
Ankara milletvekilimiz Sırrı Süreyya Önder, 6 Ekim Salı akşamı imc TV’de Ayşegül Doğan’ın sunduğu Gündem Müzakere programına konuk oldu. Önder programda Süleyman Şah Türbesi'nin taşınmasına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu:
"Türbenin taşınacağı yeri PYD gösterdi"
"Suriye’de Süleyman Şah Türbesinin taşındığı yeri daha önce belirttiğim gibi Feridun Sinirlioğlu ile ben organize ettik. Davutoğlu Almanya’da açıklamalarda bulunmuş. Ben Davutoğlu’nun bunu tekzip edebileceğini hiç beklemiyordum. Yüz yüze konuşunca ayıp böyle bir şey."
"Burada Kürt halkı kadim bir halk. Bu saldırganlar dışarıdan gelen insanlar ve bunlar bizim komşumuz. Biz meselemizi burayla çözdüğümüz zaman bölgenin bu emperyal güçlerin oyun alanı olmasından çıkartabiliriz. Ben utanıyorum şahsen. Yahu kardeşim senin orada türbeyi taşıyacağın yeri bile PYD göstermedi mi? 'Aha, getirin buraya koyun' demiş. Şimdi böyle bir şey varken, bu utanılacak ya da saklanacak bir şey değil. Yahu bölgedeki halklarla sen bir dayanışma gösteriyorsun ve bir demokratik paydada saklanacak gizlenecek bir şey yapmıyorsun. Niye? Zılgıt yiyecek. Ya bunun için de bu kadar bir gerçeklik ötelenemez. Yani yazıktır günahtır, üstelik bir fırsattır."
6-7 Ekim'in en büyük vebali Davutoğlu'nda
"Ben ilk hayal kırıklığını şurda yaşadım. Biz konuşuyoruz şöyle 6-7 Ekim’e gidiyor ülke, gelişmeler. Dedim ki 'Sayın Başbakan, sizin yardım etmenizle Kobani ne kurtulur ne düşer. Ama sizin yardım etmenizle sahiplenmenizle iki tane önemli şey olur' dedim. 'Bir, bölgede hakiki bir aktör olursunuz. İki, kardeşlik dayanışmasını göstermiş olursunuz. Sizin Kıbrıs için öne sürdüğünüz gerekçelerin bin misli fazlasıyla burada var. Bunu böyle yapalım. Bu süreci de ihya edecek' falan… Kendisi bana şunu sordu onu da söyleyeyim: 'Siz,' dedi, 'kamu güvenliğini sağlayın, ben bundan çok daha ileri adımlar atayım. Sen bunu 1 hafta-15 gün içerisinde sağlayabilir misin?'"
"Ben de kendisine aynen şöyle dedim: 'Sayın Başbakan, siz böyle deyince ben korkuyorum. Siz bu meseleyi böyle mi kavrıyorsunuz? Benim bu meseleyi, ya da bir başkasının, durdurabileceğini mi sanıyorsunuz? Katliam tehdidi, tecavüz soykırım, muhacir etme, hicret ettirme gibi şeyler olacak ve benim ya da başka birisinin sözüyle insanlar duracak öyle mi? Siz böyle sanıyorsanız bu sadece beni korkutur.'"
"Bu görüşmenin tanıkları da var. Sonra biz bunları konuştuk. En son Selahattin Bey o açıklamayı yapmadan tekrar bir telefon irtibatı sağladık. 'Sayın Başbakan, çok geç olabilir' dedik. Kapı duvar olunca o açıklama geldi."