Mahkeme Yüksekdağın delil gösterilmesi talebini reddetti

Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ’ın 8 Eylül 2015 tarihinde Deutsche Welle'de yayınlanan röportajı nedeniyle hakkında açılan davanın duruşması Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada Yüksekdağ, delil gösterilmesi için röportajın tamamının okunmasını talep ederken mahkeme heyeti bu talebi reddetti.

Duruşmayı Fransa Komünist Parti milletvekilleri Lydia Samarbakh ve Nadine Garcia, Fransa Kürt Dostluk Derneği’nden Therese Valck, İsveç Sosyal Demokrat Parti milletvekilleri Yılmaz Kerimo ve Anders Österberg, PES WOMAN Başkanı Zita Gurmai ve PES WOMEN temsilcisi Katja Ziska, Die-Linke Milletvekili Martine Michels ve Kadın Meclisi Sözcümüz Dilan Dirayet Taşdemir ve Kadın Meclisi üyelerimiz takip etti.

Duruşma 6 Haziran'a ertelenirken duruşma sonrası yapılan açıklamalarda şunlar ifade edildi:

PES WOMAN Başkanı Zita Gurmai: Figen Yüksekdağ için mücadele edeceğiz

Biz burada, uluslararası dayanışma kapsamında kız kardeşlerimizin çağrısıyla buraya geldik. Avrupa Sosyalistleri Partisini temsilen buradayız. Figen Yüksekdağ çok güçlü duruyor. Biz de kendisini güçlü bir şekilde destekliyoruz. Burada bir dava sürüyor ve bu dava hukuki değil.

Biz insan haklarının, bütün demokratik hakların ve hukukun üstünlüğü ilkesinin egemen olmasının tam anlamıyla uygulanmasını kuvvetle talep ediyoruz. Konuşmasının tamamının görülmesini ve bundan yargılanmasını istedi ama konuşmasının içinde bir paragrafla yargılanıyor. Konuşmanın tamamının dinlenmesini istemedi mahkeme. Bir siyasi partinin üyesi olmak suç değildir. O kadar net bir şekilde söyledi ki Yüksekdağ, “Beni 6 milyon insan seçti.”

Son 11 yıldır yaptığı bütün konuşmalar hakında dava açılmış. Polis devleti mi olunmaya çalışılıyor.

Biz Avrupa Sosyalistleri Partisi olarak Figen Yüksekdağ’ı destekliyoruz. Bugün mahkeme salonunda ne kadar güçlü durduğunu, ne kadar cesaretli olduğunu gördük. Biz, onu desteklemeye devam edeceğiz. Biz Figen Yüksekdağ için mücadele edeceğiz. Sadece onun için değili cezaevlerindeki bütün kardeşlerimiz için. Figen Yüksekdağ suç olan hiçbir şey yapmadı.

İsveç Sosyal Demokrat Partisi Milletvekili Anders Österberg:

Türkiye’deki son gelişmeler bizi üzüyor. Demokratik bir ülke olarak geçinen Türkiye için kabul edilemez. Gelişmeleri takip ediyoruz. Türkiye’yi AB’de görmek istiyoruz ama bu şekilde değil.

Fransa Komünist Partisi Milletvekili Lydia Samarbakh: Türkiye'de halkın iradesine saygı gösterilmiyor

Bu mahkemenin tamamen siyasi bir mahkeme olduğuna tanıklık ettik. Yargının, tamamen Erdoğan’ın elinde olduğunu gördük. Figen Yüksekdağ insan haklarının, kadın haklarının çiğnendiğinin altını çizdi. Bunlara saygı gösterilmiyor. İfade özgürlüğüne saygı gösterilmiyor. Halkın iradesine saygı gösterilmediğini ifade etti.

Buraya, diğer uluslararası kurumlardan arkadaşlarla birlikte geldim. Çünkü Türkiye halkı bizim için önemli. Biz Türkiye’deki bütün demokratların, HDP’deki yoldaşlarımızın yanında olacağız. Türkiye’de demokrasi ve barış gelinceye kadar.

Alman Sol Parti Milletvekili Martine Michels Die: Mahkeme Yüksekdağ'ı kadın haklarının simgesi olduğu için hedef alıyor

Avrupa Parlamentosu üyesiyim. Uluslararası dayanışmanın sesi olarak buradayım. Alman Sol Partisi’ni temsil ediyorum. AP çoğunluğunun sözlerini söylemek üzere geldim.

