Bitlis Milletvekilimiz Mizgin Irgat, Bilirkişilik Yasa Tasarısı hakkında Meclis Genel Kurulu'nda yapmış olduğu konuşmada şunları ifade etti:
Bilirkişi Kurumu hukuk davalarının, ceza davalarının adeta yargılama faaliyetinin olmazsa olmazı olan bir kurum. Bilirkişilik Üst Kurulu ile ilgili olan tasarının başlığına bakıldığında, yaşanan birçok sıkıntıya cevap olabilecek hem bilirkişilerin hem bilirkişiye başvurmak zorunda kalan tarafların sorunlarını çözme yetkisine sahip bir düzenleme gibi gözükse de, bu düzenlemenin de diğer birçok düzenleme gibi yargıyı güçlendiren, Hükümeti güçlendiren, yargı bağımsızlığını azaltan özelliklerinin olduğu görülmektedir. Dolayısıyla, bu tasarı eleştirilerin en güçlüsünü hak ediyor. Bilirkişiler, adeta hakimler yerine geçirilerek hakimler adına karar veren bir kurum haline getirilmiş, hakimin bağımsız ve tarafsız olarak karar vermesi bu düzenlemeyle engellenmiştir. 2015 raporlarına baktığımızda, yargının gereğinden fazla bilirkişi müessesesine başvurduğuna, kendi görevini bırakarak sırf bilirkişi raporlarını dikkate alarak kararlar verdiğini görüyor, bilirkişiliği tarafsız kılacak, bağımsız, adil bir yargılamada önemli bir faktör olan bilirkişiliği daha da bağımsız hale getirecek bir düzenleme göremiyoruz. Tamamen kar amacı güden, Adalet Bakanlığı’na bağlı, bağımsız olmayan bir tasarı, bir düzenleme bu.
Biatçı bilirkişiler oluşturuluyor
Bir torba yasa tasarısı şeklinde yasa sistemi yapmaktan vazgeçmeyen AKP Hükümeti, bilirkişilik tasarısı ile yargılamalarda yaşadığımız sıkıntılara, yani yazı işleri müdürünün torpili ve tanıdığı adamından yola çıkarak tarafsız, adil ve gerçekten liyakate uygun bir bilirkişi sıralaması yapılması hedeflenmiş mi? Hayır. Yürütmeye bağlılığını her raporunda dile getirmeye çalışan, biatçı bir bilirkişi topluluğu yaratmaya çalışılmış. Biatçı bir toplumu yaratırken biatçı raporcular, biatçı bilirkişiler ve bu konuda eleştiri almayacak, sicilinde herhangi bir sıkıntı yaşamayacak, performanslarında herhangi bir eksikliğe düşmeyecek raporları hazırlayan bilirkişilerle biz yargılama faaliyetlerini yürütürken gerçekten adalet arayan, sorunlarını yargı merciine taşıyıp çözüm arayan insanların sorunlarına çözüm olmayı bir tarafa bırakın, yeni sorunlar yaşayacağımızı ve bu anlamda ciddi bir mağduriyet ordusuyla karşı karşıya kalacağımızı dile getirmek istiyorum.
Bütün düzenlemeler tek adam rejimini güçlendirmek için
Türkiye'nin adalet, yargı ve diğer tüm sorunlarının çözümünü maalesef ki yürütmeye bağlı, yürütme erkini güçlendiren, erkler ayrılığını yani yasama, yürütme ve yargıyı ortadan kaldıran bu sistemde, yapılmak istenen tek adam rejimini güçlendirmektir. Türkiye yasa tasarıları ile yavaş yavaş Başkanlık rejimine geçmektedir.
Tasarıdan bilirkişilik kurumsal yapısının Adalet Bakanlığı bünyesinde oluşturulacağı anlaşılmaktadır. Ancak yargısal bir mekanizma olan bilirkişilik kurumunun diğer yargı organları gibi bağımsız olması ve ihtiyaca cevap olacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini bir kez daha vurgulamak isterim.
2 Kasım 2016