Mültecilere yönelik linç, cinayet ve tecavüzler nefret suçudur, durduralım

Mersin’de 5 yaşındaki Suriyeli Muhammed Hacıderveş’i vahşice katleden doğrudan ve dolaylı tüm sorumluları kınıyor ve lanetliyoruz. Bir insanın 5 yaşındaki bir çocuğu katletme sebebi ne olursa olsun, bunun “adli” bir olay olarak ifade edilmesi kabul edilemez.

Suriye iç savaşı ile yaşıt olan Hacıderveş’in katillerinin en kısa zamanda bulunması iktidarın sorumluluğundadır.

Diğer yandan Türkiye’ye sığınan yüz binlerce Suriyeli'nin açlık sınırının altında yaşam mücadelesi verdiği biliniyor. Ucuz iş gücü adı altında köleliğe mahkûm edilen Suriyeliler hakkında AKP iktidarının hiçbir önlem almaması Suriyeli çocukların sömürülmesine yol açıyor.

Bu vaka ilk değildir, bu gidişle son da olmayacaktır. Sömürü olağanlaşmıştır ve yaşam güvenliğinin olmadığı artık çok açık bir şekilde görülüyor.

Ucuz ve güvencesiz emek cenneti Türkiye'de kölelik koşulları altına çalışmak zorunda kalan yoksullar ve mülteciler emek piyasasında da karşı karşıya geliyor ve halk için mülteciler bir rekabet unsuru olarak yorumlanıyor.

Bu konuda AKP Hükümeti'nin kamplaştırıcı, ayrıştırıcı dil ve politikasının sorumluluğu büyüktür. Uluslararası platformlarda 3 milyon Suriyeli'ye "ev sahipliği” yaptığını iddia ederek buradan bir prestij kazanma ve haklılık arayışına giren AKP İktidarının Suriyelilerin hukuki haklarını siyasi çıkarlarına göre pazarlık konusu yapması ve insan yaşamını hiçe sayması kabul edilemez.

Suriyelilere yönelik linç, tecavüz ve cinayet vakalarının kapsamlı bir şekilde soruşturulması için yetkilileri gerekli önlemleri almaya, mültecilik ile ilgili uluslararası yasaları tanımaya çağırıyoruz. Halkımızı da mülteciler konusunda nefret dili kullanan, ayrıştırıcı siyaset yapanlara karşı ortak mücadeleye davet ediyoruz.

Gülsüm Ağaoğlu
Halkların Demokratik Partisi
MYK üyesi (Göçmen ve Mülteci Komisyonu Sözcüsü)
21 Eylül 2017