Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ederiz

21. Yüzyıl Müslümanı’na Ramazan-ı Şerif münasebetiyle çağrımızdır:

Geliniz bir konuda cahiliye mensupları olan çöl bedevilerinin çeyreği olalım! Nasıl mı?

İslam’dan önce, Araplar’ın kutsal kabul ettiği ve “Haram Aylar” olarak bilinen dört aylar, savaşların durdurulduğu, kan davalarının ve düşmanlıkların günümüz tabiriyle ateşkes ile önüne geçildiği önemli aylardı. Bütün bunlar bir sadakatin gereği olarak, bu aylara hürmeten yerine getirilirdi. O dört ay boyunca aralıksız bir biçimde sulh ve sükûnet iklimi aynı anda bütün bir yarımadada belirgin bir şekilde kendisini gösterirdi.

Peki ya bizler? Acaba Kur’an’ın doğduğu ay olan ve bin aydan daha hayırlı Kadir gecesini barındıran on bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerife böyle bir sadakati gösterebilecek miyiz?

Bizler hem âfakta (dış dünyada) hem de enfüste (iç dünyada) buna ne kadar hazırız? Hazırlıklı olmak demek sadece ışıklı mahyalarla kentleri süslemek, cami ve mescitlerin dolup taşması, çarşı ve pazardaki Ramazan bereketi,  ihtiyaç sahipleri için zekât ve Fıtır sadakası, Kadir gecesi ile zirveye ulaşan dualarımız ve nihayet bayram coşkusu demek midir?

Bizler oruç tutmak sureti ile aç ve susuz kalırken, ruhlarımızın açlığını giderebilecek miyiz? Haksızlıklara karşı direnmek için sabır mektebi olan bu ayda ne tür bir dayanışma içerisindeyiz? Çevremizle, komşumuzla barış içerisinde yaşamak için ve en önemlisi düşmanlıkları giderebilecek nasıl bir planlamamız olacak?

Aksi takdirde göğsünü gere gere ben oruçluyum sen değilsin enaniyeti hepimiz için bir hüsran olmayacak mı?

Sonuç olarak bütün semavi dinlerin ve hemen hemen tüm inançların ortak noktası olan oruç bu şuurla ancak ve ancak insanlık için bir kurtuluş vesilesi olabilir.

Bu duygu ve düşüncelerle Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ederiz.

Nimetullah Erdoğmuş
HDP MYK Üyesi ve Diyarbakır Milletvekili
26 Mayıs 2017