Mithat Sancar: Seçim sonucunu yüzde 0,1 bile belirleyebilecekken 270 bin seçmen taşınmak isteniyor

Mardin Miletvekilimiz Mithat Sancar ve YSK Temsilcimiz Mehmet Tiryaki, taşımalı sandık tartışmaları ile ilgili olarak YSK Başkanı Sadi Güven ile görüştü. Sancar görüşme sonrası bir açıklama yaptı:

Görüşmemizin tek konusu sandık birleştirme ve sandık taşınması olayıydı. Bunun seçim güvenliğine ve seçimlerin adil işleyişi ile çok yakından ilgili olduğunu sürekli söylüyoruz. Bunu YSK başkanına da aktardık.
 
Elimizdeki bilgilere göre; bölge kentlerinde 18 ilden pek çok ilçe ve köyü kapsayacak şekilde sandık nakli ve sandık birleştirme talebi YSK’ya gelmiş. Bu talep idareden geliyor, valiliklerden, il seçim kurularından geliyor. Bu illerin tamamı Kürt bölgesindeki iller. 

270 bin seçmen nakledilmek isteniyor

Nakledilmek istenen seçmen sayısı toplam 270 bin olarak görünüyor. YSK bu talepleri dünden itibaren görüşmeye başlamıştı. Bir kaç ille ilgili kararını da almış görünüyor. Şu an bu taleplerle ilgili kurulun görüşmeleri devam edecek. İdareden gelen bu talepleri YSK görüşüp karara bağlayacak.
 
YSK nakil taleplerini kabul ederse seçimler şaibe altına girer 

Ortada 270 bin seçmenin bulunduğu bir işlemden söz konusudur. 270 bin seçmen çok önemli bir sayı ve bunun seçim sonuçlarına doğrudan etki etme ihtimali de var eğer YSK bu talepleri kabul ederse. Tamamını kabul eder mi bilmiyoruz, fakat bu karar 200 binin üzerinde seçmeni taşımak gibi bir sonuç doğuracak ve bir şekilde çıkarsa seçimler şaibe altına girecektir. 

Seçim sonucunu yüzde 0,1 bile belirleyebilir 

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sonucu yüzde 0,1 bile belirleyebilir. Çok az bir miktar oyla ülkenin cumhurbaşkanının kim olacağı belirlenebilir. Seçim sonucu değişebilir. 

250 bin seçmenin HDP oyları içindeki oranı ciddi

İkincisi tabi baraj meselesi var. 250 bin seçmenin HDP oyları içindeki oranı ciddi bir orandır. Eğer bu taşınan sandıklardaki seçmen nakledildiği yere gitmezse ki gitmeme ihtimali var veya korkup oyunu başka türlü kullanırsa seçim sonuçlarına çok ağır bir müdahale yapılmış olacaktır. 5 kilometre civarında bir mesafe olduğunu söylüyorlar ama orada 5 kilometre mesafenin ne anlama geldiğini ayrıca yöreyi bilenler daha iyi anlar.  

Türkiye’de köylerin güvenliğini sağlama imkanı yok mu?
 
Gerekçe güvenlik. Biz de soruyoruz, “Türkiye’de köylerin güvenliğini sağlama imkanı yok mu?” Bu taşıma talebi gelen illerin ve sandıkların büyük bir kısmı 1 Kasım’da bulundukları yerde kurulmuştu. 1 Kasım’da bile güvenli görünen bu bölgelerden şimdi sandık taşıma kararı çıkıyor. 270 bin seçmenin olduğu sandıkların yüzde 90’ı 1 Kasım seçimlerinde oldukları yerde kurulmuştu. Nakil ve taşıma söz konusu olmamıştı. 1 Kasım seçimlerinin hangi şartlarda gerçekleştiğini bir kez daha hatırlatalım. Çok yoğun operasyonlar ve yaygın çatışmalar vardı. Oysa bugün bu çapta bir çatışma da operasyon da yok. Peki, idare neye güvenerek, orada bir güvenlik sorunu olduğunu iddia ediyor. Bu gerekçe inandırıcı değil. 

İdarenin sandık taşıma talebi hükümetin sonuçları lehine değiştirme hırsındandır

İdarenin bu talebi seçim sonuçlarına hükümetin müdahale etme isteğinden başka bir anlama gelmiyor. Sonuçları kendi lehine değiştirme hırsından başka bir gerekçe sahip değildir. O nedenle YSK’den bu talepleri reddetmesini istedik. Eğer YSK bu talepleri gerçekten objektif bir şekilde değerlendirmezse, bu talepleri kabul ederse 24 Haziran seçimleri şimdiden şaibeli hale gelmiş olacaktır. Tıpkı 16 Nisan referandumundaki mühürsüz oylar gibi 24 Haziran seçimleri de bu ağır şaibeler altında gerçekleşecektir. Sonuç ne olursa olsun bu şaibe hep gündemde kalacaktır. Bunun sorumluluğu gelip YSK’nin önüne konacaktır. İdare talep edebilir, YSK seçmenin hakkını korumakla görevlidir.
 
