu hak etmişlerdi.
Bu maceraya son vermek için TBMM araştırma yapmalı
Türkiye Amerika Birleşik Devletleriyle birlikte eğittiği, donattığı ve savaşa sürdüğü bu kuvvetlerle Suriye'de kendine yakın sınır bölgelerinde koloniler oluşturmak, bir tür kolonizasyon sürecini başlatmak istemektedir. Ne uluslararası hukuk ne iç hukuk buna cevaz vermemektedir. Gücünü ve yetkisini uluslararası hukuktan, Anayasa'dan almayan bir askeri harekat eninde sonunda bir macera olarak sonuçlanacaktır. Bu maceraya son vermek için bu araştırmaya destek vermeye Meclisi davet ediyorum.
Afrin'e kimleri yerleştirmeyi planlıyorsunuz?
Bakın, Cumhurbaşkanınız diyor ki: "Afrin'i Münbiç takip edecek. Irak sınırına kadar bölge terörden temizlenecek. Münbiç'i gerçek sahiplerine bırakacağız. Münbiç yüzde 95'le Aparlarındır, orada Kürt yoktur. Hesap başkadır. İnşallah Afrin de halledildiği zaman ülkemizdeki mülteciler Afrin'e dönecekler." Afrin'den Türkiye'ye kim göç etti? Hiç kimse. Afrin, bütün bu savaş boyunca savaştan asude kalmış hemen hemen tek bölgeydi Suriye'de. Şimdi, Afrin'e kimleri yerleştirmeyi planlıyorsunuz eğer hiç kimse gitmemişse? Tersine Afrin, Suriye'nin başka yerlerinde evlerinden olmuş, göç etmek zorunda kalmış olanların sığındıkları müreffeh bir ilçe, bir kasabaydı. Nüfusu 200 binden şimdi belki 400 bin, 500 bine kadar çıktı. Şimdi, buraya mı yerleştirilecek? Böyle bir nüfus politikası izlediğini ben söylemiyorum Cumhurbaşkanınız söylüyor.
ÖSO denilen haydut topluluğunun meşruiyeti yoktur
O yüzden, bu savaşın meşru gerekçesi Kobani'de ya da başka yerlerde olanlar değil, orada bir şey olmuyor. Bu savaşın meşru gerekçesi Afrin'de bir şey olduğu. Ne oluyor Afrin'de? Dayandığınız bütün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları DAEŞ'e ilişkin. Afrin de DAEŞ'in olmadığı tek bölge Suriye'de, giremediği, hiç doğamadığı bir yer.
Bu "Özgür Suriye Ordusu" denilen haydut topluluğunun herhangi bir meşruiyeti yoktur. Uluslararası toplum tarafından da artık tanınmamaktadır. Her ülkenin kendi Özgür Suriye Ordusu vardır. Türkiye de kendisine bir tane kurmuştur.
31 Ocak 2018