Van Milletvekilimiz Ertan'ın insan hakları savunucularının gözaltına alınmasına ilişkin açıklaması:
Aylar öncesinden planlanmış bir toplantı dolayısıyla Büyükada’da bulunan insan hakları savunucusu toplam 10 kişi, 5 Temmuz 2017 günü gözaltına alınmıştır. İnsan hakları mücadelesinde yıllarca birlikte çalıştığım hepsi birbirinden değerli 10 dostumun, yol arkadaşımın gözaltında olduğunu ancak aynı günün akşam saatlerinde tesadüfen öğrenebildik. Çünkü bu ülkede OHAL vardır, AİHS aslında hukukun tamamı askıya alınmış durumdadır.
Gözaltı kararının saatler sonra öğrenilmesi dolayısıyla açıktır ki, 5 Temmuz 2017 günü bilinmeyen bir saatte 10 aktivist aslında kaçırılmak istenmiştir.
Ömrünü bu ülkede insan haklarının gelişmesine adamış insanların “ajanlık” gibi komik dahi olmayan bir gerekçeyle gözaltına alınmasının izahatı olamaz. Hükümet güdümünde yayın yapan basın yayın organlarının, gözaltındaki arkadaşlarımızı darbeyle ilişkilendirmeye çalışmaları, pespayeliktir, kabul edilemezdir.
Arkadaşlarımızın Büyükada’da “İnsan hakları savunucularının güvenliği” konulu bir toplantı yapmalarının ne kadar önemli olduğu da ortaya çıkmıştır. Bugün Türkiye’de insan hakları mücadelesi büyük bir saldırı altındadır. AKP hükümetinin güdümündeki yargının 10 arkadaşımız hakkındaki gözaltı kararı Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi’nin 5. Maddesine açıkça aykırıdır.
Kamu otoriteleri, anayasal değerlere, insan hak ve özgürlüklerine saldırmaya, bu komediye, OHAL adı altında oynanan tiyatroya artık son vermelidir.
Bizler, özgürlük mücadelesi yürütenlerin yakınlarına dahi haber verilmeden beyaz Toroslarla kaçırılmalarını 1990lı yıllardan beri biliyoruz. Vedat Aydın’dan, Hasan Ocak’tan ve yüzlerce gözaltında zorla kaybedilen insandan dolayı biliyoruz.
İnsan hakları mücadelesi yürüten 10 yol arkadaşımızdan saatlerce haber alınamaması, 90lı yılların savaş konseptinin yeniden devreye sokulmak istendiğinin göstergesidir. Bizler buna izin vermeyeceğiz, müsaade etmeyeceğiz.
Dün arkadaşlarımızın gözaltına alınması kararına imza atanlar, bu kararın talimatını verenler bilmelidir ki, bu ülke sizin arzuladığınız gibi korkunun, faili meçhullerin, gözaltında kayıpların ülkesi olmayacaktır. Bu anlamda Türkiye artık bir yol ayrımındadır ve bizler, tek bir yurttaşın dahi bu yol ayrımında uçurumdan aşağı sürüklenmesine izin vermeyeceğiz.
Aylar öncesinden hazırlıkları yapılan ve kamuoyuna açık düzenlenen hiçbir toplantı veya organizasyon kriminalize edilemez, suçmuş gibi gösterilemez. Bu nedenle dün gözaltına alınan ve saatlerce kimsenin haberi olmaksızın gözaltında tutulan; Yurttaşlık Derneği’nden Nalan Erkem ve Özlem Dalkıran, Kadın Koalisyonu’ndan İlknur Üstün, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser, İnsan Hakları Gündemi Derneği’nden Günal Kurşun ve Veli Acu, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği’nden Nejat Taştan, eski Mazlum Der'li aktivist Şeyhmus Özbekli ve moderatörler Ali Garawi ile Peter Steudtner derhal, amasız, koşulsuz serbest bırakılmalıdır!
Bedia Özgökçe Ertan
Van Milletvekili
6 Temmuz 2017