
Urfa Milletvekilimiz Osman Baydemir, Urfa Emniyet Müdürlüğü'nde işkence iddiaları hakkında yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Büyük bir illet, büyük bir saldırıyla karşı karşıya kaldık; darbe ve cunta saldırısıyla. Eğer cunta hakim olmuş olsaydı, şu anda Türkiye'de pek çok yerde işkenceler, işkencehaneler olacaktı.Maalesef üzülerek ifade etmek istiyorum ki, neredeyse bir yıldır, Türkiye'nin genelinden çok daha farklı olarak özellikle Urfa şehrimizde pek çok yakınmaya tanıklık etmekteyiz. Neredeyse hemen hemen her gün bir işkence hadisesi ve başvurusuyla karşı karşıyayız.
Son olarak, Mehmet Ali Genç ve Metin Köse isimli yurttaşlarımız bir şüphe üzerine gözaltına alındılar. Sırasıyla önce Sarayönü Polis Merkezi, akabinde Asayiş Şube, akabinde de TEM Şubede beş gündür ağır işkenceye maruz kaldıklarına dair yakınmalar şu anda bize geliyor.
Şu ana kadar hayaya vurma, sistematik dayak, ağız yırtma, zorla ağza kolonya boşaltma, yine "yalancı infaz" dedikleri infaz türüyle gözaltında tecavüz, gözaltında öldürme tehditleriyle ağır işkencelere tabi tutulduklarına dair yakınmayı bize ilettiler.
İşkence, insanlık ailesine karşı işlenen bir suçtur. Hem Anayasa'da hem iç hukukumuzda hem tarafı olmuş olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde işkence suçu aynı zamanda zaman aşımına uğramayacak bir suç olarak tanımlanmıştır.
Hükümet derhal olaya müdahale etmelidir. Bu itibarla da bir kez daha söylüyoruz, darbe rejimiyle mücadele etmenin yolu ancak ve ancak demokrasidir, ancak ve ancak hakka ve özgürlüğe sahip çıkmaktır.
İşkence insanlık suçudur. Darbeciler nasıl yargılanıyorsa, darbeciler nasıl yargılanacaksa işkence suçunu gerçekleştirenler de bir gün mutlaka yargılanacaktır, yargılanmalıdır. İnsanlık onuru işkenceyi yenecektir.