
AKP – MHP uzlaşısıyla hazırlanan Anayasa Değişiklik Teklifinin komisyon görüşmelerinde söz alan Adana Milletvekilimiz Meral Danış Beştaş, Türkiye'deki yakıcı gündemi hatırlatarak, böylesi bir gündemde Anayasa tartışmanın yanlış olduğuna vurgu yaptı. “Onlarca cenaze yerdeyken, defnedilmemişken Avrasya Tüneli gibi açılışlarda verilen görüntüler halkı ciddi bir şekilde yaralıyor” ifadesini kullanan Beştaş, şöyle konuştu:
Biz anayasayı nasıl bir ortamda yapıyoruz? Şu anda Türkiye'nin en acil gündemi bu anayasa çalışması mı? Şüphesiz, Türkiye'nin demokratik, özgürlükçü bir anayasa ihtiyacı hiçbir zaman bitmedi; şu anda da var. Biz darbe anayasasıyla yönetilmeye devam ediyoruz. Ama bu değişiklikle diktatöryel, tek insan üzerine kurulu rejim değişmemiş olacak.
Dışarıda büyük bir yangın var
Burada hepimiz dışarıdaki gelişmeleri de takip ediyoruz ve dışarıda büyük bir yangın var. İşsizlik, ekonomi, emekçilerin cinayeti, kadınların cinayeti, Suriye’de, El-Bab’da yaşanılan kayıplar, bombalar, Mecliste eksik sayıyla toplanmak zorunda olmamız... Bütün bunlar yaşanırken biz burada, önümüze getirilen bir anayasa çalışmasını tartışmak zorundayız. Bu nedenlerle şu anda acil gündem değildir Anayasa meselesi. Bu, önümüze getirilen bir gündemdir.
Cenazeler yerdeyken açılışlar yapılıyor
Ayrıca bu şiddet sarmalında çok üzüntü veren görüntülere de tanıklık ediyoruz. Onlarca cenaze yerdeyken, defnedilmemişken Avrasya Tüneli gibi açılışlarda verilen görüntüler de halkı ciddi bir şekilde yaralıyor. Şu anda bizim, Başkanlık sistemini tartışmamız da yaralıyor halkı. Çünkü halk kendi sorunları tartışılsın istiyor.
Anayasa hukukçuları bile görüş açıklamaktan imtina ediyor
Şu anda anayasa hukukçularının bile gerçekten çekindiği, görüş ifade etmekten imtina ettiği bir siyasal atmosferde yaşıyoruz. Bu kadar ciddi bir özgürlükten yoksun bırakılma tehdidi altında olunan bir ortamda anayasa hukukçularının, sivil toplum örgütlerinin, vakıfların, derneklerin Anayasa yapım sürecine katkıda bulunmasını beklememiz mümkün değil. Öncelikle anayasayı tartışacağımız bir özgürlük iklimine ihtiyaç var.
“Zabıt kâtibi”nden öteye geçemeyeceğiz
Öyle görünüyor ki vekiller olarak birer “zabıt kâtibi”nden öteye geçemeyeceğiz ve maalesef, halk iradesini heba edeceğiz. Türk anayasası ve tekçi anayasa mantığı çözülmedikçe Türkiye, maalesef, bu şiddet sarmalından, bu kaostan, bu mutsuzluktan, bu huzursuzluktan kurtulamayacak. Biz çok endişeliyiz.
23 Aralık 2016