
Mardin Milletvekili Mithat Sancar, 15 Temmuz darbe girişiminin araştırılması için Meclis'e sunulan araştırma önergesi üzerine yaptığı konuşmada şu konulara dikkat çekti:
Bugün darbeyi araştırmak üzere bir komisyonun Meclis'te kurulması konusunda ortak bir görüş çıkması son derece önemlidir. Ortak komisyon kurulması darbecilikle mücadele adına atılmış son derece değerli bir adımdır. Çünkü bu tür darbelere engel olmanın başlıca şartı, geçmişte yaşanmış olan bu tür örneklerle samimi bir şekilde yüzleşmektir, hesaplaşmaktır. Eğer bunlarla yüzleşmezseniz, hesaplaşmazsanız bir süre sonra tekrar eder. Tarihimiz bunun örnekleriyle doludur. Yüzleşemediğiniz felaketler tekrarlanır.
15 Temmuz darbesine gelirken yaşananları kısaca bu çerçevede hatırlamaya çalışalım. 15 Temmuz'da insanların üstüne gözünü kırpmadan ateş eden, yüzlerce insanı acımasızca katleden kolluk görevlileri bundan önce hiç böyle şeyler yapmamışlar mıdır? Buna benzer uygulamaların sık sık gerçekleştiğine dair örnekleri dikkatlerinize sunduk. "Bu pratikler gelişirse, sadece belli bir bölgeyle ve belli bir hedefle sınırlı kalmaz, ülkenin bütününü tehdit eden ciddi bir sebebe dönüşür" diye defalarca söyledik. Suruç'ta, Ankara'da ve ülkenin başka yerlerinde bombalar patlarken, insanlar katledilirken "Devletin sorumluluğu yok mudur, bunu araştıralım" diye çıktık sorduk, taleplerde bulunduk. Bize sürekli söylenen şey "Güvenlik zafiyeti yoktur, Hükümet'in burada hiçbir sorumluluğu bulunmamaktadır" şeklinde oldu.Sokağa çıkma yasaklarının uygulamaya konmasından itibaren orada katliamcı bir grubun gözünü kırpmadan insanları ve yaşadıkları mekanları hedef aldığını hem Meclis kürsüsünde, hem de kişisel görüşmeler yaptığımız bakanlarla konuşmalarımızda sık sık dile getirdik. Hatta şu açıklıkta bile uyarıda bulunduk: "Bakın, bunlar yarın sizin de, ülkenin de başına çok ciddi belalar açar." Roboski'deki katliamı her gündeme getirişimizde susturmaya çalıştınız.
Bundan sonra ne yapılmalı? "Yüzleşme nasıl yapılır?" diye çok genel sıralayayım: Bir defa, kutuplaştırma ve gerilim politikasıyla yüzleşme olmaz. Yüzleşme, siyasal diyalog ve toplumsal uzlaşma arayışıyla olur. Antidemokratik yöntemlerle yüzleşme olmaz, demokrasiyi işleterek yüzleşebilirsiniz ancak. İntikamcılıkla yüzleşme olmaz, hakikat ve adaletle yüzleşme olur.
Her şeyi konuşmaya açık olmak gerekiyor. Hepimiz buna açık olmak zorundayız. Bakın, Güney Afrika'da ırkçı rejim çözüldükten sonra hakikat komisyonu kuruldu. Biz de bu komisyonu hakikat komisyonuna çevirebiliriz. Hakikat komisyonunun neden kurulduğunu dönemin adalet bakanı şöyle bir sözle anlatmıştı; kısa, net ve açık bir söz: "Hakikat acıtır, susmak ve susturmak öldürür."