O kadar hırsızlık yapıldı, Diyanetin bir açıklaması yoktur

Van'da katıldığı dayanışma yemeğinde konuşan Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş, konuşmasında Diyanet İşleri Başkanı'na seslenerek, "Bir devlet adamı olarak vicdansızlık yapıyorsun. Sen Başbakana bağlısın. Din adamı misyonun ve rolün yoktur. Senin yerinde olsam bir dakika durmam istifa ederim. Yeter bugüne kadar ortak olduğunuz" dedi.

Van İl Örgütümüz, Elmalı Otel'de yurttaşlar ile dayanışma yemeğinde buluştu. Yemekte konuşan Van İl Eş Başkanımız Derya Hayva, Yeni Yaşamın artık zorunlu hale geldiğini belirterek, insanlığın öze dönüşünün, ahlaki bir toplumun yaratılmasının mevcut sistemle mümkün olmayacağını ifade etti. Bu nedenle Yeni Yaşamın zorunlu olduğunun altını çizen Hayva, "Bu sistem insanlığın da doğamızın da sonunu getirmiştir. 7 Haziran'da artık her şey belli olacak. Barış artık çok yakınımızda" dedi.


"Kimsenin tahmin edemeyeceği bir sonuç çıkacaktır"

Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş, "Sizlerle birlikte olmak büyük bir şereftir" diyerek konuşmasına başladı. Van halkının öz gücüyle kendi değerini kazanan bir halk olduğunu ifade eden Demirtaş Van için, "7 Haziran seçimlerine de aynı ruhla hazırlanırsa hiç kimsenin tahmin edemeyeceği bir sonuç ortaya çıkaracaktır" dedi. Partimizin Türkiye'nin her yerinde aynı, onuru aynı heyecanı duyumsayarak seçimlere girdiğini kaydeden Demirtaş, "Bizimle ilgili yalan yanlış, tüm dezenformasyonlara rağmen artık herkes gerçeği görüyor. Antalya'dan Manisa'ya Muğla'dan Edirne'ye nereye gitseniz aynı gerçeği görebilirsiniz" diye konuştu.


Devlet bütçesinden ödeniyorsa o mitinglerde kullandığınız her şey size haram olsun.

"Devlet emirlerinde"

Partimizin Türkiye'de büyük bir adaletsizlik ve eşitsizlik içerisinde seçim yarışmasını sürdürdüğünü ifade eden Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş, AKP'ye ve Cumhurbaşkanı'na seslenerek, "Her mitingde adaletten ve barıştan bahsediyorsunuz. Size sormak istiyorum; Bir muhalefet lideri olarak halkın parasının nereye harcandığını bilmek bizim görevimizdir. Şu anda yürüttüğünüz bölge mitingleri, illerde yaptığınız mitinglerin parasını partiniz mi karşılıyor yoksa devlet hazinesinden mi ödeniyor? Mesela gittiğiniz şehre THY'nin uçağıyla mı gidiyorsunuz yoksa devlet emrindeki uçakla mı gidiyorsunuz? Gittiğiniz illerde Valilerin de emriyle kullandığınız araçlar devletin mazotunu kullanıyor mu kullanmıyor mu? Eğer bunlar devlet bütçesinden ödeniyorsa o mitinglerde kullandığınız her şey size haram olsun. Zaten devlet bu partilere seçimde kullansınlar diye 320 milyon para veriyor. Ama AKP bunu kullanmıyor bile. Çünkü zaten devlet emirlerinde" şeklinde konuştu.


Ağrı'da yaptıklarını gördünüz. Tezgahı Ankara'dan Ağrı Valisi ile planladılar. Büyük bir provokasyon hazırladılar. Amaçları Türkiye'nin 10 şehrine 10 cenaze göndermekti.

