İstanbul milletvekilimiz Levent Tüzel, çıkarılan SeraPool işçilerinin durumuna ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi. Önergenin gerekçesi şöyle: 

İstanbul Pendik Kavakpınar Mahallesi’nde kurulu SeraPool fabrikasında kötü çalışma koşullarına karşı Cam Keramik-İş Sendikasında örgütlenme sürecinde bir işçinin işten atılması üzerine üretimi durduran işçilerin, ücret ve çalışma koşullarına dair sendikalarıyla protokol yapılmasını kabul etmeyen patron, bugün itibariyle 58 işçiyi işten çıkarmıştır.


Çok ağır iş koşullarında az işçiyle çok üretim yapmaya zorlanan işçiler, sıcak fırın ortamında çalışanların su içmeye bile vakitleri olmadığını, aynı koşullarda çalışan işçilere farklı ücret verildiğini, 18 yıllık bir işçiye 1100 lira, çoğunluğuna ise 970 lira ücret verildiğini belirtmekteler. Çoğunluğu kadın olan işçilere 40 kiloluk kasaların taşıtıldığı, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri olmadığı, elleri kesilse saracak yara bandı dahi bulunmadığı, yemekhane ve tuvaletlerde hijyen koşullarına uyulmadığı ifade edilmektedir.


Fabrikanın fileleme bölümünde çalışan bir kadın işçi çalışma koşullarını şöyle anlatıyor: “Elimde kasayla 2 defa düştüm. Birinde sağ bacağımı, diğerinde sol bacağımın liflerini zedeledim. Rapor verilmesine rağmen gitmediğim günlerin parası kesildi. Birinde de çevirme kısmında alet kırıldı ve çenemin altına saplandı. Kanama başladı ama ben işi bırakamadım. Çünkü fırından malzemeyi bıraksam gidecek. Boşta olan bir arkadaş koştu, pamuk bastı. Ben bir taraftan çalıştım...” 20 Şubat’ta iş kazası geçiren bir başka kadın işçi ise şunları anlatıyor: “Makinenin başlığında koruma olmadığı için sol elim kesildi. Beni sigorta hastanesine götürdüler. Hem maaşım kesildi hem de 40 günlük sigortam.” Fabrikada 123 kadın işçi var ama kreş olmadığı için çocuğunu eve kilitleyip işe gelenler dahi olduğu ifade ediliyor.


Bütün bu olup bitenlerden görüleceği üzere, Anayasa ve yasalarda yurttaşların sağlıklı koşullarda çalışma ve örgütlenme hakkı, hayatlarını sürecek bir gelir elde etmelerinin sağlanması, sosyal hukuk devleti ilkelerinin yazılı olması yetmemektedir. Günlerdir fabrika önünde 123’ü kadın 200 işçi çalışma koşullarının iyileştirilmesi, eşit işe eşit ücret ve patronun sendikayı kabul etmesi talebiyle direnişlerini sürdürürken, patronun işçileri sendikadan istifa etmeye zorlaması, istifa etmeyen işçileri işten atması kabul edilemezdir.


Tüzel bu çerçevede Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'na şu soruları yöneltti:

  1. 1

    SeraPool işçilerinin sendikalı çalışmak için fabrika önünde günlerdir sürdürdüğü mücadelenin toplu işten çıkarmaya dönüştüğünün bilgisine sahip misiniz?

  2. 2

    Anayasada garanti altına alınan işçilerin çalışma, sendikaya üye olma, toplu sözleşme haklarının SeraPool patronu tarafından baskı ve zorla engellenmesi, hak ihlali ve suç değil midir? Anayasayı ihlal eden SeraPool patronu hakkında Bakanlığınızca ne işlem yapılmıştır?

  3. 3

    SeraPool fabrikasında işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri bakımından Bakanlığınızca bir inceleme yapılmış mıdır? Yapıldı ise hangi tarihte yapılmış ve bulgular nedir?

  4. 4

    SeraPool patronunun bir gün izin kullanan işçiden iki günlük yevmiyesini kestiği iddiaları doğru mudur?

  5. 5

    123’ü kadın olmak üzere 203 çalışanın bulunduğu bu fabrikada neden bir kreş ve emzirme odası bulunmamaktadır?

  6. 6

    Bakanlığınız görev ve sorumluluğunda bulunan işçilerin insanca çalışma, örgütlenme, grev ve toplu pazarlık haklarını kullanmalarını, sosyal hukuk devleti olmanın gereklerini nasıl sağlamayı düşünüyorsunuz?