Oluç: 164 bin haneye dağıtılacak patates soğanlar Kürşatgillerin bindiği 1 arabayı karşılamıyor

Grup Başkanvekilimiz Saruhan Oluç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi: 

Grup Başkanvekilimiz Saruhan Oluç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Oluç şunları söyledi:

Önce Ramazan ayının tüm İslam alemi ve insanlık için barış ve huzura vesile olmasını; bereket, sevgi, hoşgörü, adalet ve sağlık getirmesini temenni ederiz. Bugün aynı zamanda Ezidi halkının baharın başlangıcı olarak kabul ettiği Çarşema Sor bayramıdır, yeniden doğuşun ve güzel günlerin de habercisidir aynı zamanda. Ezidi halkının bayramını kutluyorum, sağlık, barış ve kardeşliğin habercisi olmasını diliyorum. 

Pandemi önlemleri üzerine birkaç şey söylemek istiyorum. Türkiye'de yeni bir mutant virüs bulundu. Pandemi önlemleri bunu gösteriyor. Bu mutant virüs saat 19:00’dan sonra bulaşmaya başlıyor. Saat 19:00’a kadar herhangi bir tehlike yok, ama önlemler onu gösteriyor ki, saat 19:00’dan sonra bu mutant virüs bulaşmaya başlıyor. Günlük vaka sayılarının 60 bini geçtiği, ölüm sayısının 300 sınırında olduğu bir dönemde bu alınan önlemleri bir tek ifade anlamlandırabilir: Allah’a emanet olun önlemleri. 

Saraya günlük 10 milyon lira harcanırken, sosyal güvenceye sıfır lira ayrılıyor

Bunlar ciddi önlemler değil. Daha önce de bu iktidar böyle önlemler aldı, o zaman biz ‘‘bunlar yanlış ve eksik önlemler, bu tür önlemlerle bu mücadele sürdürülemez ve başarıya ulaşılamaz’’ demiştik. Haklı çıktık, 60 bine ulaştı vaka sayıları. Şimdi aldıkları önlemler de Allah’a emanet olun önlemleridir. 

Halk ile alay ediliyor, ama virüs ile alay edemezsiniz. Bu iktidar toplumun sağlığı ile zerre kadar ilgili değil, önlemler bunu gösteriyor. Pandemi döneminde hep tartıştık, hep söyledik. Doğru dürüst hiçbir sosyal güvence sağlanmadan, halka ekonomik ve sosyal anlamda destek sunmadan önlemler alınıyor. Destek diye açıklananlar da çok komik rakamlardır. Esnaf borç altında, kira ödeyemiyor, siftah yapamıyor; işçi, emekçi, kadın, çiftçi, işsiz çok ciddi sorunlarla karşı karşıya. Günde 10 milyon TL saraya harcayan iktidarın halka sosyal güvencesi olarak sunduğu neredeyse sıfır. 

Her 3 kişiden biri işsiz

Bu iktidar, açıkladığı önlemler ve açıklamadığı desteklerle iflas etmiştir. İşsizlere bayat ekmeği, patates ve soğan yardımını, esnafa icra dosyalarını gönderen bir iktidar ile karşı karşıyayız. Vatandaşa hayal pazarlıyor; kendisine ve yandaşlarına her türlü desteği sağlayarak iktidarını sürdürüyor. Temel vatandaşlık haklarını ayaklar altına alıyor ve en temel görevlerini manipülasyon ve hamaset ile örtbas etmeye çalışıyor. 

Bakın pandemide işsizliği konuşuyoruz. Geniş tanımlı işsizlik, gerçek işsizlik yüzde 29. İşsiz sayısı 10 milyonu aştı. Ekonomi iyiye gidiyor diyor iktidar, her 3 kişiden birinin işsiz olduğu bir ekonomi nasıl iyiye gidiyor olabilir? 