Tek bir seçmenin bile kendi yerinde oy kullanması için gelişmiş ya da gelişmekte olan demokrasilerde her türlü tedbir alınıyor. Her türlü tedbir tek bir oyun bile kaybolmaması için alınıyor. Demokraside yurttaşlığın temel fonksiyonu oy hakkını özgürce kullanmaktır. Seçme ve seçilme hakkının özgürce kullanılmadığı bir ortamda demokrasinin en temel şartı çökmüş demektir.

Tüm cumhurbaşkanı adayları bu müdahaleye karşı duruş sergilemelidir 

Buradan en başta muhalefetin Cumhurbaşkanı adaylarına çağrıda bulunuyorum. Daha vakit varken, Sayın İnce, Sayın Akşener, Sayın Temel Karamollaoğlu, büyük bir şaibe çok büyük bir adaletsizlik doğurma ihtimali olan bu işleme karşı sesinizi yükseltin. Seçimlerin sonucu değiştirebilecek ağırlıktaki bu müdahaleye karşı kararlı bir duruş sergileyin. Eğer bunu yapmazsanız daha sonra seçim sonuçlarından şikayet etme hakkını da peşinen kaybederseniz. 

Bir çağrım da Türkiye’deki bütün demokratik kuruluşlaradır; en başta da seçimlerle ilgili çalışmalar yürüten sivil toplum örgütlerinedir. 24 Haziran seçimleri bu ülkenin kaderini kökten etkileyecektir. Burada iktidarın istediği sonucu bu tür işlemlerle elde etmesini engellemek için demokrasi güçlerine çok önemli görev düşüyor. Herkes bu sorumluluğun bilincinde hareket etmelidir. Eğer YSK bu taleplerin büyük bir kısmını kabul ederse özellikle muhalefet partileri taşıma kararı verilen yerlerde seçmenin güven içinde oy kullanmasının sağlanması için mutlaka çalışma yapmalıdırlar. STK’ler için de aynı şey geçerlidir. Taşıma kararı verilen köylerde seçmenin kendinin güvende hissederek oyunu özgür iradesiyle kullanabilmesi için çalışma yapmak herkesin görevidir.

Yeni bir mühürsüz oy vakasıyla karşı karşıya kalma ihtimalimiz var

Bir kez daha çok ciddi bir sorun olduğu hatırlatmasını yapmak istiyorum. Herkes elinden geleni yapmalıdır. Yeni bir mühürsüz oy vakasıyla karşı karşıya kalma ihtimalimiz yüksektir. Bunu önlemek için daha zamanımız var. Eğer YSK bu taleplerin büyük bir kısmını kabul ederse şaibe ihtimali çok yüksek olacaktır. Bu karar YSK’den çıktığı anda taşıma ve birleştirme kararı verilen köylerle ilgili seçim güvenliği çalışmasının en üst düzeye çıkarmak lazım. Burada da bütün muhalefet partilerine, adaylarına Türkiye’deki demokrasi güçlerine çok önemli görevler düşüyor.
 
Bu sadece HDP’nin sorunu değil 

Biz HDP olarak bütün imkanlarımızla burada seçmenimizin hakkının gasp edilmesi, oylarımızın çalınmasını engellemek için her şeyi yapacağız. Bütün imkanlarımızla çalışacağız fakat bu sadece HDP’nin sorunu değildir. Bu aynı zamanda bütün Türkiye için demokrasinin geleceği sorunudur. O nedenle meseleyi sadece HDP’ye bağlamak ve HDP’ye bırakmak büyük bir sorumsuzluk olur. Hep birlikte çalışmalıyız.

Herkesle ortak çalışma yürütmeye hazırız

Bu taleplerle ilgili çok makul birleştirmeler olabilir. Onlarda sayı ve mesafe itibariyle değerlendirilir. Daha önceki seçimlerde yapılan oranda bir birleştirme kararı inandırıcı gerekçelere dayandırılırsa tartışma yaratmayabilir. Ama şimdiki muhtemel çapta bir karar kesinlikle seçimlerin sonucu etkileyecektir. Eğer YSK bu talepleri onaylarsa bundan sonra görev ve sorumluluk demokrasi güçlerindedir, muhalefet partilerindedir. Biz bu konuda herkesle ortak çalışma yürütmeye hazırız. Özellikle bu taşıma ve birleştirme kararı verilen köylerde seçim güvenliği açısından her türlü çalışmayı yapmak için çağrıda bulunuyoruz.

26 Mayıs 2018