Benim bu mahkeme salonunda gördüğüm, bağımsız bir işlem olmadığı. Tarafsız değildi mahkeme. Çünkü, mahkemeye konu olan metni Almanca olarak okudum. Mahkeme yorumla karar vermeye çalışıyor. Figen Yüksekdağ yasal ve seçilmiş bir parlamenter. Kendisine oy veren 6 milyon kişi adına konuştu. Benim gördüğüm, mahkemenin amacı çok açık; Figen Yüksekdağ kadın haklarının bir simgesi olarak görüyor ve hedef alıyorlar. Türkiye’de kadın haklarının sesi olsun istemiyorlar.

Hükümet ve mahkeme tarafsız değil. Kadınlar için mücadele eden böyle kadınları sessiz kılmaya çalışıyorlar.

Ben bütün bu gözlemlerimi Almanya’ya, Avrupa Parlamentosu’na götüreceğim. 6 Haziran’da da yine burada olacağım. Bir dahaki duruşma gününde.

Dünya Kadın Konferansını temsilen Annedore Wilhelm: Dayanışma hapishane duvarlarını aşar

Ben bir aktivist olarak, Alman kadın hareketinin delege olarak bulunuyorum. Dayanışma mesajlarımız getirdik. Yaşasın uluslararası dayanışma. Figen Yüksekdağ ile aramızda güçlü bir bağ olduğunu hissediyoruz. Türkiye hükümeti tarafından gerçekleştirilen yıkıma karşı sesini yükseltti. Parlamento’nun demokratik olarak seçilmiş meşru bir üyesi. HDP’nin Eş Genel Başkanı. Kendisini seçen 6 milyon kişinin tam güvenine sahip olduğunu biliyorum. Meclis üyeliği, sadece aktif ve güçlü olduğu için düşürüldü. Aynı zamanda Kadın hakları ve barış için mücadele ettiği için. Bunu kınıyoruz.

Figen’in hemen bırakılmasını talep ediyoruz. Dünya kadın konferansı örgütünün bir temsilcisi olarak Figen Yüksekdağ’a şu sözü veriyorum ki, Avrupa ve dünya kamuoyuna Türkiye’de parlamenterlere yapılanlar hakkında bilgi vereceğiz.
Dayanışma hapishane duvarlarını aşar. Figen’e özgürlük.

Kadın Meclisi Sözcümüz Dilan Dirayet Taşdemir: Siz zulüm duvarı yıkıldığında sırtınızı nereye dayayacaksınız?

Bu hukuksuzluğa karşı, bir kez daha kadın dayanışmasını gördük. 4 Kasım’dan bu yana partimize karşı geliştirilen darbeyi gözlemliyorsunuz. Tüm sürecin hukuki değil siyasi olduğunu biliyoruz. Mahkeme salonlarında yaşananlar da bizi doğruladı. Bugün Figen Yüksekdağ şahsında HDP’nin sözü, kadınların iradesi yargılandı.

Mahkemeler, Hükümet’in siyasi çıkarları doğrultusunda harekete geçtiklerini, bu davaları hızlıca sonuçlandırmak istediklerini gördük.

Oldukça nezaketsiz, tahammülsüz bir mahkeme heyetiyle karşılaştık. HDP’yi siyaseten tasfiye etmenin bir parçası. Bugün artık Hükümet’in kendisi de bunu söylüyor. İçişleri Bakanı “Biz Figen Yüksekdağ’a 4 duvar verdik, istediğine sırtını dayasın” dedi. Bu bir itiraftır. Ama şunu unutmasınlar ki, Figen Yüksekdağ’ın geldiği siyasi hareket, yıllardır sırtını 4 duvara yasladı, bundan korkmadı. Figen Yüksekdağ’ın öyle tehditlerle korkacağını sananlar yanılacaklar. Sizler de sırtınızı zulüm duvarına yaslamışsınız, o duvar yıkıldığında sırtınızı nereye dayayacaksınız?

Figen Yüksekdağ’a yapılanlar kadınlara mesaj olduğunu biliyoruz.

Korkmayacağız. Yılmayacağız. Kadın mücadelesini bir engel olarak görüyorlar. Figen Yüksekdağ’ın sözünü, temsil ettiği kadın iradesini engel olarak görüyorlar. Biz tek adam rejiminin önüne geçeceğiz.

Cezaevlerinde açlık grevleri devam ediyor. Hükümet’e, sessizliğe bir son vermesini, bir an önce diyalog kanallarını açması çağrısı yapıyoruz.

13 Nisan 2017