"Tezgahı Ankara'dan Ağrı Valisi ile planladılar"

AKP'nin propagandasını yapan ancak "Ben parti ismi vermiyorum ki" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Cumhurbaşkanım o zaman 400 milletvekilini HDP'ye mi istiyorsunuz?" diye sordu. Demirtaş, "İşte bu adaletsizliğe rağmen biz bu seçimde başarılı olacağız. HDP artık Türkiye'nin bütün ezilen kesimlerine umut olmuşsa dürüstlüğünden kaynaklıdır. Özümüz sözümüz bir olduğu içindir. Bu seçimde HDP'nin barajı geçmesinin yaratacağı en önemli şey barıştır. Kimsenin tırnağının kanamayacağı bir süreci yaratmak zorundayız. HDP üzerine ne düşüyorsa yaptı ve yapmaya devam edecektir. Bunlar 'Biz barış için baldıran zehiri içeriz' dediler ama beyannameye çözüm sürecini dahi koymadılar. Çözüm süreci onlar için oy getirmiyorsa değerli değildir. Ağrı'da yaptıklarını gördünüz. Tezgahı Ankara'dan Ağrı Valisi ile planladılar. Büyük bir provokasyon hazırladılar. Amaçları Türkiye'nin 10 şehrine 10 cenaze göndermekti. Ve bunun üzerinden kendilerine oy toplayacaklardı" dedi.


"Bu ülkede işsiz kalmak utanç vericidir"

HDP'nin barışın tek teminatı haline geldiğini ifade eden Eş Genel Başkanımız Demirtaş, "Her birinizin yaşadığı sorunların formülünü biliyoruz. Beyannamede bunları özetle açıkladık. Dediler ya 'Kaynağı nereden bulacaksınız?' diye. Türkiye kaynağı en zengin ülkelerdendir. Mesele kaynağı dağıtma meselesidir. Ankara'daki serveti dağıtırken adil olacağız. Sadece dünyaya nereden baktığımızla ilgilidir bu. Onlar uluslararası sermayeyle bakıyorlar, bizler işçilerin emekçilerin ezilenlerin gözünden bakıyoruz. Bu ülke hepimizin ortak malıdır. Bu ülkede işsiz kalmak utanç vericidir. Böyle bir ülkede bunlar bizim kaderimiz değil" dedi.


Geçen dönem kaset şantajları vardı. Şimdi Cumhurbaşkanı paralel yapıyı suçluyor. Ancak asıl filmi yapan Cumhurbaşkanıydı. Herkesin telefonlarını dinleyip açığını yakalamaya çalışıyorlar. Sadece siyasi rakiplerine karşı uygulamadılar bunu, kendi çalışma arkadaşlarına uyguladılar.

"Asıl filmi yapan Cumhurbaşkanıydı"

Partimizin çizgisinde ezilenden yana bir çizgi olduğunu ifade eden Demirtaş, "Türkiye'nin hepsi uzattığımız eli tutuyor" dedi. Seçime kadar partimizi anlatmaya devam edeceğini ifade eden Demirtaş şunları söyledi: "Onlar da yalanlarla kurdukları sistemi anlatmaya devam edecekler. Geçen dönem kaset şantajları vardı. Şimdi Cumhurbaşkanı paralel yapıyı suçluyor. Ancak asıl filmi yapan Cumhurbaşkanıydı. Herkesin telefonlarını dinleyip açığını yakalamaya çalışıyorlar. Sadece siyasi rakiplerine karşı uygulamadılar bunu, kendi çalışma arkadaşlarına uyguladılar. Yöntemleri bu. Bütün kirli yöntemleri, provokasyonları kullanarak iktidarda kaldılar."


Diyanet her Cuma hutbe gönderiyor. Bazıları hırsızlıkla ilgilidir. Sen bir kere Saray'a hutbeyi gönderdin mi? Saraya hırsızlık hutbesi gönderebilir misin?

