
Tecridin kırılması amacıyla 8 Kasım 2018 tarihinde açlık grevine başlayan ve 200 gün boyunca direnen Leyla Güven, tedavisinin ardından bugün Genel Merkezimize geldi. Genel Merkezimizde süren PM toplantısına katılanlar tarafından alkışlar ve zılgıtlarla karşılanan Güven, tek tek herkesle kucaklaşarak hasret giderdi. Herkesi çok özlediğini belirten Güven burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Arkadaşlar merhaba bu sıcak karşılamadan dolayı hepinize çok çok teşekkür ediyorum. Nasıl denilir bilmiyorum ama benim için gerçekten bir hayaldi yeniden gelip sizinle buluşmak. Çünkü ben hepinizle kendi içimde vedalaşmıştım. Bu yolculuk boyunca sizlerin ortaya koyduğu çaba ve sahiplenme benim için çok çok değerliydi. Tek bir söz çok değerliydi. Cezaevindeyken kısıtlı imkanlarla sizleri izleyebiliyordum. Ama dışarı çıktığımda sizleri daha rahat izleyebildim.
Tecridin kırılması herkesin talebiymiş
Evet dedim bu eylem herkesin talebiymiş. Herkes bu konuda bir şey yapmak istiyormuş, bu bir vesile olmuş. Çünkü Türkiye ve Orta Doğu tecrit altında. Bunun için belki ilk adımı ben attım ama binlerce yoldaşımız benimle yürüdü. 9 arkadaş bu hamlenin, bu adımın en somut ifadesi olarak ölümsüzleştiler. Ama ben kendi içimde karanlıkta bir çığlık demiştim. Başkanım ziyarete de gelmişti, orada da sohbet etmiştik. Çok moralliydim, çok iyiydim, çok huzurluydum gerçekten hiçbir tereddüt yoktu içimde. Çünkü gerçekten içinde bulunduğumuz ülkenin demokratikleşmeye ihtiyacı vardı. Bunun da Sayın Öcalan’ın konuşması ve mesajlarını dışarı göndermesi ile mümkün olacağını düşündüğüm için bu adımı attım.
Örgütsüzlük yaptım ama beni anlayacağınızı biliyordum
Evet ben aslında bir örgütsüzlük yaptım hiç kimse ile paylaşmadan bu adımı attım. İçeride iken seçilmiştim. Aslında grup disiplinine aykırı bir durumdu ama beni anlayacağınızı düşündüm ve siz de hiç tereddüt etmediniz beni anladınız. Hep birlikte yürüdük bu yolda, sizler de dışarıda çok anlamlı bir direniş sergilediniz. Başta Beyaz Tülbentli Annelerimiz olmak üzere Eş Genel Başkanların ve partinin bütün kademelerinde çalışan arkadaşların, milletvekillerinin, belediye başkanlarının çalışmalarını izledim. Herkes ama herkes benim ismimi zikrederek bu direnişi sahiplenmeye çalıştı.
Mutlaka zafer gelecek ama ben göremem diyordum
Ben bu çalışmanın sonucunda mutlaka başarının geleceğine inanıyordum ama bu başarıyı görmem diyordum. Ben göremem çünkü ben o kadar dayanamamam, bünyem buna el vermez diyordum. O yüzden içerideyken ben avukatlara da söylemiştim demiştim ki arkadaşlar bu sistem kolay kolay adım atmaz. Kırmızı çizgi olarak nitelendirmişti avukat görüşünü mevcut cumhurbaşkanı. Dolayısıyla ben bu yürüyüşte düşenlerden biri olursam. Vedat Aydın’ın cenazesi geldi aklıma. O dönemi yaşayan arkadaşlar bilir Vedat Aydın katledildiğinde gene çok büyük bir sessizlik hakimdi ama o cenazede o sessizlik kırıldı. Dedim ki bu cenazede bu sessizlik kırılacak.
Dayanışma beni çok etkiledi
Gönlüm rahattı çok büyük bir huzur içindeydim. Dayanışma beni çok çok etkiledi, dayanışmaya gelen Karadeniz heyetinden tutalım özellikle Türkiye cephesinden gelen bütün yoldaşlar müthiş destek verdiler. Kakai heyetinden tutalım Başûr'dan, Rojava'dan, Rojhilat’tan gelen yoldaşların dayanışması çok farklıydı. Her bir yoldaşın dayanışması bana güç veriyordu. Diyordum evet onlarda sesimizi duymuş. Yurt dışından heyetler geliyordu, evet onlar da duymuş. Demek ki herkes duydu, demek ki tecrit artık herkesin gündeminde. Dolayısıyla başta alanları terk etmeyen kadınlar olmak üzere bütün halkımız imkan dahilinde direndi ve direniş bir noktaya getirdi bizi.
Kapı aralandı ve bundan sonrası bizim çabamıza bağlı
Mutlak bir zafer değil bu bir mücadeledir. Bu mücadele devam ediyor. Evet kapı aralandı mücadele devam ediyor. Bundan sonrası bizim çabamıza bağlı. Ben hepinize çok teşekkür ediyorum. Bu yolculukta hep beraberdik. Hepinizi yanımda hissettim. Belki geldiniz görüşemediniz sağlığımdan dolayı, denilmiştir ki ziyaret sıkıntılıdır. Ama her şekilde ben sizleri yanımda hissediyordum. Bütün kurumlar DTK, HDK, HDP, DBP, TJA bütün kurumlar herkes elinden gelen her şeyi yaptı. Sonuçta kazanım varsa eğer o kazanım hepimizin. Ben sadece ilk adımı atadım. Hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Mücadelemiz devam edecek, yolumuz uzun ama tünelin ucunda ışık görüyorum. Umuyorum o ışığa en kısa zamanda ulaşırız.
10 Temmuz 2019