Partimiz son aylarda giderek artan ve özellikle de son günlerde Eşbaşkanlarımız üzerinden siyasi linç kampanyası olarak yürütülen saldırılar zincirinin hedefi haline gelmiştir.

Partimiz, Anayasa, Siyasi Partiler Kanununa göre kurulmuş ve TBMM’de 80 milletvekili ile temsil edilen Türkiye’nin hemen her ilinde teşkilatı bulunan bir siyasi partidir. Partimiz toplumsal ve siyasal hayatın devamı için ileri sürdüğü ilke ve planlamaları da tüzük, çalışma programı ve vaatleri ile topluma sunmakta ve programındaki ilkeleri yaşama geçirmek için demokratik ve yasal bir mücadeleyi esas almaktadır. Toplumdan da çok büyük bir onay ve destek aldığı ortadadır. Gerek toplumsal gerekse bireysel bağlamda düşünsel alandaki her görüş ve eleştiriye açık olduğu bilinmektedir. Ne var ki kurulduğu günden bu yana demokratik toplum olma gereği olan siyaseten eleştiri fiilleri ile hiçbir şekilde bağdaşmayacak saldırıların hedefi olmaktadır.

Gerek cumhurbaşkanı ve hükümet organlarının demeç, basın yayın söylemlerinde ifade edilen provokatif açıklama ve hedef göstermeler gerekse de yürütmenin tutumundan güç alan çeşitli odakların eylem planları çerçevesinde kurulduğu günden bu yana çok ağır saldırılara maruz kalmıştır. Denebilir ki son bir yıl içerisinde partimizin uğradığı saldırılar, Türkiye tarihinde hiçbir siyasi partiye bu denli çok sayıda, bu kadar açık ve yaygın şekilde yöneltilmemiştir.

Kurulduğu günden bu yana uğradığı saldırı ve suç fiilleri yaklaşık 1 yıldır yaygın şekilde genel merkez yöneticilerimiz, il ve ilçe yöneticilerimiz ve binalarımız hatta çoğu yerde üye ve çalışanlarımız saldırılara maruz kalmışlardır. Öldürme, bombalama, yangın ve ateşe verme, baskın yapmak suretiyle faaliyetlerini durdurma, adli soruşturmalara maruz kalma, tutuklama, hakaret, tehdit, bayrak afiş tabela indirme ve partiyi de linç eylemlerinin odağı haline getiren filler karşısında seçim öncesi hükümetin – seçim sonrası geçici hükümetin politikası sessiz kalmak çoğu kez onaylayan demeçler vermek olmuştur. Belirtilen dönemde özellikle seçim döneminde uğradığımız ve sayıları yüzlerle ifade edilen saldırlar ile ilgili ağır suç fiilleri ile ilgili partimizin yasal temsilcileri ve avukatları onlarca suç duyurusunda bulunmuştur. Çoğu takipsizlik kararı ile sonuçlanan bu şikayetler hiçbir sonuç vermemiştir. Saldırılar linç etme, kışkırtma, toplu katliamlar eliyle toplumu karıştırma, iç barışı bozma planının partimiz üzerinden denendiğini gözler önüne sermektedir. Aşağıda bu takipsizlik kararlarının bir kısmı bilgileri ile birlikte paylaşılmıştır. Ancak belirtmek gerekir ki hemen tüm başvurularımız aynı içerikteki yüzlerce karar ile takipsizlik ile sonuçlanmıştır.

Her saldırı ve olay ile ilgili adli makam ve idari mercilere müracaat eden Partimizin tüm başvuruları bugüne kadar sonuçsuz bırakılmıştır. Sonuçları bu denli ağır olan saldırı ve suç fiilleri her defasında ilgili adli makamlara taşınmıştır. Ancak en ufak bir kişilik hakkının ihlalini veya kovuşturmasını yıllarca yürüten adli makamlar söz konusu şikâyetçi ve suçtan zarar gören partimiz HDP veya Eş Genel Başkanları olunca neredeyse dosya üzerinden derhal takipsizlik kararları vermişlerdir. Savcılar yargı görevlileri olarak kamu görevi yürütmektedir. Kamu görevi ile görevlendirilen kişi bu görevinin yürütülmesi sırasında, görevinin gerekli kıldığı yükümlülüklere uygun hareket etmek zorundadır. Kamu faaliyetlerinin gerek eşitlik gerek liyakatlilik açısından adalet ilkelerine uygun yürütüldüğü hususunda toplumda hakim olan güvenin, inancın sarsılmaması gerekir.

