Özgökçe: 90lı yılların aktörlerinin rütbelerini yükseltmenin yarattığı duygu sorgulanıyor mu?

Van Milletvekilimiz Bedia Özgökçe Ertan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda İçişleri Bakanlığı bütçesi üzerine değerlendirmelerde bulundu. Özgökçe, şöyle konuştu: 

90’lı yıllarda, OHAL Bölge Valiliğinin halkta, özellikle Kürt halkının nazarında neyi ifade ettiğini hepimiz az çok biliyoruz. O dönemlerde yaşanan ihlaller, işkenceler, faili meçhul cinayetler hepimizin hâlâ hafızasında.

Berfo Ana’yı herkes tanır bu ülkede. Berfo Ana Cemil Kırbayır’ın annesi, zorla kaybettirilen ve faili meçhul cinayete kurban giden Kırbayır’ın annesi. Erdoğan, Berfo Ana’ya bu anlamda söz vermişti, “Oğlunun kemiklerini bulacağım.” demişti. Bu gerçekten çok önemli bir adımdı fakat ne yazık ki bu sözler tutulamadan, Berfo Ana oğlunun kemiklerine, bir mezar taşına bile sahip olamadan, gözleri açık bir şekilde hayata gözlerini yumdu.

90'lı yılların aktörlerinin rütbelerini yükseltmenin halkta yarattığı duygu sorgulanıyor mu?

1990’lı yıllarda bölgede işlenen cinayetler, tecavüz, işkence olaylarına adı karışan ve tanıklıklarla ispat edilen bazı vakalar vardı. Özellikle Musa Çitil davası, Cemal Temizöz davası, Vartinis katliamı davası gibi davalar açılmıştı. Bu davalarda adı geçen şahıslar beraat ettiler ve hatta rütbeleri yükseltildi, bölgede görev yapmaya başladılar. Halkın, bölgenin çok yakından tanıdığı isimlerin böylesi önemli görevlere getirilmesinin halkın nazarında yarattığı duygu sorgulanıyor mu?

"Hiçbir dönem bu dönemki kadar ihlal, işkence yaşanmamıştı"

1990’ları yaşayan, 1980’leri yaşayan, 1960’ları yaşayan insanlar şunu rahatlıkla söyleyebiliyorlar: Hiçbir zaman bu dönem yaşandığı kadar ihlal, işkence yaşanmamıştı ve bunların hepsine biz şahit oluyoruz ne yazık ki. Hâl böyleyken OHAL sürecinde çıkarılan KHK’larla işkencenin teşviki anlamına gelen pek çok düzenleme de yapıldı. İşkencenin önlenmesi açısından son derece önemli olan usuli güvenceler büyük ölçüde tahrip edildi. Evrensel hukuk standartlarına aykırı bu denli uzun gözaltı süreleri, usul güvencelerinin işlevsizleşmesiyle birlikte işkence ve diğer kötü muamele için çok güçlü bir zemin oluşturuldu. 

İşkencenin ülkemizden ve dünyadan mutlak olarak silinmesini istiyoruz

Bizler, insani değerlerimize ve varoluşumuzun anlamına ters düşen daha aydınlık bir gelecek için taşıdığımız umutlara gölge düşüren işkencenin ülkemizden ve dünyadan mutlak olarak silinmesini istiyoruz. Bunu sivil toplum, muhalefet, iktidar hep birlikte yapabiliriz. İşkence yasağını ihlal eden tüm faillerin hiyerarşik sorumluluk sırasıyla açığa çıkarılmaları cezasız kalmamaları, korunmamaları, her türlü eylem ve pratikle de korunmamaları, destek verilmemeleri çok önemlidir. Bu sorumluluk aslında hepimizin boynunun borcudur. 

15 Kasım 2017