Paylan: Bir zamanlar yüzde 40’tık bugün binde 1’iz


İstanbul Milletvekilimiz Garo Paylan, Mecliste devam eden Anayasa değişiklik teklifi görüşmelerinde söz aldı. Anayasa'nın çoğulcu olmasının önemine vurgu yapan Paylan, Osmanlı döneminden örnekler verdi. Parlamentonun, çoğulculuğun devre dışı kaldığı dönemlerde kaos başladığını ifade eden Paylan, “1913 -23 döneminde 4 halkı kaybettik; Ermenileri, Rumları, Süryanileri, Yahudileri kaybettik. Büyük katliamlar, soykırımlarla bu topraklardan sürüldüler” dedi. 

Paylan şöyle konuştu: 

Yetkiyi tek bir kişiye verip tüm kurumlar devre dışı bırakıldığında o uluslar çöker. Yüzlerce yıllık hikaye bu. Türkiye tarihinde de benzer bir durum var. Ne zaman ki kurumlar güçleniyor, o zaman ülkemiz huzur bulmaya başlıyor. Ne zaman ki tek adam diktatörlükleri, darbeler söz konusu oluyor, ülkemiz fakirleşiyor. 

Çocuklarınız, torunlarınız sorduğunda boynunuzu bükeceksiniz

Tarihi günlerden geçiyoruz, ciddi bir hata yapıyoruz. Siz bu hatada ısrar ediyorsunuz. Çocuklarınıza bunun hesabını zor vereceksiniz; “Baba, dede bu rezil Anayasa değişikliğine oy verdin mi” diye size hesap soracaklar, siz de boynunuzu bükeceksiniz. Gelin yol yakınken bu hatadan dönün. 

Tarihten ders çıkarmak lazım. Osmanlı dönemini kimileri güzeller, kimileri de karalar. Osmanlı’da bir milletler sistemi var. Çoğul bir yapıya sahip, zamanın ruhu içinde bir devlet. Özellikle dağılma sürecinde Avrupa’dan gelen özgürlük rüyaları Anadolu’yu da sarıyor. Kalan tebalar bunun mücadelesini veriyor. Bu arayışlarla beraber “Osmanlı’nın meclisi olmalı” duygusu yayılıyor. Nihayet 1876’da ilk meclis kuruluyor. 

Osmanlı Meclisinde Anayasa yazıcılarının 40’ı Hıristiyanlardı

Anayasanın ilk yazıcıları 109 kişi; 69’u Müslüman, 40’ı Hristiyanlardan oluşuyor. Aynı Osmanlı toplumu gibi. Bugün biz 1000’de 1’iz. O zaman ne güzel bir çoğunluk ve temsiliyet var. Anayasayı yazanlardan birisi Krikor Odyan. Çoğulcu bir anayasa, herkes kendini o Anayasa’nın içinde buluyor. Abdülhamit o Meclis’i ikdas edeceği iddiasıyla padişah oldu ama 1 yıl sonra Osmanlı – Rus savaşını bahane edip Meclisi feshetti. Sonra 30 yıllık istibdat dönemi.

Bir zamanlar yüzde 40’tık bugün binde 1’iz

Her istibdat sona erer. Birilerini var sayarsanız onlar kazanmış hissederler ama yok saydıklarınız ya sessizliğe bürünürler ya da isyan ederler. Nitekim 1908’de II. Meşrutiyet devreye geçiyor, çoğulcu bir Anayasa tahkim ediliyor. Daha sonra Talat - Enver cuntası bu anayasayı da devre dışı bırakıp, tıpkı Mehmet Parsak’ın dediği gibi, “Türk’ün Anayasasını yapıyoruz” iddiasıyla cunta devreye geçti. Parlamentoyu, çoğulculuğu devre dışı bıraktı. 10 yıllık kaos başladı o 10 yıllık kaosta, 1913 -23 döneminde 4 halkı kaybettik; Ermenileri, Rumları, Süryanileri, Yahudileri kaybettik. Büyük katliamlar, soykırımlarla bu topraklardan sürüldüler. 

Ben bunun adına "soykırım" diyorum, siz ne derseniz deyin 

Bir zamanlar yüzde 40’tık bugün binde 1’iz. Herhalde başımıza bir iş geldi. Ben bunun adına soykırım diyorum, siz ne derseniz deyin adını hep beraber koyalım yolumuza devam edelim. Ermeni halkı başına ne geldiğini biliyor. Ben atamın dedemin başına ne geldiğini biliyorum. Ben sizin deyiminizle kılıç artığıyım, biz yok hükmündeyiz, binde 1’e düşmüşüz. Geçmişten musibet değil ders çıkaralım, adını siz koyun hep beraber yüzleşelim. 

14 Ocak 2017