
Parti Sözcümüz ve Kars Milletvekilimiz Ayhan Bilgen'in, Sağlık Bakanlığı bünyesinde yaşanan yolsuzluğunun araştırılması, sorumluların tespit edilmesi ve yargı önüne çıkarılması amacıyla vermiş olduğu araştırma önergesi:
1999 yılında Sağlık Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Dr. Suat Duranay’ın başkanlığında “Sağlık Bakanlığı Bilişim Derneği” adıyla bir dernek kurulmuş, 2000 yılı içinde ise 1.000.000.000 TL sermayeli “SB Bilişim Elektronik Bilgi Sistemleri Turizm ve Sağlık İşletmesi Ltd. Şti” adıyla iki ortaklı bir şirket kurulmuştur.Bu şirketin 39/40 payının Sağlık Bakanlığı Bilişim Derneği’ne, 1/40 payının Dr. Suat Duranay’a aittir. Bakanlığın internet servis sağlayıcılığının da yine Duranay ve arkadaşlarının kurduğu dernekçe yürütülmesi ve yine kendi kurdukları şirket tarafından ifa edilmesi kararlaştırılmıştır. Sağlık alanında otomasyon çalışmaları yapmak üzere kurulan bu şirket (HBS) Hastane Bilgi Sistemi isimli bir program yazılması için daha sonra yazılımcıları Ankara’ya transfer edilen Ege Üniversitesinden yazılım uzmanlarıyla temasa geçmiştir. Bu çerçevede basında çıkan bilgilere göre 16 milyon dolara 200 program yaptırılmıştır.
Müsteşarlığın 16/6/2000 gün ve 121 sayılı yazılarıyla hastanelerden SB Bilişim LTD.ŞTİ’nin banka hesabına alacakları yazılım karşılığı 500 Dolar havale edilmesinin istendiği ve bunun üzerine 298 hastanenin şirket hesabına para gönderdiği tespit edilmiştir. Dünya Bankası’ndan alınan 40 milyon dolar civarında mali desteğin bu şirketin yazılımlarını satın almak üzere Bakanlık’a aktarıldığı iddia edilmektedir. Ancak ne Sağlık Bakanlığı’nın bütçesi içinde ne de Sağlık Bakanlığı Bilişim Derneği kasasında ne de üst düzey bürokratların kurduğu şirketin kayıtlarında böyle bir kayda o dönem rastlanmamıştır. Bu paranın nereye gittiği ile tartışma ve suçlama ve iddialar günümüze kadar devam etmektedir. 2001 yılında Sağlık Bakanlığı ile ilgili çıkan yolsuzluk haberlerinden sonra SB Bilişim Şirketi Sedat Sayımlar adlı bir girişimciye 140 bin dolara devredilmiştir. Şirket yeni sahibiyle birlikte Bakanlık ihalelerine girmeye devam etmiş ancak 2003 yılında Bakanlığın yapması gereken sözleşmeler yenilenmemiştir. Ancak sözleşmeler yenilenmediği halde Bakanlık şirket yazılımlarını hastanelerde kullanmaya devam etmiştir. Şirket sahibi Sedat Sayımlar tarafından yapılan şikayet ve suç duyuruları üzerine dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ 13 Sayılı Bakanlık kararı ile 2002 yılında soruşturmaya izin vermemiş ancak daha sonra kurulan Teftiş Kurul Başkanlığı’na bağlı müfettişler söz konusu iddiaların gerçekliğini tespit ettikten sonra ise soruşturmaya yer olmadığı kanaatine varmışlardır. O dönem söylenen şey programın Almanya merkezli bir şirket tarafından Bakanlığa hibe edildiği olmuştur.Oysa Sağlık Bakanlığı’nın kendisi resmi yazılarında bahse konu program ile ilgili bir hibe anlaşması bilgi belgesinin olmadığını beyan etmiştir. Nitekim böyle bir hibe anlaşmasının noterlikçe onaylı bir sureti de yoktur.Yani iktidarlar değişmiş ancak düzen işlemeye devam etmiş, bir takım bürokratlar haksız zenginleşmeye devam etmiştir. Bu konu belirli tarihlerde yaygın medya kuruluşlarında da gündeme getirilmiş korsan yazılım yolsuzluğu iddiaları basında sıkça işlenmiştir.
Türkiye’de sağlık skandalları uzun bir süre devlete bağlı sağlık kurumlarında kayıt ve bilgi işlemleri için bir bilgisayar programı kullanmaktadır. Ancak bu sürecin hakkaniyetli bir şekilde kamu ihale usullerine göre yapılmadığı kamuoyunda sıklıkla tartışılmakta ve ülkemiz haksız bir şekilde zenginleşen bürokratlar ülkesi haline gelmektedir. Araştırma önergemize konu olan skandalın buzdağının görünen yüzü olduğu atılan iddialar arasındadır. Bu skandal ile ilgili gerçeklerin gün yüzüne çıkması, sorumluların tespit edilmesi kamudaki yolsuzlukların gerçek anlamda önlenmesine de katkı sunacaktır. Bu vesile ile araştırma komisyonun kurulmasının elzem olduğunu düşünüyoruz.
4 Ocak 2017