Partimize yönelik saldırılardaki yaygınlık kadar adli soruşturmalar ve şikayetlere dönük takipsizlik kararlarının hızı ve niteliği Partimiz nezdinde yargı makamlarına şüpheye ve güvensizliğe itmektedir. Yasalar önündeki eşitlik ilkesinin HDP bakımından hukuki karşılığının olmadığını hissetmek bu güvensizlik olgusundan daha ağır değildir. HDP bu ülkenin demokrasisinin vazgeçilmez bir partisidir. Tıpkı adli makamların hukuk güvenliği ve toplumsal düzen açısından vazgeçilmez olduğu kadar. Bu sebeple tüm vatandaşlara ve tüm kurumlara eşit mesafede olması gereken adli mekanizmalardaki görevlilere bir kez daha çağrı yapıyoruz. Adil yargılanma hakkı herkes için geçerlidir. Cumhurbaşkanının, hükümetin yada AKP’nin taraf olduğu şikayetlerde nasıl yaklaşım göstermekte iseniz hiçbir güvencesi olmayana da vatandaşa da HDP’ye de öyle yaklaşmak zorundasınız. Ayrımcı uygulama değil eşit işlem ile görevinizi yürütmek zorundasınız.

Belirtilen olgular ve güncel hayatta görülen politik atmosfer doğrultusunda partimize yönelen suç fiilleri ile ilgili bir kısım soruşturma takipsizlik kararları skandal niteliktedir. Bulunduğu makam ve görev gereğini yerine getirmeyen kamu görevlileri veya yargı görevlilerinin tutumları sadece yürütmenin etkisi ve bu etki nedeniyle çekinceleri, bireysel kaygıları çağrıştırmamaktadır. Aynı zamanda kamusal görevden imtina etmenin yol açacağı tehlikeyi de tetiklemektedir. Toplumsal adaletin ve yasaların uygulanması ya da uygulanmamasının gündelik hayatı çıkmaza sokacak bir girdaba sürükleyeceği açıktır. Bu nedenle her makamın denetlenmesi demokratik hukuk düzeninde hayatidir. Şöyle ki açık suç fiili eylemler hukuka uygun soruşturulsa idi devamındakiler için bir caydırıcılık ve önleyiciliği söz konusu olacaktı. Bu bağlamda Partimiz, şikayet konusu soruşturma ve bu soruşturmalar ile ilgili takipsizlik kararlarının hukuka aykırı şekilde ve usullerle, görev gereği yerine getirilmeden verildiği konusunda nettir. İlgili soruşturma makamlarında bulunanların görev gereğini tam olarak yerine getirmedikleri dosyaların incelenmesinde açıkça ortaya çıkacaktır ki bu durum en hafif ifade ile görevi ihmal suçuna ve toplumsal ayrımcılık pratiğine vücut vermektedir.

Kanun ve yargı makamları önünde hak arayan Partimiz söz konusu süreçlerle ilgili yasal girişimlerde bulunacağı bilgisi ile durumu kamuoyuyla paylaşma gereği doğmuştur.

Meral Danış Beştaş

Halkların Demokratik Partisi Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Eş Genel Başkanı Yardımcısı

1 Ağustos 2015


Ek: Takipsizlik Karalarına Dayanak Bir Kısım Olay Ve Kararlar

Bir Kısım Olaylar Ve Kararlar:

  1. 1

    Erzurum Cumhuriyet Savcılığı 2015/3963 soruşturma ve 2015/2263 karar sayılı hazırlık dosyası.

    Erzurum ilinde 2015 yılı Şubat ayında HDPye yönelik yaklaşık 2000 kişilik grupla düzenlenen saldırı eyleminde ilde olaylar çıkmış birçok insan yaralanmıştır. Şikayet ve suç duyurusu dilekçemizde hem ilgili kamu görevlilerinin ihmali hem de olaya karışan şüphelilerin tespiti ve soruşturulması talep edilmiştir. Partimiz olaya dair ilgili hazırlık dosyasında hem suçu ihbar hem de şikayet eden konumda zarar gören olarak yasal olarak taraftır. Ayrıca ilgili ilin emniyet müdürü ve seçim güvenliğini sağlama görevi bulunan bakan ve vali hakkında da şikayette bulunulmuştur. Olay basında da görsel kayıt ve delil ve emarelerle ayrıntılı yer almıştır. Gelişen olaylarda partimiz saldırıların hedefi olmasına rağmen parti adına soruşturmaya dahil olma ve katılma, aynı zamanda şikayet niteliğindeki dilekçe ile ilgili Savcılık “işleme konulmama“ kararı vermiştir.