Salgın işsizliği artırmaya devam ediyor

Kadınlarda geniş tanımlı işsizlik yüzde 36’ya ulaşmış vaziyette. Gençlerde de ha keza durum bu. Geniş tanımlı işsiz sayısı son bir yılda 3 milyon artmış pandemi döneminde. Böyle bir durumla karşı karşıyayız ve pandemi önlemleri nereden finanse ediliyor? İşsizlik Fonu’ndan. İşsizlik Fonu, işsizler ve emekçiler için kullanılmıyor. Pandemi önlemlerini finanse etmek için talan ediliyor. 

Salgın işsizliği artırmaya devam ediyor. Kadın işsizliği çok yüksek seyrediyor. Dar ve geniş işsizlik arasındaki makas gittikçe büyüyor. İşgücüne katılma oranı düşüyor. Böyle bir dönemde açıklanan pandemi önlemlerinde sosyal güvenceye dair hiç bir şey yok. İşçiye, emekçiye, çiftçiye ve esnafa dönük hiçbir şey yok. 

128 milyar dolar patates soğan dağıttığınız halkın evinde mi?

Biz böyle bir dönemde bir konuyu tartışıyoruz, 128 milyar dolar meselesi. 128 milyar dolar nerede?  yazan afişleri pankartları indiriyorlar. Neden? Neden bunu sormak Cumhurbaşkanı’na hakaret oluyor? Biz de soruyoruz. 128 milyar dolar nerede? 

Şimdi AKP’den bir eski bakan ve yönetici Nurettin Canikli, 128 milyar dolar halkın evinde diyor. Hangi halkın evinde? Patates ve soğan dağıttığınız halkın evinde mi? Öyle bir şey yok. Yalanın bu kadarı görülmedi. Canikli, uzun uzun twitler atarak açıklama yapmış. Gerek yoktu öyle hiç bir şey açıklamamak için atılmış twitlere. Daha kolayı var. Milyarlık saatleri rüşvet olarak alıp, peçeteye yazarak bunu resmi belge, fatura olarak kabul eden bakanlar gördü bu ülke. Canikli de bir not yazıp, 128 milyar dolar sağlamda deseydi, daha iyi yapmış olurdu. 128 milyar dolar meselesinin peşini kesinlikle bırakmayacağız. Çünkü bu kul hakkıdır, yetimin hakkıdır, halkın hakkıdır. 

Berat Albayrak dönemi soruşturulmalıdır

Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanı olduğu döneme ilişkin döviz satışları hakkında çok ciddi bir soruşturma yapılmak zorundadır. Bu 128 milyar dolar meselesi ele alınmalıdır. Devletin bütün kurumlarına, denetleme kurumları dahil çağrıda bulunuyoruz. Bu 128 milyar dolar soruşturulmalıdır. 

Bir twit atana soruşturma açılıyor da, 128 milyar doları kaybetmiş olanlara soruşturma açılmıyor bir türlü. Albayrak döneminde talimatı ve onayı ile yapılan satışlar, üstelik açığa satışlar mutlaka soruşturmalıdır. Bu soruşturmanın sonucu mutlaka kamuoyuna açıklanmalıdır. 

128 milyar doların satıldığı dönemde kur ortalama 6.5-6,85 arasında değişiyordu. Bugün 8.15, arada böyle bir fark var. Bunun yarattığı kamu zararı 200 milyar TL’nin üzerindedir. Hiç bir dönemde Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası rezervleri böyle sıfırlanmadı. Yönetmelik dışı satış bu düzeye ulaşmadı. Bunun hesabı mutlaka verilmelidir. Canikli attığı twitlerle durumu örtbas edemez, önemsizmiş gibi gösteremez. “Her şey durduğu yerde duruyor” sözünü kimseye inandıramaz. 

Ağbal’ın görevden alındığı dönemde de 6,1 milyar dolar daha satış yapıldı

“Naci Ağbal neden görevden alındı” tartışmaları yapılırken, 128 milyar dolar nerede diye araştırdığı için görevden alındı diye haberler çıktı. Bugüne kadar tekzip edilmedi. Canikli çıkıp diyebilir mi “bu yalan” diye? 128 milyar dolar nerede sorusunu sormaya devam edeceğiz. Bunun yasa ve yönetmelik dışı açığa satış yapıldığı iddiasının peşinden gideceğiz. Bu konunun ucunu kesinlikle bırakmayacağız. 

