Eş Genel Başkan Yardımcımızın açıklaması:

Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş ve beraberindeki heyetin Moskova'da gerçekleştirdiği diplomatik görüşmelere ilişkin Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu’nun “HDP Eş Genel Başkanı'nın Rusya'da, 'Türkiye'nin Rus uçağını düşürmesi yanlıştı' demesi tam bir rezalet ve tam bir ihanettir” şeklindeki ifadeleri kesinlikle kabul edilemez.

AKP Hükümeti'nin halihazırda Rusya Hükümeti ile temaslarını sürdürmesi "ihanet" olarak algılanmazken, partimizin Rusya Hükümeti ile görüşmesinin ihanet olarak görülmesi, en hafif deyimiyle tutarsızlıktır. Rusya savaş uçağının düşürülmesinin hata olduğunu uçağın düşürüldüğü günden bu yana açık bir şekilde ifade ediyor olmamıza rağmen, Moskova'da bu ifadeyi tekrar kullanmamızın Başbakan Davutoğlu tarafından yeni bir durummuş gibi yansıtılması, partimizin istikrar ve barış odaklı diplomatik faaliyetlerine olan tahammülsüzlüğün en açık göstergesidir.

Partimizi temsilen Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş, Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcımız Nazmi Gür, partimizin kurucu bileşenlerinden DBP'nin Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ve Moskova'da temsilcilik açılışı çalışmalarında bulunan temsilcilerimizden oluşan heyetimizin gerçekleştirdiği diplomatik görüşmelerde herhangi bir pazarlık ya da Türkiye halklarını zan altında bırakacak bir tutum içinde olmayacağımızı, başta partimize gönül verenler olmak üzere partimizi biraz olsun tanıyan herhangi bir yurttaşımızın aklının ucundan geçmediğini çok iyi biliyoruz. Ancak, ilkel milliyetçi söylemlerle toplumda partimizin iç ve dış politikaları hakkında yaratılmak istenen olumsuz algıya karşı son derece açık bir tutum sergilenmesi zorunluluğu açığa çıkmıştır.

Partimiz, her zaman olduğu gibi bugün de Türkiye halklarının barışını, huzurunu ve refahını esas alan ilkelerle hareket etmektedir. Bu temelde AKP Hükümeti’nin sebep olduğu uluslararası krizler nedeniyle komşu halklar arasında meydana gelebilecek sürtüşmeler karşısında, partimizin bu tehlikeli gidişata karşı istikrar ve barış odaklı tutumunu sergileme sorumluluğu doğmaktadır. Suriye krizi ile bağlantılı olan Türkiye ve Rusya devletleri arasındaki gerilimin halklara da sirayet etmesinin yaratabileceği olumsuzlukların farkında olarak, partimizin gerilimi düşürecek imkanların oluşturulması yönünde sarf ettiği çabaların boşa çıkarılmaya çalışılmasını üzülerek takip ediyoruz.

Kamuoyunun malum çevrelerce partimizin Moskova ziyareti hakkında yanlış yönlendirilmesini Türkiye'nin çok boyutlu dış politika kanallarının tıkanmasına sebep olduğunu açıkça ifade etmemiz gerekmektedir. Dış politika kanallarının tamamının AKP Hükümeti'nin tekelinde olması gibi bir siyasi ve idari yapılanmanın yaratabileceği risklerin ne kadar büyük olduğunu yakın geçmişteki tecrübelerden anlaşıldığı kanısındayız. Suriye krizi ve buna bağlı gelişen bölgesel şiddet ortamı karşısında, AKP'nin durumu daha da çözümsüz hale getiren müdahaleciliğinin kamuoyundan yine aynı basın kanalları tarafından saklanmaya çalışılması, başlı başına sorgulanması ve eleştirilmesi gereken bir konudur. Partimizin bu oluşan istikrarsızlığa karşı sarf etmekte olduğu yapıcı çabaların engellenmeye çalışılmasına asla onay verilmeyeceğinin bilinmesini isteriz. Türkiye halklarının özgürce ve komşularıyla barış içerisinde yaşayabileceği bir geleceği inşa etmek için yurt içinde ve dışında tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.

Nazmi Gür
Halkların Demokratik Partisi
Eş Genel Başkan Yardımcısı
24 Aralık 2015