  2. 2

    Bakırköy C. Savcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu 2015/5249 Soruşturma ve 2015/9198 karar Sayılı Dosyası.

    Bu dosyada Eşgenel başkanımız Selahattin Demirtaş aleyhine Akit Gazetesi yazarı Hasan Karakaya’nın 24.10.2014 tarihli “Selahattin Demirtaş’a Cevabımdır Asıl Tetikçi Sizsiniz” isimli yazıda eşbaşkanımıza dönük yaşam hakkına dair açık ve yakın tehlikeyi barındıran en hafif ifade ile tehdit ve hakaret içeren metinle ilgili yaptığımız şikayeti konu almaktadır. Ancak savcılık kovuşturmaya yer olmadığı kararının gerekçesinde suç konusu haber içeriğinin gerçekliği üzerinde durarak HDPye yönelik ithamları meşru göstermektedir. Gerekçe şu şekildedir. “Atılı suçlara konu yazıların, gerçeklik, güncellik, kamu yararı, toplumsal ilgi, konuyla ifade arasında düşünsel bağlılık koşullarının varlığı ile haberin objektif olması, belli kişileri açıkça hedef almaması, haber verme kapsamında yer alması gerekliliği, eleştirilerin sert olmasının başlı başına yapılan haberi hukuka aykırı hale getirmeyeceği gözetilerek, demokratik toplumun temellerinden olan, toplumun ilerlemesinin ve her bireyin gelişmesinin temel vazgeçilmez koşulu varsayılan ifade özgürlüğü, kanaat sahibi olma özgürlüğü , bilgi ve kanaate ulaşma özgürlüğü kapsamında kalan olgu ve kanaat dengesi gözetilmiş haber, görüş ve düşünce açıklaması niteliğinde olduğu değerlendirilerek, müştekiye yönelik şüpheliye atılı suçların yukarıda izah edilen sebepler ile yasal unsurları oluşmadığı sonucuna ulaşılmıştır.” gerekçede savcılığın yetki ve görev sınırlarını aşarak hakaret ve tehdit ile hedef gösterici açıklamaları meşrulaştırmıştır. Dolayısıyla bu şekildeki gerekçe ile düşünce açıklaması altında tüm saldırı ve tehdit fiilleri yasal zemine oturtulmuş olmaktadır.

  3. 3

    İstanbul C. Savcısı Basın Suçları Soruşturma Bürosu 2015/4993 Soruşturma ve 2015/27568 karar Sayılı Dosyası.

    Soruşturma dosyası konusu partimizin Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’a Takvim gazetesinde “Yemedik Selahattin” isimli köşe yazısında gerçekleşen yönelik hakaret, tehdit ve halkı kin ve düşmanlığa tahrike dönük eylemlerdir. Partimize yönelen saldırıların arttığı bir dönemde – ki saldırılar bıçaklı yaralamalar, il ve ilçe binalarını ateşe vermeler şeklinde vuku bulan olaylar meydana gelmiş olmakla-, söz konusu yazıların kitleleri harekete geçirecek ve yakın saldırı tehlikesi barındıran bir içerikte iken bu fiilin düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi ve yine yazılanların eşbaşkanımıza dönük yazarın tahkir edici ifadelerin “gerçekliği” yönündeki savcılık tespiti kişisel bir ifadedir. Savcılık kişisel görüşünü açıklamaktan geri durmamıştır. Yine başta C.başkanı ve Başbakan olmak üzere başka siyasi kişilikler ve parti liderleri ile ilgili daha eleştirel yazı ve metinlere dair yargı ve savcılık kararları birlikte değerlendirildiğinde gerekçenin hakkaniyete ve uygulamaya da aykırı olduğu ortadadır. Soruşturmaya konu yazıdaki iddialarını haberleşme ve ifade özgürlüğü kapsamında olgusal gerçeğe dayandıramayacağı açıktır. Aksi yöndeki tespit ve karar Eşbaşkanımızın “katil” olduğu düşüncesi ile bağdaşacaktır ki bu durumu hiçbir yargı kurumu ifade özgürlüğü kapsamında göremez. Bu karar ve yargı pratiği ile savcılık makamları ve yargı kurumlarının eşitlik ve güvenilirliklerini tartışılır hale getirmektedir. Şikayet eden HDP‘nin eşbaşkanı değil de AKP başkanı ya da cumhurbaşkanı olsa idi ilgili yazı içeriği bakımından verilen kararın takipsizlik olmayacağı açıktır. Bu açıdan da savcılık eşit davranmamaktadır. Bunun için savcılık elinde bulunan başka siyasetçilere ait dosyaları da incelendiğinde kararın uygulamaya, anayasal eşitlik ilkesine aykırı olduğu görülecektir.