Sadece bu değil, bunu 25 gün önce de söyledik. Hala iktidardan bir açıklama gelmedi. Naci Ağbal’ın görevden alındığı dönem, o günlerde 6.1 milyar dolar üzerinde satış yapıldı. Bir operasyon yapıldı. 3 gün içinde Türkiye halkı biraz daha yoksullaştırıldı. Görevden alınmayı önceden bilen, bu manipülasyonla haksız kazanç gerçekleştirenler ve servetlerine 6 milyar dolar katanlar kimlerdir diye sorduk, cevap gelmedi. 128 milyar doların yanında bir de 6,1 milyar dolar meselesi var. 

Bunları sormaya devam edeceğiz, halkın bu kadar yoksulluk çektiği, işsizlikle uğraştığı, hayat pahalılığının yüzde 35-40 arasında olduğu bir dönemde, insanların yiyecek bulmakta zorlandığı bir dönemde, dar gelirlinin büyük sıkıntılar çektiği bir dönemde, halkın ürettiği zenginliklerin ona buna peşkeş çekilmesinin peşinden gitmeyi bırakmayacağız.

Önergemizi reddettiler, kayırma ve yandaş hukuku araştırılsın istemiyorlar

Böyle bir dönemde dün Meclis’te bir araştırma önergesi verdik. Çoklu maaş sistemi ve arpalık haline getirilmiş olan kamu bankaları ve kamu kuruluşları hakkında araştırma yapılsın dedik, bu önerge de AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Bankacılığın A’sından anlamayan ve banka yönetimlerine oturan eski bakanlar, milletvekilleri, çoklu maaş sistemine bağlanan çeşitli kamu kurum yöneticilerinin  araştırılması gerekiyor. Kamu kurumları ve bankaları nasıl arpalık haline getiriliyor? Nasıl iktidarın talimatları doğrultusunda kamu bankaları ve kamu kurumlarının imkanları talan ediliyor, araştırılsın dedik. AKP ve MHP önergemizi reddetti. Kayırma ve yandaş hukuku araştırılsın istemiyorlar. Bunun da peşinden gitmeye devam edeceğiz. Çoklu maaş sistemine bağlanmış olan Ebubekirlerin, Fahrettinlerin, Kürşatgillerin peşinden gitmeye devam edeceğiz. 

164 bin haneye dağıtılacak patates soğanlar Kürşatgillerin bindiği 1 arabayı karşılamıyor

Böyle bir dönemde patates soğan işine girdi iktidar. Hesapladık patates soğanın maliyeti nedir diye.  164 bin haneye dağıtılacak patates ve soğanın hane başına maliyeti 13 lira. Bunun toplam maliyetine baktığımızda, Kürşatgillerin bindiği 1 arabanın parası bile karşılanmıyor. Bunu da büyük bir iş olarak anlatıyorlar. Patates soğan meselesi de mefta haline getirilmiş tarım sisteminin, bitirilmiş bir tarım ekonomisinin ve rant düzeninin sonucudur. Kürşatgillerin bindiği bir arabanın parasını bu dağıtılacak olan patates soğanlar karşılamamaktadır. Durum bu. 

Ücretsiz izne çıkarılanlara verilen yardımı 47 liradan 100 liraya çıkarma önerimizi reddettiler

Meclis gündeminde bir torba teklif var, Plan Bütçeden geçmiş ve tartışılan, bugün de bu tartışma devam edecek. Bu torba teklif çeşitli konularla ilgili kanun maddelerini içeriyor. Eleştirdik komisyonda, Genel Kurul’da dün eleştirilerimize devam ettik. Bugün ve yarın da eleştirmeye devam edeceğiz. 

Vicdansızlığın zirve yaptığı bir torba teklifidir bu. Ücretsiz izne çıkarılanlar için günlük 50 TL yardım öngörülüyor. Kaç liraydı bu yardım? 47 liraydı ve bunu 50 liraya çıkarıyorlar. 3 lira artış. Bir hanede 4 kişi yaşıyorsa, bir ücretsiz izne çıkarılan varsa, kişi başına 75 kuruş düşüyor. Böyle bir vicdansızlık olabilir mi? Bunu da önlem ve kanun teklifi diye Meclis’in önüne getiriyorlar. 

