
İstanbul Milletvekilimiz Garo Paylan, TBMM Plan Bütçe Komisyonunda, Kalkınma Bakanlığı bütçe görüşmeleri sırasında bazı değerlendirmelerde bulundu. Paylan, şöyle konuştu:
15 yıldır iktidarsınız, tam 15 yıl. Dünyada çok az partiye nasip olmuş bir süre bu ve şimdi gelip söylediğiniz hep “-ecek, -acak”. “Bunu yapacağız, şunu yapacağız.” Birkaç örnek vereyim: “Yüksek teknoloji ürün ihracatı payının artırılması” diye bir hedef koyuyorsunuz ama 15 yılda yüzde 6’dan yüzde 3’e düşmüş bir yüksek teknoloji ürün ihracatından bahsediliyor. Katma değerli ürün üretiminden bahsediyorsunuz, “Bunları artıracağız” diyorsunuz ama artmıyor.
Kalkınmanın da adaletli olması gerek
Özellikle AKP’nin kuruluş yıllarında hem “adalet” hem “kalkınma” vaadi vardı. Ben bunun adaletli bir kalkınma olmasını hayal ettim, bunu istedim. Yani “adalet” ve “kalkınma” önemli kavramlar. Kalkınmanın da adaletli olmasını istedim. Ama özellikle son birkaç yıldır adaletten ciddi anlamda uzaklaştığınız için adaletli bir kalkınmadan da ciddi anlamda uzaklaştınız.
Üniversitelerde bilim üretilemiyor
Beşerî sermayeden bahsettiniz. Evet, çok önemli ama beşerî sermaye ülkemizden kaçıyor. Fikri olanlar, özgür bir habitat hayal edenler bu ülkeden kaçıyorlar çünkü özgürlük alanlarını o kadar daralttınız ki, üniversitelerimizi, rektörlerimizi o kadar zapturapta aldınız ki o üniversitelerde bilim üretilemiyor, beşerî sermaye geliştirilemiyor. Fikri olan, özgürlük alanı arayan gençlerimiz de bu ülkeden ziyade başka ülkelerde bu fikirlerini hayata geçirmeyi hayal ediyorlar.
Tek bir kere “işçi”, “emek” demediniz
Sunumunuzda olmayanlar da vardı. Mesela Sayın Bakan, kalkınma neyle olur? Üretim neyle olur, hangi araçlarla olur, hangi bileşenlerle olur? Emekten tek bir kelime bahsetmediniz. Tek bir kere “işçi” demediniz. Tek bir kere “emek” demediniz.
Dün Çamlıca kulesinden bir işçi arkadaşımız düştü 220 metreden ve hayatını kaybetti. Bursa’da bir fabrikada bir patlama oldu, iyi denetlenmeyen bir fabrikada ve 5 işçimizi kaybettik. Kalkınma dediğimiz iş güvenliğidir, işçidir, emektir ama biz işçimizi neye mahkûm ettik? Hem güvencesiz işçilik hem de sömürülen bir işçilik.
Hasankeyf’i o dinamitlerle patlattığınızı söylemediniz
Peki, başka ne geçmiyor sunumunuzda? “Hasankeyf” demediniz. Hasankeyf’i o dinamitlerle patlattığınızı söylemediniz Sayın Bakan. 10 binlerce yıllık tarihe sahip dünyanın en kadim topraklarında yaşıyoruz ve o tarihe ne kadar saygı gösterdiğimiz sizin Bakanlığınızla ilgili. Tarihe saygılı bir kalkınma mı, yoksa saygısız bir kalkınma mı? Ilısu Barajı o konuda sembol bir örnektir ama “Hasankeyf” de demenizi beklerdik.
Eşitsizliği gidermenin yolu o bölgelere pozitif ayrımcılık yapmaktan geçer
Bölgeden eşitsizliklerden hiç bahsetmediniz, tek kelime duymadım. Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu konusunda eşitsizlik asla ve asla giderilemiyor. Şuraya bir harita yansıtsaydınız veya her yaptığınız yatırıma bir pin koysaydınız, inanın, Marmara, Ege, Akdeniz, biraz İç Anadolu’da o pinler çoğalırdı, Doğu’ya doğru seyrelirdi.
Eşitsizliği gidermenin yolu o bölgelere pozitif ayrımcılık yapmaktan geçer; emeğe, doğaya, tarihe saygılı projelerle.
10 Kasım 2017