Diyarbakır Milletvekilimiz Feleknas Uca'nın araştırma önergesi:
GEREKÇE
9 Ocak 2013 tarihinde, Kürt sorunun çözümüne ilişkin Sayın Abdullah Öcalan ve BDP Milletvekillerinden oluşan İmralı Heyeti ile devlet arasında görüşmelerin gerçekleştirildiği bir dönemde Paris’te Kürt siyasi hareketi ve kadın özgürlük mücadelesinin önemli isimlerinden Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve Fidan Doğan katledilmiştir. Son dört yıldır konuya dair süren soruşturma, dosya hâkimi Jeanne Duyé tarafından sonuçlandırılmış, ancak henüz katliam aydınlatılmış değildir.
Son aylarda basında yer alan iddialara göre, söz konusu suikast ile Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) bir bağlantısı olduğu; Paris katliamının, bir MİT yetkilisi tarafından planlandığı ileri sürülmüştür. Bu iddialara göre, Türkiye-PKK arasında 3 yıl devam eden görüşmelerin tümünde yer alan ‘Ozan’ kod adlı MİT yetkilisi, aynı zamanda Kürt siyasetçilerine suikast düzenleyen kişi olarak karşımıza çıkmaktadır. PKK ile devlet arasında Oslo, Brüksel ve Cenevre’de 2008 yılında gerçekleşen toplantıların tümüne katılan bu şahsın devletin en çekirdek kadrolarından biri olduğu ve “Ozan” kod ismi ile anıldığı aynı haberlerde yer almıştır. Üç Kürt kadın siyasetçiye yönelik katliamı planlayan kişinin aynı zamanda PKK ile Norveç’in başkentinde yürütülen Oslo Görüşmeleri’ne katılan bir MİT yetkilisi olduğu iddia edilmiştir. Aynı yetkilinin, tetikçi Ömer Güney ile 2 kişinin konuştuğu ve konuşmada cinayetlerin planlandığı, Kürt siyasetçilere nasıl suikast düzenleneceğinin ayrıntılarının konuşulduğu ses kayıtlarının da bu bilgileri teyit ettiğini basına yansımıştır.
Öte taraftan, geçtiğimiz günlerde PKK tarafından; Ağustos 2017 tarihinde Güney Federal Kürdistan Bölgesi’nin Dukan barajı yakınlarında alıkonulduğu iddia edilen iki üst düzey MİT yöneticileri hakkında yeni bilgi ve belgeler ortaya çıkmıştır. Buna göre, PKK’nin elindeki MİT yöneticilerinin, “İmralı görüşmelerine devlet heyeti adına katılan bir MİT yöneticisinin, 9 Ocak 2013’te Cansız, Doğan ve Şaylemez’in katledilmesini planladığı” bilgisini verdiği kamuoyuna yansımıştır.
Nitekim üç Kürt kadının katledildiği davanın soruşturması Fransa’da tamamlanmış ve dava üzerindeki gizlilik kararı kaldırılmıştır. Davanın mahkeme sevk metninde, katil zanlısı Ömer Güney'in çelişkili ifadeleri, Youtube'taki ona ait ses kaydı, MİT'le olan ilişki düzeyi konusundaki dosya verileri ve telefon görüşmeleri yer almaktadır. Bu metinde özellikle, telefon trafiği ve ses kayıtları ışığında MİT'in Fransa'da işlenen bu cinayetteki rolü üzerinde durularak, Ömer Güney'in MİT ile bağlantısına dikkat çekilmektedir. Son olarak, katil zanlısı Ömer Güney'in casusluk yaptığı iddianamede tespitli olarak yer verilip, zanlının Türkiye'deki birey veya bireylerle gizli görüşmeler yaptığına dikkat çekilmektedir.
Paris’te yaşanan katliamın gelişim seyrininin yerinde incelenmesi, son günlerde gündeme gelen iddia edilen Avrupa’daki Türkiye’deki siyasal iktidara AKP rejimine muhalif kesimlere yönelik olası suikast planları için tedbirlerin alınması açısından oldukça önemlidir. Kürt meselesinin demokratik bir çözümün gerçekleşmesi ve önümüzdeki dönem iddia edilen Avrupa’da yeni suikast ihtimallerinin önüne geçebilmek adına için üç Kürt kadın siyasetçinin katledildiği Paris katliamının aydınlatılması hayati önem taşımaktadır. Üç Kürt kadın siyasetçinin katledilmesinde rol alan güçlerin açığa çıkarılması ve cinayetin aydınlatılması amacıyla bir araştırma komisyonu kurulmasını önermekteyiz.
9 Ocak 2018