AKP-Saray politikalarının yol açtığı yıkımlar serisi bitmek bilmiyor. Sadece ağır silahların bombaladığı evler, kentler yıkılmıyor. Koskoca bir ülkenin geleceği yıkılıyor.

Bunu CHP de görüyor, hatta MHP de. Ama işte ne yapsınlar, “devletin bekası”!

7 Haziran’dan sonra siyasetin özeti, CHP ve MHP’nin “devletin bekası” adına AKP’nin kontrolüne girmesidir.

7 Haziran’dan sonra ordunun komuta kademesinin yanı sıra Ergenekoncu, Jitemci ne kadar karanlık unsur varsa hepsiyle birlikte “devletin bekası” için ittifak yapan AKP-Saray, yedeğine MHP ve CHP’yi de aldı.

Kürt halkının Suriye’de diğer halklarla geliştirdiği stratejik birliktelikler, devletlerle sürdürdüğü dönemsel ittifaklar ve sonuç olarak büyük kazanımları, “Kürtlere hak verilmez” diyenleri köşeye sıkıştırdı.

Kürtlerin yaşadığı bölge itibariyle -ki biz ona Kürdistan diyoruz- Güney’de yani Irak’ta federasyon-bağımsızlık arası bir yönetim; batıda yani Suriye’de anayasası, meclisleri, başkanları, seçimleri, ekonomisi, ordusu olan bir sistem, Doğu’da yani İran’da Kuzey’den, yani Türkiye’den daha iyi bir yaşam değil belki ama, “Kürtler”in varlığını tanıyan ve anadilde eğitim yasağı olmayan daha “ileri” bir statü.

Kuzey’de yani Türkiye’de sayısal olarak bu üç parçanın toplamından çok, 13 ilde birinci ve 101 belediyesi olan örgütlü bir halk.

Bu statüsüz ve kağıt üzerinde hiçbir yazılı hakkı olmayan, devletin saldırı planlarının yer aldığı “gizli” kağıtları dışında hiçbir kağıdında “Kürt” sözcüğünün geçmediği, Kürtçe yayın yapan televizyonun adının bile manasız bir biçimde Ankara plakasıyla anıldığı, yasasının “yaşayan diller” olarak geçtiği Kuzey’den söz ediyoruz.

Artık durum idare edilemez bir noktaya gelmişti. Ya demokratik çözüm süreci, demokratikleşme ve Kürt sorununu çözmeye evrilecekti ya da bir kez daha topyekûn savaş konseptine girilecekti.

Kırk yıl içinde defalarca olduğu gibi, bu kavşakta da savaş tercih edildi!

Oysa HDP’nin hem Kürt illerinde açık ara birinci olması, İstanbul’dan Bursa’ya, İzmir’den Kocaeli’ne Batı’da pek çok ilde milletvekili çıkarmış olması, Alevilerin, Sunnilerin, kadınların, gençlerin, Kürtlerin, Süryanilerin, Êzidîlerin, Arapların kendi kimlikleriyle HDP çatısı altında Meclis’te temsiliyet kazanmaları sonucuna saygı gösterilseydi, Türkiye bambaşka bir yöne gidebilirdi.

Şimdi Türkiye devleti kendi halkını, kendi halkının evini, sokağını bombalayan, meydanlarında bombalar patlayan, gazetecileri, akademisyenleri, siyasetçileri, belediye başkanlarını hapse attırdığı için sürekli prestij kaybeden, AB’nin raporlarında kıyasıya eleştirilen, dünyada Suudi Arabistan dışında pek bir dostu kalmayan, IŞİD’le ilişkisi konusunda güvenilmeyen bir ülke haline geldi.

Böyle bir Türkiye’de, üç parti seçimlerden hemen sonra devletin bekası için, savaş tezkeresinde anlaştığı gibi şimdi de HDP’li vekillerin Meclis’ten tasfiyesi konusunda anlaşıyor.

Anayasa’ya aykırı bir anayasa değişikliğiyle sözde tüm vekillerin ama esasında HDP’li vekillerin dokunulmazlıkları kalkacak. Emir büyük yerden!

Dokunsunlar!

Topyekûn savaş ilan ederek başları yeterince belaya girdi. Vekillere dokunarak daha büyük belaya girecek.

Bu yol, bu üç partinin de yıkımını hızlandıracak. Bu yol, kapıyı darbeye açacak. (Belki de CHP, darbe kokusu aldığı için ‘evet’ diyordur.)

Bu yol, HDP’yi Meclis dışına atacağı için, bir nevi Kürtleri Türkiye’den atma anlamına gelecek. O yüzden bu yol bölücü bir yoldur ve bölücülüğün sonuçları vahimdir.

Bu yol, içerde savaşı bitirmediği gibi, Suriye’de daha fazla açmaz yaşatacak.

Bu yol o üç partiye hayır getirmeyecek ama onlara oy verenlere de büyük zarar verecek.

“Tek adamlığa” ve başkanlık seçime büyük itirazı olan CHP’ye oy verenler, en azında matematik bilgileriyle bu yolun başkanlığa gittiğini hesap ediyorlardır.

AKP’ye “değişim” nedeniyle oy verenler, 2002’den de daha geri bir noktaya gidileceğini görüyorlardır.

MHP tabanı zaten dört yeni genel başkan adayıyla Bahçeli politikalarının sonunu getirmeye hazırlanıyor.

Bizim tarafta ise değişen bir şey yok. Biz değişimin kendi ellerimizle ve bedel ödenerek sağlanacağını biliyoruz.

Onlar kendi sonlarını hazırlarken, her yeni gün bizim özgürlüğe biraz daha yaklaştığımız gün olacak. Biliyoruz.

Etiketler: #7 haziran , #chp , #mhp , #akp