
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesinin Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş hakkında 6-8 Ekim 2014 Kobani eylemleri sürecinde yaşanan olaylar nedeniyle açılan davanın, Yasin Börü ve arkadaşlarının öldürülmesine ilişkin dava ile birleştirilmesi talebi reddedildi. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, dosyayı Bölge Adliye Mahkemesine sevk etti. Sevk gerekçesinde “Sanığın suçunun sübutu halinde dosyamıza konu eylemlerden sorumlu olabileceği gibi bir durumun söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır” ifadesini kullandı.
Mahkemenin gerekçesinde şu ifadelere yer verildi:
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/47 esas sayılı dosyasına konu iddianamede sanık Selahattin Demirtaş hakkında 6-7-8 Ekim 2014 tarihinde meydana gelen olaylar yönünden TCK’nun 214/1-son maddesindeki suç işlemeye tahrik ve 2911 sayılı kanunun 27. Maddesi delaletiyle 34/1-2 maddelerinden cezalandırılması talep edilmiş olup buna göre, sanık Selahattin Demirtaş’ın 6-7-8 Ekim 2014 tarihinde meydana gelen olaylarla ilgili olarak sadece ‘toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet” suçları yönünden “suç işlemeye tahrik” fiilini işlediğinin iddia edildiği, Mahkememizin 2015/224 ve tefrikle açılan 2017/500 esas sayılı dosyalarında ise ‘toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanuna muhalefet’ suçlarından açılmış bir dava bulunmadığı, dolayısıyla birleştirme kararında bahsedildiği gibi sanığın suçunun sübutu halinde dosyamıza konu eylemlerden sorumlu olabileceği bir durumun söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır.
TCK’nin 214. Maddesindeki suç işlemeye tahrik fiilini işleyenlerle, tahrik konusu suç veya suçları işleyenlerin tek bir dosyada yargılanmasının mutlak suretle zorunlu olmadığı, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyasına konu iddianamenin 420-479 sayfaları arasında belirtildiği üzere 6-8 Ekim olaylarında yurdun çeşitli illerinde binlerce olay meydana geldiği, şayet dosyaların birleştirilmesi zorunlu görülürse binlerce dosyanın tek bir dosyada birleştirilmesinin söz konusu olamayacağı ve bunun usul ekonomisi yönünden fiilen mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan birleştirilmesi talep edilen mahkememizin 2015/500 esas sayılı dosyası yukarıda bahsedildiği üzere 41 sanığın yargılandığı 2015/224 esas sayılı ana dosyadan tefrik edilen üç sanıkla ilgili dosya olup bu üç sanığın soruşturma başından beri üç yıla yakın zamandır firari olan ve haklarında yakalama emri bulunan sanıklar olması nedeniyle dosyaların birleştirilmesi halinde ileride üç sanık yönünden yeniden tefrik kararı verilmesi gerekebileceği, bu durumda da birleştirme kararının pratik bir faydası olmayacağı açıktır.
28 Temmuz 2017