  4. 4

    Ankara C. Savcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu 2015/1870 Soruşturma Sayılı Dosyası.

    Soruşturma dosyası konusu olay Börteçine Siber Tim adlı ve http://bortecinetim.blogspot.com.tr adresli internet sitesinde partimiz yöneticilerinin kimlik ve adres bilgilerinin ırkçı bir grup tarafından hedef gösteren ve tehdit mesajları ile paylaşımına dair şikâyetimizdir. Savcılık ek takipsizlik kararı: “Müşteki HDP vekilinin Cumhuriyet Başsavcılığımıza vermiş olduğu şikayet dilekçesinde, kendisine Börtçine Siber Tim adını veren kişilerin partilerine kayıt sistemine yönelik bir siber saldırı gerçekleştirilerek elde etmiş oldukları verileri http://bortecinetim.blogsport.com.ttr adlı internet sitesinde yayınladıklarını, şüphelilerin yayınlamış oldukları bilgileri HDP İstanbul İl ve ilçe yöneticilerine ait iletişim bilgilerini, şüpheli ya da şüphelilerin HDP yöneticilerini hedef gösterdiklerini, isim-soy isim , telefon ve açık adreslerini yayınlayanların toplumu kışkırttıklarını ve ırkçı hedeflere yol gösterdiklerini belirttiği, yapılan incelemede, müsnet suçun oluşabilmesi için, kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlike ortaya çıkması gerektiği anlaşılmakla, Unsurları oluşmayan suçtan dolayı kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına,…” şeklindedir.

    Kamuoyunda açıkça bilinen hergün bir tanesine tanık olduğumuz ölüm ve yaralama ile sonuçlanana saldırılar karşısında HDP yöneticilerinin kimlik adres ve işyeri bilgilerinin servis edilmesinin suç unsuru olmadığı yönündeki tespit hukuken çok tehlikelidir. Zira paylaşım, sunulan belgeden ve sayfanın ırkçı söylem, nefret içeriği ve tehditler ile beraber değerlendirildiğinde yasa dışı grup ve fiilleri kolaylaştırmak için yapıldığı açıktır. Savcılık ismi paylaşılan kişilere dönük bir saldırı olmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiştir.

    Yine şüpheli tespiti yapılmamıştır. Paylaşım yapan sayfa uzun süredir kullanımdadır. Sistematik tehdit ve ırkçı söylemleri temel paylaşımı olan sayfayı düzenleyen ve kullananların tespiti savcılığın görevleri arsında iken söz konusu gerekçe ile takipsizlik kararı verilmesi manidardır.

  5. 5

    Trabzon C. Savcılığı 2015/ 3251 Soruşturma ve 2015/2519 karar Sayılı Dosyası.

    21.02.2015 tarihinde “Trabzonlu gençler” adlı grubun çağrısı ile toplanan 500 kişilik kalabalığın parti il örgütüne saldırması ve partililere yönelik tehdit ve hakaret içeren saldırıya dairdir. Saldırı sırasında atılan sloganların tespit edildiği grubun il binasına sloganlarla yöneldiği daha sonra Atatürk anıtı önünde “Apo’nun Piçleri Yıldıramaz Bizleri, Mecliste Terörist İstemiyoruz. Trabzon’da PKK İstemiyoruz” şeklindeki sloganlarının tespit edildiği olay ile ilgili savcılık suç unsuru oluşmadığından kovuşturma yapılmasına yer olmadığı kararı vermiştir.

  6. 6

    Konya C. Savcılığı 2015/27531 Soruşturma Sayılı ve 2015/20849 karar sayılı hazırlık dosyası.

    Bu dosya genel seçimlerde 28.04.2015 tarihi ve sonrasında Konya ili ve ilçelerinde partimize yönelik yakma, afiş ve flamalarını yok etme, binalara saldırı eylemlerine ilişkindir. Sorumlu olan kamu görevlileri hakkında soruşturma yapılması ve şüpheli saldırganların tespiti talebine savcılık dosyayı sadece kamu görevlisi bakanla ilgili ele alarak takipsizlik kararı vermiştir.

  7. 7

    Osmaniye C. Savcılığı 2015/8040 Soruşturma Sayılı ve 2015/6006 karar sayılı hazırlık dosyası.

