Başkanlık hevesiyle hareket eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve tek başına hükümet kuramayan AKP'nin, Türkiye'yi karanlık bir sürecin içine sokmaya çalıştığını belirten Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ, operasyonlara tepki göstererek, "Bu operasyon Türkiye'ye yapılıyor, Türkiye'nin çözüm ve barış umuduna yapılıyor" dedi.
Barış Bloku tarafından Aksaray Metro İstasyonu önünde yapılan kitlesel basın açıklamasının ardından Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ, AKP'nin savaş politikası, çözüm süreci ve siyasi soykırım operasyonlarına ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
'Gazi Cemevi'ndeki saldırı tüm Alevilere yöneliktir'
Geçici hükümet tarafından savaş konseptinin devreye sokulduğunu belirten Yüksekdağ, DAİŞ'le mücadele adı altında HDP'lilere, sol, sosyalist yapılara dönük gelişen gözaltı ve tutuklamalara tepki gösterdi. Yüksekdağ, "31 canımızın yasını tutmaya çalışırken IŞİD'le mücadele adı altında halkla mücadele ilan edildi" dedi. Gözaltı operasyonlarında polis tarafından öldürülen Günay Özarslan'ın cenazesinin polis saldırıları nedeniyle hala defnedilemediğini ve Gazi Cemevi'nde bekletildiğini hatırlatan Yüksekdağ, bugün de cenazenin bulunduğu cemevine polis saldırılarının sürdüğünü söyledi. Yüksekdağ, "Katledilen kadın arkadaşımızın cenazesi adeta rehin alınmış. Bir ibadethane hükümetin ve AKP'nin kolluk güçleri tarafından gaz bombardımanına tutuluyor. Bu saldırılar aslında bütün Alevilere yönelik gerçekleştirilmektedir" diye konuştu. HDP ve HDP'li vekillerin hem havuz medyası hem de hükümet yetkililerinin açıklamalarıyla hedef gösterildiğini dile getiren Yüksekdağ, "Vekillerimiz, yöneticilerimiz, üyelerimiz kirli yalanlarla AKP'nin propagandacılarının yaydığı çirkefle hedefleniyor ve bütün karanlık güçlerinde hedef tahtası haline getiriliyor" ifadesinde bulundu.
Yüksekdağ, "Başkanlık" hevesiyle hareket eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve tek başına hükümet kuramayan AKP'nin, Türkiye'nin içine sokulduğu karanlık sürecin birinci dereceden sebebi olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin AKP hükümetinin yapılacak bir erken seçimde tek başına iktidar olmasına kurban edilmeye çalışıldığını belirten Yüksekdağ, "Bu karanlık gidişat ve kaos planına vicdan sahibi kesimler izin vermemelidir. Şu an geçici hükümet, hiçbir yetkisi yokken, bir darbe hukuku dayatarak Türkiye'yi istemediği bir erken seçime götürüyor. Hepimizin buna dur demesi lazım" diye konuştu.
'Kandil'in bombalanması bütün çözüm ve barış süreci umudunu da bombalamıştır'
"Kimsenin iktidar hırsı ve emelleri Türkiye halkının, gençlerinin canından daha değerli değildir" sözleriyle konuşmasını sürdüren Yüksekdağ, 600'ün üzerinde gözaltına alınanlar arasında sadece 25 DAİŞ'linin olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Yüksekdağ, "Ve bunların çok büyük bir kısmı da serbest bırakıldı. Şu an sınırda ve başka yerlerde IŞİD mevzilerine ve yerleşim alanlarına bir operasyon söz konusu değildir. Bu operasyon Türkiye'ye yapılıyor, Gazi Cemevi'ne, Suruç'a, HDP'ye, ormanlara, Türkiye'nin çözüm ve barış umuduna yapılıyor. Çözüm ve barış umudu kritik bir aşamaya gelmişken Kandil'in bombalanması bütün çözüm ve barış süreci umudunu da bombalamıştır. Barış umudunu canlandırması ve müzakere sürecini yeniden canlandırması gerekir" şeklinde konuştu.
'Çözümün muhatabı halk ve Kürt siyasi hareketinin merkezidir'
Çözüm sürecinin siyasi iktidar tarafından bitirilmeye çalışıldığının altını çizen Yüksekdağ, şöyle konuştu: "Bu son dönem askeri operasyonlar, erken seçim yaptırma ve Cumhurbaşkanı'nı Başkan yaptırma operasyonları çözüm sürecinin de siyasi iktidar tarafından bitirildiğinin ifadesidir. Kimse bize 'Çözüm süreci devam ediyor' yalanını söylemesin. Çözüm sürecinin muhatabı olarak gördüğünüz kesime niye böyle bir savaş açıyorsunuz? Demek ki masayı devirmek ve çözümü bir çıkmaza sokma konusunda bir karara varmıştır. Ve bu karar meşru bir karar değil, halka sormadılar. Çözümün muhatabı halk ve Kürt siyasi hareketidir."
'Canımız da, mücadelemiz de bu ülkenin değerleri için işte ortaya atıyoruz'
"Onlara savaş yaptırmayacağız. 'Başkan yaptırmayacağız, diktatörlük yolu size yok' dedik sözümüzde durduk. Bundan sonrada inşallah halkımızın desteği ile demokratik güç ve barış iradesiyle bu savaş heveslilerine savaş yaptırmayacağız" diyen Yüksekdağ, canlarını ülkenin değerleri için ortaya attıklarını söyledi. Yüksekdağ, "Bu ekmek acı ekmektir, yiyemezler, bunu bilsinler. Ölümle, tehditle, korku salarak, teslim almaya çalışarak asla ve asla Türkiye'nin geleceğini aydınlatamazlar. Savaş yapmalarına, savaş yaptırmalarına izin vermeyeceğiz" dedi.