Adana Milletvekilimiz Meral Danış Beştaş, MHP – AKP uzlaşısıyla Meclis’e getirilen Anayasa değişiklik teklifinin komisyon görüşmelerinde söz aldı.
Beştaş, şu ifadeleri kullandı:
Teklifin birinci maddesi, yargıya ilişkin bir düzenleme, “bağımsız” ibaresinden sonra “tarafsız” ibaresinin eklenmesi öneriliyor. İlk anda şuna bakınca “Bunun nesine karşı çıkacağız” diyorsunuz. Ama gerçekten, şu anda Türkiye’de yargı tarafsız mı ve bağımsız mı? Peki, nedir burada önemli olan? Tarafsızlığı güvenceye alacak mekanizmaları, mevzuatı, kanunları düzenlemek. Eğer yargıya güvensizlik doğarsa işte, asıl felaket o zaman başlamıştır. İşte, biz de şu anda bir felaketin içinde kulaç atıyoruz çünkü hâkime, yargıya, yargı erkine güven konusunda hiç kimsenin artık ne bir duygusu ne inancı ne de bu konuda bir düşüncesi kalmış değil çünkü her gün bunun aksine kararlarla yüz yüzeyiz.
Vekil sayısı hangi matematiksel hesapla 600’e çıkarılmakta?
Madde 2’ye değinecek olursak; anayasa koyucu, bu 2 kişilik komisyon kime sordu, niye sordu, hangi matematiksel hesapla 600’e çıkardı vekil sayısını; bir ayrıntılı açıklama yapsın. Maddenin gerekçesi şu: “Ülkemizin nüfus artışına uygun olarak milletvekili sayısı 600’e çıkarılmaktadır.” Neresinden tutalım? Bu nisaba mı uyduruldu? Nisap sayısı tam sayıya mı çevrildi? Kimse bir şey açıklama ihtiyacı duymuyor zaten.
Suç, suç olmaktan çıkarılıyor
Muhalefetin eleştirileriyle lütfedildi iktidar partisi bize ilk gün bir açıklama yaptı. Bunun ayrıntılarını tartışma gibi bir motivasyon bile yok. Yani, “Biz getirdik, önünüze koyduk, her birine bir satırlık gerekçe yazdık, zaten bizim oylarımız yetiyor, biz elimizi kaldıracağız kabul edeceğiz; siz de reddedeceksiniz.” Böyle bir perspektifle bakıyorsunuz. Bunun da ne kadar demokratik olduğunu ileride tarih yazacak ama biz burada tarihi yazmak için bulunmuyoruz. Burada bulunmamızın sebebi, tarihi kendimizin oluşturmasıdır. “İleride yüz yıl sonra, elli yıl sonra çocuklarımız okusun.” diye bir motivasyonla burada değiliz. Tam tersine, biz burada bu Anayasa değişikliğinin Türkiye’yi çok büyük uçurumlara sürüklediğini ve işlenen bir suçun suç olmaktan çıkarılmakta olduğunu söylüyoruz. Şu anda Türkiye’nin yürütülen düzen çerçevesinde, Cumhurbaşkanının Anayasa aykırı fiillerinin Anayasa’ya, dayanağa kavuşturulmasıdır.
Biz bugün buradaysak bu ülkeyi sevdiğimiz, bu şiddetin ortadan kalkmasının yolunun da sadece siyaset olduğuna inandığımız için buradayız. Her sabah neredeyse saat altıda ben bir gözaltı haberiyle uyanıyorum. Ya eş başkan yardımcımız, ya MYK üyemiz, ya bir milletvekili arkadaşımız, ya bir belediye başkanımız. Şimdi, bu uygulamaları iktidar partisine sormayalım da kime soralım? Bize bir gündem getirmişler “Bu gündemi tartışın.” diyorlar. Gündemi de tartışalım, ha 550 olmuş, ha 600 olmuş; ne yani, ne değişecek?
26 Aralık 2016