Sağlık emekçilerinin haklı ve meşru taleplerini sahipleniyor, iş bırakma eylemini destekliyoruz

Sağlık ve Sosyal Politikalar Komisyonu Eş Sözcümüz Samet Mengüç'ün açıklaması:

AKP iktidarının yıllardır uyguladığı sağlık politikalarını protesto etmek ve taleplerini daha yüksek sesle dile getirmek amacıyla sağlık emek ve meslek örgütleri 8 Şubat’ta iş bırakma eylemi yapacaktır. İktidarın 20 yıla yakındır uyguladığı ve Sağlıkta Dönüşüm Programı adını verdiği neoliberal sağlık politikaları; hastaları müşteri, sağlık emekçilerini ise parça başı üretim esasına dayalı işçiler olarak görmektedir. Gelinen aşamada toplum sağlığı ciddi anlamda tehlikeye girmiş, sağlık çalışanları ise artan iş yükü ve güvencesiz çalışma ile karşı karşıya kalmış, ayrıca sosyal ve ekonomik hak kayıplarına uğramıştır.

AKP’nin sağlık politikalarının özü sağlık talebini arttırmak, tüm vatandaşları potansiyel bir müşteri olarak görmek ve bu müşterilere (hastalara) sağlık hizmeti satmaktır. Talebi karşılayanlar ise sağlık emekçileri, sağlık çalışanlarıdır. Artan bu talep nedeniyle sağlıkta nitelikli hizmet anlayışı ortadan kalkmış, sağlık çalışanları uzun süreli ve gece-gündüz çalışmaya zorlanmış, ücretlerinde ve sosyal haklarında hiçbir düzenleme yapılmamış, özlük ve ekonomik hakları adeta gasp edilmiştir.

Tüm bu olumsuz çalışma koşullarına 2 yıldır COVID 19 pandemisi de eklenince, sağlık çalışanlarının iş yükü daha da artmış ve adeta angarya çalışma koşullarıyla baş başa bırakılmışlardır. İşte bu koşullar altında tükenme noktasına gelen sağlık hizmet üreticileri, grevi son bir umut olarak görmüş ve 8 Şubat’ta acil ve devamlılık arz eden sağlık hizmet alanları dışında hizmet vermeme kararı almıştır.

İş bırakma eylemine giden sağlık emekçileri;

1 - Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği birinci basamak sağlık hizmetlerinin oluşturulmasını ve ceza yönetmeliğinin iptal edilmesini,

2 - Sağlıktaki personel sayısının kadrolu ve güvenceli istihdamla OECD ortalamasına çıkarılmasını,

3 - Ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak çıkarılmasını,

4 - Emekliliğe yansıyan yoksulluk sınırı üzerinde temel ücretin tüm sağlık emekçilerine uygulanmasını ve üstüne eğitim durumu, hizmet yılı ve mesleki risk gibi faktörlerle ücret skalasının belirlenmesini,

5 - Asistan hekimler başta olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının uzun süreli ve angarya çalıştırılmasının kaldırılmasını,

6 - Sağlık hizmetlerinde hastalardan alınan katkı-katılım payı ve reçete ücreti gibi ücretlerin kaldırılmasını,

7 - COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılmasını,

8 - Etkin bir ‘’sağlıkta şiddet yasası’’ çıkarılmasını ve güvenli işyerlerinin planlamasını,

9 - Liyakatsiz atamalar, soruşturmalar, mobbing, güvenlik soruşturmaları ve KHK’ler ile dayatılan anti-demokratik uygulamaların derhal sonlandırılmasını,

10 - Özel sağlık kuruluşlarında ciro baskısına, taşeronlaştırmaya ve güvencesiz çalışmaya son verilmesini,

11 - Sağlık hizmetlerinin planlanmasından sunulmasına kadar sağlık emekçilerinin, örgütleri aracılığıyla karar alma mekanizmalarında yer almasını,

12 - Sağlığa ve sağlık emekçilerine bütçeden daha fazla pay ayrılmasını talep etmektedir.

Halkların Demokratik Partisi olarak tüm bu haklı ve meşru talepleri sahipleniyor ve kendi taleplerimiz olarak görüyoruz. 8 Şubat’ta yapılacak iş bırakma eylemlerini destekliyor, tüm vatandaşlarımızı da daha sağlıklı ve nitelikli bir sağlık hizmeti alabilmeleri için sağlık çalışanlarıyla dayanışmaya çağırıyoruz.

Dr. Samet Mengüç
Sağlık ve Sosyal Politikalar Komisyonu Eş Sözcüsü
7 Şubat 2022