Gerçekten ayıptır, günahtır, bu iktidarın sırtındaki vebal çok büyüktür. Biz bu teklif tartışılırken dedik ki, hiç olmazsa 47 lira olan günlük yardımı 100 liraya çıkaralım. Reddedildi. Kim reddetti? AKP ve MHP. Ek olarak verilen 3 lira ile kim geçinebilir. Ne alabilir, bir simit bile yiyemez. Böyle bir felaket ve kepazelik olabilir mi? Oluyor. 

Çiftçilerin borçlarının 50 bin TL’ye kadar olan kısmı silinmelidir

50 liralık ücretsiz izin desteğini 100 liraya çıkaralım, en azından bugün için 100 liraya çıkaralım. Tekrar söylüyoruz.

Çiftçilerin borçlarının 50 bin TL’ye kadar olan kısmının silinmesine dair önerge verdik, reddedildi. Kim reddetti? AKP ve MHP reddetti. Tekrar söylüyoruz, çiftçilerin borçlarının 50 bin TL’ye kadar olan kısmı silinmelidir. Getirilen önerilerde ne var? Faizlendirerek çiftçilerin borçlarının ertelenmesi var. O faiz de üstelik tefeci faizi, yüzde 18. El insaf siz tam çiftçi düşmanı oldunuz. 

Kısa çalışma ödeneğini durdurdunuz, 31 Mart itibariyle. O zaman da söyledik, tekrar söylüyoruz; kısa çalışma ödeneğini tekrardan başlatın. Kısa çalışma ödeneğini asgari ücret düzeyine çıkartın ve tekrar başlatın. 

Hukuken ve demokratik siyasetle hesabı mutlaka sorulacaktır

Bu pandemi döneminde aldığınız önlemlerle ve vermediğiniz sosyal güvence destekleriyle toplumda esnaf, çiftçi, emekçi, dar gelirli yurttaşlar büyük sıkıntılarla karşı karşıya. Bunları bir kez daha iktidara hatırlatıyoruz. 

Türkiye’de halkın bu kadar büyük sıkıntı çektiği bir dönemde, Sarayın günlük harcamasının 10 milyon TL olmasını kesinlikle kabul etmiyoruz. Hiç bir yurttaşımız da bunu kabul etmeyecektir. Er ya da geç sandık önüne geldiğinde, cevabı bütün yurttaşlarımız verecektir. Ama sadece o cevap yetmeyecektir. Şundan emin olun, halkın kaynaklarını ve halkın büyük emekler sarf ederek oluşturduğu zenginlikleri yandaşlarınıza peşkeş çekip, har vurup harman savurup kendinizi zenginleştirme yolunda attığınız adımların hukuken ve demokratik siyasetle hesabı mutlaka sorulacaktır. 

Halk kaderiyle baş başa bırakılmıştır

SORU: Bu pandemi ile ilgili alınan önlemler yeterli midir, siz nasıl yorumlarsınız? 

Biraz evvel de söyledim, kesinlikle yeterli değil. Bu önlemler günlük vaka sayısının 60 bini geçtiği, ölüm sayılarının 300 sınırında olduğu, belki de daha yüksek olduğu bir dönemde alınan bu önlemler kesinlikle yeterli değil. Dedim ya, Türkiye’de mutant virüs tespit edildi, saat 19:00 sonrası bu virüs harekete geçiyor ve bulaşmaya başlıyor. Önlemlerin adı Allah’a emanet olun önlemleridir. Halk kaderiyle baş başa bırakılmıştır. Bu iktidar aldığı önlemlerle halk sağlığını, toplum sağlığını gözetmeyen, özellikle sağlık alanındaki odaların ve meslek örgütlerinin önerilerini dikkate almayan bir iktidar olarak tarihe geçmiştir. Şu anda dünyada pandeminin en hızlı yayıldığı ülkelerin başına Türkiye yerleşmiştir. Bu durum iktidarın pandemi yönetimindeki yanlışlarının sonucudur. 

14 Nîsan 2021