Kürt halkının demokratik siyasal mücadelesinin önemli değerlerinden olan eski HADEP Genel Başkanı, çok değerli mücadele arkadaşımız, ağabeyimiz Murat Bozlak’ı kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz.
 
Kendisi yaşadığı onca baskı karşısında direnişle yürüttüğü siyasal mücadelesi gibi, yakalandığı amansız hastalık karşısında da yaşam mücadelesini son nefesine kadar sürdürdü.

Onun bu mücadeleci kişiliği bütün siyasi yaşamının bir özeti gibidir. HEP’ten HDP’ye uzanan siyasi yaşamı, mücadele tarihiyle doludur. Mücadelesi sırasında kurşunlara hedef olma dahil bir çok bedel ödemiş bir şahsiyettir.

Haksızlıklara ve adaletsizliklere karşı hukukçu kimliğiyle verdiği hukuk mücadelesini 1991’de siyasi mücadeleye dönüştüren Bozlak, Kürt halkının demokratik siyasal mücadelesinin önemli bir kilometre taşı olan HEP’in kurucuları arasında yer aldı. Devletin hazmedemediği HEP’in kapatılmasının ardından kurulan Demokrasi Partisi’nde siyasal mücadelesine devam eden Bozlak, mücadele arkadaşları; Muhsin Melik, Mehmet Sincar ve Vedat Aydın kontrgerilla cinayetlerinde katledilirken, bu en zor dönemlerde en riskli görevleri üstlenmekten kaçınmadı; mücadele bayrağını yere düşürmedi. 1994’te DEP Genel Sekreterliği görevi sırasında kontrgerillanın silahlı saldırısında bu kez kendisi ağır yaralandı, ancak geri adım atmadı, Kürt halkının özgürlük ve demokrasi davası için kararlı adımlarla mücadeleye devam etti.

DEP’in kapatılmasıyla birlikte bayrağı devralan HADEP’in Genel Başkanlık görevini üstlenerek, kurşunlar, parti kapatmalar karşısında geri adım atmayacağını bir kez daha herkese gösterdi. Devlet, bu kez O’nu ve HADEP yönetim kadrolarını 23 Haziran 1996’daki bayrak provokasyonunun yaşandığı kongre sonrası tutuklayarak cezaevine attı. Kürt halkının demokratik zemindeki direnişini bu şekilde kırmayı hedeflediler. Ancak kaldığı cezaevini siyasal çalışmaların merkezine dönüştüren Bozlak ve arkadaşları, yargılandıkları dönemin DGM’lerini de devletin Kürt sorunu hakikatiyle yüzleştiği bir platforma çevirdiler. Yaptıkları siyasi savunmalarla, demokratik siyaset kanallarını tıkamaya çalışan sistemi yargıladılar, bu zihniyeti mahkum ettiler.

Bozlak cezaevinde rehin tutulurken; HADEP, 1999’daki yerel seçimlerde Bölge’de 36 belediye kazanarak, demokratik mücadeleyi yerel iktidarla yeni ve tarihi bir aşamaya taşıdı. Tüm Türkiye HADEP’li Belediyeler gerçeğiyle tanıştı. Bugünkü öz-demokratik yönetim sürecimizin temelleri o süreçte atıldı.

Halkımızın demokratik siyasette ve barıştaki ısrarı karşısında uzatılan barış elini geri çeviren sistem, HADEP’i kapatırken, Bozlak’a 5 yıl siyaset yasağı getirdi. Yılmayan değerli mücadele insanı Murat Bozlak, siyaset yasağının ardından Demokratik Toplum Partisi’nin kurucuları arasında yer alarak, 1991’den günümüze edindiği çeyrek yüz yıllık mücadele deneyimi ve siyasi birikimini, DTP, BDP ve HDP’ye taşıdı ve deneyimiyle siyasi geleneğimizde büyük izler bıraktı.

Halkın iradesi olarak seçildiği 2011’den buyana parlamentoda Kürtlerin, Türklerin, Alevilerin, emekçilerin, tüm ezilenlerin, yoksulların sesi oldu, önemli yasama çalışmalarına imza attı.

Murat Bozlak mücadeleci kişiliğinin yanında aynı zamanda Kürt halkının barış ve demokrasi mücadelesinin de önemli bir hafızasıydı. En zor ve kritik dönemlerde bile demokratik uzlaşı ve diyalogdan yana olan çizgisinden ve demokratik siyasete olan inancından hiçbir zaman vazgeçmedi. Kürt halkının ulusal ve siyasal birliğinin yanı sıra Türkiye demokrasi güçleriyle mücadele ittifakının geliştirilmesi her zaman en öncelikli hedefiydi.

Onun eksikliği bundan sonraki siyasi yaşamımızda ve mücadelemizde her zaman hissedilecektir. Acımız büyüktür. Bıraktığı siyasi miras demokrasi, emek, özgürlük, adalet ve eşitlik mücadelemize her zaman ışık tutacaktır.

Kendisine Allah'tan rahmet, ailesi, yakınları ve tüm halkımıza baş sağlığı diliyoruz.


Selahattin Demirtaş – Figen Yüksekdağ
HDP Eş Genel Başkanları
5 Ocak 2015