"O kadar hırsızlık yapıldı, Diyanetin bir açıklaması yoktur"

Hükümetin dini de kullandığını ifade eden Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş, "Kuran-ı Kerim'de 'Hırsızlık yapanın elini kesin' diyor. Ben merak ediyorum. Bu güne kadar bütün dünyanın malını, mülkünü çalanlar, soyanlar, suyumuzu, doğamızı çalanların hangisinin kolunu kesti bu devlet. Kuran-ı Kerim sadece fakirler hırsızlık yapınca kolunu kesin dememiş ki" diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanlığı'na seslenen Eş Genel Başkanımız, "Diyanet her Cuma hutbe gönderiyor. Bazıları hırsızlıkla ilgilidir. Sen bir kere Saray'a hutbeyi gönderdin mi? Saraya hırsızlık hutbesi gönderebilir misin? Sen Başbakandan Cumhurbaşkanından korktuğun kadar Allah'tan korkmuyorsun. Allah'mı büyük Cumhurbaşkanı mı? O kadar hırsızlık yapıldı. Diyanetin bir açıklaması yoktur. Din adamı devlet memuru olmamalı. Devletin hiyerarşisine tabi olamamalıdır" dedi.


Bir devlet adamı olarak vicdansızlık yapıyorsun. Sen Başbakana bağlısın. Din adamı misyonun ve rolün yoktur. Senin yerinde olsam bir dakika durmam istifa ederim.

"Yeter bugüne kadar ortak olduğunuz"

Dinin özgür olması gerektiğini ifade eden Demirtaş, "Dini kendi anadilimizle anlatsın. Hangi dili biliyorsa o dilde anlatsın. Allah Kürtçe bilmiyor mu? Biliyor. O yaratmış. Hangi dilde Allah'a yalvarsanız Allah duyuyor. Ama devlet yasaklamış. 'Xuda' diyemezsin diyor. Böyle bir diyanet din hizmeti sunuyor olabilir mi?" diye sordu. "Biber gazı caizdir" ve "Camiye baz istasyonu takmak caizdir" diyen bir Diyanetten bahsettiklerini kaydeden Demirtaş, "Bu Diyanetin kalkıp Allah ile insanı yalnız bırakması lazım. Ben kendisine sesleniyorum: Bir devlet adamı olarak vicdansızlık yapıyorsun. Sen Başbakana bağlısın. Din adamı misyonun ve rolün yoktur. Senin yerinde olsam bir dakika durmam istifa ederim. Yeter bugüne kadar ortak olduğunuz" diye konuştu.


Bu ikiyüzlülüğe son vermek için, bu saltanatı bu harami düzeni durdurmanın tek bir yolu var o da HDP'nin barajı aşmasıdır.

"Harami düzeni HDP durduracak"

Demirtaş, "Tüm söylediklerimi savunan AKP adayları şimdi vekil adayı oldukları için susuyor. Ermeni meselesinde bizim dediğimiz şeyi siz de söylemediniz mi? AKP'nin Ağrı Adayı Yılmaz Ensaroğlu, Diyarbakır adayı Fazıl Hüsnü Erdem. Şimdi vekil olacaksınız diye neden susuyorsunuz? Vekil olmak için niye ilkelerinizden vazgeçiyorsunuz. İnsan canından vazgeçer ilkelerinden vazgeçmez. Hüseyin Yayman, bunları siz de savunuyordunuz niye aday olunca sustunuz. Bu ikiyüzlülüğe son vermek için, bu saltanatı bu harami düzeni durdurmanın tek bir yolu var o da HDP'nin barajı aşmasıdır" dedi. "HDP barajı aşmazsa ne olacak?" diye sorulduğunu ifade eden Demirtaş, "Bize soranlara ben sormak istiyorum; Asıl biz barajı aşmazsak siz ne yapacaksınız? Bu yüzden HDP'de bir olalım. Herkesi aday arkadaşlarımızın etrafında kenetlenmeye çağırıyorum" dedi.