Saadet Becerekli: OHAL ile ‘’hukuksuzluk’’ kural oldu


Batman Milletvekilimiz Saadet Becerekli 2017 bütçe görüşmelerine dair Meclis Genel Kurulu'nda yapmış olduğu konuşmada şunları ifade etti:

Olağanüstü süreçlerden geçtiğimiz bir dönemdeyiz. OHAL ve kanun hükmünde kararnamelerle yönetiliyoruz ama aslında yönetilemiyoruz. Allah'ın bir lütfu olarak görülen 15 Temmuz darbe girişimi sonrası bu lütfun bütün olanakları kullanıldı. Bu olanakların gerekleri yerine getirilince de OHAL aslında içinden çıkılmaz bir hâl oldu. Hükûmet, normal koşullarda asla yapamayacağı ne varsa yaptı. AKP, OHAL’İ başkanlık sistemi için yapılması gereken yol temizliğine araç olarak kullandı. Bu nedenle bu sisteme karşı duran, muhalefet yapan, eleştiren kim varsa tutuklandı ya da adli, idari soruşturma dahi yapılmadan, somut ve hukuki delil ileri sürülmeden binlerce insan tamamen Hükümetin siyasi tasarrufuyla işinden uzaklaştırıldı, ihraç edildi. Tabii, bu arada tutuklananların, ihraç edilenlerin yeri hızla doldurulmaya başlandı. Hakim, savcı, rektör, vali, polis, bunların üst örgütlenmeleriyle benzeri yapılanmalarla devlet-parti bütünleşmesi neredeyse tamamlandı ve hukuksuzluk bir kurala döndü.

Antidemokratik uygulamalar topluma demokrasi, hatta ileri demokrasi diye yedirilmeye çalışılıyor. Bugün Türkiye koşullarında söylenecek en tehlikeli şey nedir biliyor musunuz "Barış" sözcüğüdür. Korkunç bir taleptir barış istemek. Barış isteyen, sorunların barışçıl ve demokratik yollarla çözülmesini isteyen kim varsa neredeyse vatan haini ilan ediliyor. OHAL süreciyle Hükümet ısrarla hukuku yok sayıyor. Barış isteyenler susturuluyor, cezaevleri tıklım tıklım. Partimiz HDP'nin eş genel başkanları ve milletvekili arkadaşlarımız başta olmak üzere, gazeteciler, akademisyenler tutuklandı. Ne yazık ki bu süreç hâlâ devam ediyor.

Emeğe değil savaşa ve ranta dayalı bir bütçe

Bütçeden açık görülüyor ki yine adil bir paylaşım yok. Emekçi bir köşeye itilerek, emek yerine sermaye  gözetilmiş ve yine adil bir paylaşım yok ne yazık ki! Savaşa ve ranta dayalı bir bütçe hazırlanmış demek çok da yanlış olmaz. İş güvencesi derseniz yaşanan iş cinayetlerine bir bakmak gerekiyor.

İnsan hakları haftasındayız ama Türkiye’de ihlaller had safhada

İnsan Hakları Haftasındayız ama insan hakları ihlalleri had safhada. Yalnız iç hukuk değil, uluslararası sözleşmelerden doğan hakları da hiçbir vatandaş ne yazık ki kullanamıyor, hatta dile bile getiremiyor. Yalnızca il, ilçe örgütlerimize yapılan baskınlar, ayrım yapmadan gözaltına alınan yöneticilere şiddet, işkence uygulamaları, kırılıp âdeta yağmalanan il binaları, bunların hepsi çok açık hak ihlalidir.

Kadının bütçede adı yok

Kadının adı yok, birey olmaktan kaynaklanan hiçbir hakkı bu bütçede gözetilmedi. Görüşmeler süresince kadınların toplumdaki durumlarını iyileştirecek tek bir söz, tek bir proje duydunuz mu? Biz duymadık açıkçası. Kadın yalnızca aile içine hapsediliyor ve kazanılmış hakları bile yok sayılıyor.

Türkiye’nin renkleri ile oynamayalım

Uzun bir süre daha devam edecek OHAL sürecinde çıkarılan kararnamelerle  askıya alınan Anayasa, yok sayılan hukuk ve bunlardan doğan vatandaşlık hakları ve taleplerin yok sayılmasına karşı, toplumu bir arada tutan kurallar bütünü yok sayılacaktır. Her zaman övünürdük, Türkiye çok renkli mozaikler ülkesi diye. Ne yazık ki giderek görüyoruz ki bu çok renkli mozaik dağıtılıyor. Dağılan mozaikleri bir arada tutmak zorlaşabiliyor. Bizlere düşen, büyük bir sorumlulukla bu çok kültürlülüğü bir arada tutma zeminini yaratmaktır.

15 Aralık 2016