Paylan: TBMM’deki işçiler baretsiz çalışıyor

İstanbul Milletvekilimiz Garo Paylan, partimizin işçi ölümlerinin nedenlerinin araştırılması ve engellenmesi amacıyla sunduğu araştırma önergesi üzerine söz aldı. İşçi ölümlerinde 2016 yılında büyük bir artış yaşandığına dikkat çeken Paylan, TBMM’den de çarpıcı bir örnek verdi. TBMM tadilat işlerinde çalışan işçilerin baretsiz ve kemersiz çalıştığını anlatan Paylan, şöyle konuştu:

Memleketimde maalesef ölümlerin sıradanlaştığı, doğallaştığı günler yaşıyoruz. Oysa demokratik ülkelerde her bir ölüm bir felakettir ve ölümler o kadar azdır ki, tek bir ölüm olduğunda haftalarca o memleketin gündemini oluşturur. Bir daha ölüm olmaması için her türlü tedbir konuşulur. Siyaset kurumu bu ölümleri durdurmak ve olan ölümlerin bir daha olmaması için gereken tedbirleri almak için vardır.

2016’da 1970 iş cinayeti

Şu anda iş cinayetlerinde çok acı bir karne var. 17 yılda 18.604 iş cinayetiyle karşı karşıya kaldık. 2016 yılında AKP iktidarının en yüksek rakamına ulaştı iş cinayetleri, 1.970 cinayetle karşı karşıya kaldık. Siyaset kurumu olarak da buna etkin bir tedbir almıyoruz. Rakamlara bakın, Avrupa'da 1'inci, dünyada 3'üncü sıradayız. "Bunlar sürekli olan şeyler, fıtratında var" demişti Sayın Cumhurbaşkanı oysa bakın, yalnızca Almanya'yla karşılaştıralım. Gayrisafi yurt içi hasılası bizim 3 katımız ama bizim onda 1'imiz, on beşte 1'imiz kadar işçi hayatını kaybediyor.

Emeğin hakları konusunda tek madde görüşülmüyor

Kasım ayında işsizlik rakamları yüzde 12,1'e çıktı. Peki, genç işsizliğimiz kaç? Yüzde 23. Yani 1 yıl içinde yüzde 17'den 23'e çıktı. İşsizlik rakamları ise yüzde 9'dan yüzde 12,1'e çıktı. Böyle iklimlerde sermaye homurdanır. "Aman, sermaye büyük kriz var diyor, bu sermayeye nasıl destek olalım, nasıl daha fazla taviz verelim? Vergileri almayalım, kaynak sunalım, kredi verelim" diye, bütün yasalar, bütün tedbirleri bunun üzerine konuşulur. Oysa emeğin hakları konusunda tek bir madde görüşmüyoruz.

TBMM’deki işçiler güvencesiz çalışıyor

Türkiye Büyük Millet Meclisinde tamirat çalışmaları var. Çalışan işçileri defalarca gördüm, iskeleye çıkarılıyor emniyet kemeri, baret yok. Aşağıya inmesini rica ettim, "Ağabey, ben taşeron işçiyim, burada ne iş verirlerse onu yapıyorum" dedi. Hayatında hiç iskeleye çıkmamış birisini Türkiye Büyük Millet Meclisinde baretsiz, emniyet kemersiz, iskeleye çıkarıyorsunuz; düştüğünde de "Fıtratında var." diyeceğiz, öyle mi? Türkiye Büyük Millet Meclisinde bu oluyorsa her yerde olur.

16 Şubat 2017