    2015 Genel seçimlerinde Osmaniye ilinde partimize yönelik yakma, afiş ve flamalarını yok etme, binalara saldırı eylemlerine ilişkindir. Sorumlu olan kamu görevlileri hakkında soruşturma yapılması ve şüpheli saldırganların tespiti talebine savcılık dosyayı sadece kamu görevlisi bakanla ilgili ele alarak işleme konulmama kararı vermiştir.

  8. 8

    Uşak C. Savcılığı 2015/6513 Soruşturma Sayılı ve 2015/4504 karar sayılı hazırlık dosyası.

    Genel seçimler sürecinde 29.04.2015 Uşak ilinde parti seçim çalışması yürütenlere seçim standımıza yönelik 3 çalışanımızın ağır yaralandığı saldırı eylemlerine ilişkindir. Sorumlu olan kamu görevlileri hakkında soruşturma yapılması ve şüpheli saldırganların tespiti talebine savcılık içişleri bakanlığının olaylara müdahale etme görevi bulunmadığı tespiti ile sorumlu kamu görevlileri hakkında işleme konulmama kararı vermiştir.

  9. 9

    Eskişehir C. Savcılığı 2015/12238 Soruşturma ve 2015/14015 karar sayılı hazırlık dosyası.

    Şikayetimiz 04.03.2015 tarihinde Eskişehir’de ilinde yürüyüş yapan ırkçı grupların parti binası ve çalışanlarına yönelik 3 çalışanımızın ağır yaralandığı saldırı eylemlerine ilişkindir. Basında dahi yer bulan ırkçı saldırı ile ilgili Savcılık somut bir delil bulunmadığı gerekçesiyle ve Sorumlu olan kamu görevlileri hakkında işleme konulmama kararı vermiştir.

  10. 10

    Samsun C. Savcılığı 2015/15950 Soruşturma Sayılı ve 2015/9641 karar sayılı hazırlık dosyası.

    Şikayetimiz Samsun ilinde yayın yapan gerçek isimli gazetede partimizin Samsun’da çalışma yürütemeyeceğine ilişkin ırkçı, partimizi hedef gösteren hakaret ve tehdit içeren yazılar ile ilgilidir. Savcılık dosya ile ilgili takipsizlik kararı vermiştir.

  11. 11

    Silifke C. Savcılığı 2015/2445 Soruşturma Sayılı hazırlık dosyası.

    Şikayet Silifke ilçe merkezinde seçim çalışması yürüten adaylarımıza ve partililerimize yönelik tehdit ve saldırı fiillerine ilişkindir. Olayda saldırı sonucu yaralılar da bulunmakla, partimizin tüm malzemeleri yok edilmiştir. Emniyet görevlileri vali ve ilgili bakan hakkında da soruşturma talep edilen dilekçemiz hakkında savcılık işlem yapılmasına yer olmadığına dair karar vermiştir.

  12. 12

    Ankara C. Savcılığı 2015/4190 soruşturma ve 2015/1763 karar sayılı hazırlık dosyası.

    Ankara ili Mamak ilçesindeki seçim büromuza 6 Mayıs günü akşam saatlerinde 200 kişilik grubun tekbir sloganları ile Kürtlere ve partimize dönük hakaret ve tehdit söylemleri ile saldırması ve camlarını kırması ile ilgili açılan soruşturma dosyasında savcılık, saldırıyı önlemek için gerekli tedbirleri almayan emniyet müdürü hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığı kararı vermiştir.

  13. 13

    Kayseri C. Savcılığı 2015/20862 Soruşturma ve 2015/13406 karar sayılı hazırlık dosyası.

    Kayseri ilinde Yenidoğan semtindeki seçim büromuza 9 Mayıs günü gece saatinde saldıran ve binayı kullanılamaz hale getiren saldırganların tespiti ve sorumlular hakkında işlem yapılmasına ilişkin şikayetimiz hakkında savcılık İçişleri Bakanı hakkında işlem yapılmasına yer olmadığı kararı vermiştir.

    Takipsizlik kararı verilen şikayetçi olduğumuz diğer dosyalar ve karalar:

  14. 14

    Rize C. Savcılığı 2014/4842 soruşturma ve 2014/2601 karar sayılı hazırlık dosyası.

  15. 15

    Ankara C. Savcılığı 2015/75749 soruşturma sayılı hazırlık dosyası.

  16. 16

    Erzurum C. Savcılığı 2015/75749 soruşturma sayılı hazırlık dosyası.

  17. 17

    Ankara C. Savcılığı Parlementer Suçları Bürosu 2015/2788 soruşturma ve 2015/1395 karar sayılı hazırlık dosyası. sayılı hazırlık dosyası.