Piroğlu: Tecrit politikası, savaş koşullarında seçime gitmek demektir

Milletvekillerimizin İmralı tecridine karşı başlattığı adalet nöbeti 18’inci gününde devam etti. Nöbete milletvekillerimiz Zeynel Özen, Feleknas Uca, Kemal Peköz, Musa Piroğlu, Dilan Dirayet Taşdemir, Dersim Dağ ve Celadet Gaydalı katıldı. Burada açıklama yapan Musa Piroğlu, şunları söyledi:

Tecrit politikaları bu ülkede devletin ve hükümetlerin Kürt sorununa bakışının özetidir

İmralı’da çok uzunca bir süredir ağır bir tecrit uygulanıyor. Tecrit politikaları bu ülkede devletin ve hükümetlerin Kürt sorununa bakışının özetidir. İmralı’daki tecrit politikası ile hükümetin Kürt sorununa yaklaşımı arasında doğrusal bir ilişki vardır. Bunun karşılığı şudur; tecridin ağırlaştırılması demek savaş siyasetinin ve çözümsüzlüğün derinleştirilmesi demektir. Herkesin bildiğini hükümet de biliyor; Kürt sorununda çözümün adresi İmralı’dır. Sayın Öcalan’a yönelik tecrit politikası demek aslında çözümden kaçmak, yani savaşı derinleştirmek demektir. Nasıl ki tecritle Kürt sorunu arasında doğrusal bir ilişki varsa Kürt sorunuyla Türkiye’deki demokrasi arasında da doğrusal bir ilişki vardır. Çözümsüzlüğün derinleşmesi ve savaşın tırmanması bu ülkede zorbalığın artması ve baskının çoğalması anlamına gelir.

Tecrit politikası, savaş koşullarında seçime gitmek demektir

Ülke bir seçim dönemine giriyor. Herkes sandık güvenliğini tartışıyor. Herkes bu iktidarın seçim sonrasını kabul edip etmeyeceğini tartışıyor. Ama görülmesi gereken şu; bu ülkede bir sandık kurulacak. Mesele sandığın kurulup kurulmaması değil sandığın hangi koşullarda kurulacağı meselesidir. Tecrit politikası, savaş koşullarında seçime gitmek demektir. Tecridin ağırlaştırılması Kürt halkına karşı savaş siyasetinin derinleştirilmesi, sandığın savaşın ve zorbalığın ortasında kurulması demektir. Ve Türkiye’deki bütün emekçiler, Türkiye'de bütün ötekileştirilenler, haksızlığa uğrayanlar şunu bilmek zorundalar; iktidar savaşı sürdürdüğü sürece bu ülkeye demokrasi gelmeyecek. İktidar savaşı sürdürdüğü sürece hiç kimse özgür olmayacak. İktidar savaşı sürdürdüğü sürece emekçiler haklarını alamayacak, yoksulluk büyümeye devam edecek.

Kürt halkıyla adil ve demokratik bir masanın kurulması için yan yana durmamız gerekiyor

Savaşa karşı çıkmadan, Kürt halkıyla yan yana gelmeden, bu iktidara karşı çıkma şansı olmadığını herkes bilmek zorunda. Bu iktidarı devirmek istiyorsak, bu zorbalığa ve sömürü düzenine son vermek istiyorsak eğer, tutarlı bir şekilde demokrasiden ve özgürlüklerden yana olmak zorundayız. Ve eğer tutarlılıktan söz ediyorsak; Kürt sorununda çözümsüzlük siyasetinden vazgeçilmesi ve adil ve demokratik bir çözüme ulaşılması için çaba harcanmasını savunmamız, Kürt halkıyla yan yana durmamız gerekiyor. Bunun bir tane yolu var. Tecrit politikalarına karşı çıkmamız, tecrit politikalarının sona erdirilmesini sağlamamız, Kürt halkıyla adil demokratik bir masanın kurulması için omuz omuza gelmemiz gerekiyor. Tecride karşı çıkmak demek, savaşa karşı çıkmak demektir. Tecride karşı çıkmak demek, bu iktidarın zorbalığına ve sömürü düzenine karşı çıkmak demektir. Tecride karşı çıkmak demek, gerçekte tutarlı bir demokrasiyi savunmak demektir. Herkesi bu tecrit politikalarına karşı durmaya, savaş ve çözümsüzlük siyasetine karşı durmaya, demokrasi ve özgürlük adına ve bu iktidara karşı omuz omuza yan yana durmaya çağırıyoruz.

16 Ocak 2023

Etiketler: #tecrit , #adalet nöbeti