Sancar: Bu, haram bir seçim olacak


Mardin Milletvekilimiz Mithat Sancar'ın partimiz grup önerisi üzerine Meclis Genel Kurulunda yaptığı konuşma:

Olağanüstü hâlin ilan edildiği 20 Temmuz tarihinden bu yana insan hakları ihlalleriyle ilgili raporlar 12 Eylül dönemini hatırlatıyor maalesef. Gözaltına alınanların sayısı, keyfî gözaltılar, gözaltı süresi, gözaltında kaybetmeler istatistiklere girmeye başladı. İşkence ve kötü muameleyle ilgili bilgiler, çok ciddi iddialar. Sanki 12 Eylül dönemini yeniden yaşıyormuşuz gibi bir tabloyla karşı karşıyayız.

Güç uyuşturuyor, iktidar sarhoşluğuna kapılanlar daha çok iktidar istiyor

Olağanüstü hâl güya devletin kendi içine uygulanmak üzere ilan edilmişti ve mümkünse üç ay dolmadan kaldırılacaktı. O günden bugüne aylar geçti, olağanüstü hâli kaldırma niyeti yok Hükûmetin. Belli ki bu kadar keyfî yönetme imkânı büyük avantajlar sağlıyor. Bir de iktidar yoğunlaşması, gücün artması bir tür zehir etkisi yaratıyor. Ama keyif veren bir zehir gibi bünyeye giriyor ve bünyede yayılıyor, uyuşturuyor; "iktidar sarhoşluğu" diyoruz buna. Güç uyuşturuyor, iktidar sarhoşluğuna kapılanlar daha çok iktidar istiyorlar. Daha çok iktidar istedikçe de onlara itiraz eden her çevreyi susturmayı kendilerine hak olarak görüyorlar. 

İktidar partisi temsilcileri, "Bizim istediğimiz tek adam yönetimi; biz, bir tür monarşi istiyoruz, bir tür padişah yetkileri istiyoruz" deseler, burada iki tezi tartışırız. Ama öyle yapmıyor iktidar partisi sözcüleri, getirdikleri sistemin özgürlükçü olduğunu, demokrasiyi güçlendirdiğini iddia ediyorlar. Bu kadar tutarsızlık, pişkinlik gibi görünüyor bana. Bu, daha samimi bir tartışmayı da önlüyor.

Seçimleri neden yüceltiyorsunuz?

Seçime bu kadar vurgu yapan bir iktidar, seçimi bütün meşruiyetlerin kaynağı olarak gösteren bir parti hiç olmazsa seçimlerin evrensel ilkelere uygun yapılmasını savunsaydı ve bunu sağlasaydı. Sadece son üç seçime bakın; seçimlerde de evrensel ilkelere uymayı gerekli görmüyor bu yönetim anlayışı. O zaman seçimleri niye yüceltiyorsunuz? Şimdi, olağanüstü hâl şartlarında seçime gidiyoruz. Bizim partinin yani Meclisteki en büyük 3'üncü gruba sahip partinin eş başkanları, grup başkanvekilleri ve milletvekilleri içerideler. Bu, bir rehin alma yöntemidir ve seçimi de kendi avantajına dönüştürmek için her türlü fırsatı kullanma anlayışıdır.

AKP helal olan her şeye sırtını dönmeye alışmış; bu, haram bir seçim olacak

Referanduma gider miyiz? Bilmiyorum. Ben buradaki milletvekillerinin, en azından AKP ve MHP içinde de bazı milletvekillerinin çeşitli yöntemlerle rehin alınmak istendiğini düşünüyorum. Ayrıca referanduma adil şartlarda gidelim, helal bir seçim yapalım istiyorum. Ama görüyorum ki AKP helal olan her şeye sırtını dönmeye çok fazla alışmış. Daha bugün parti örgütlerimiz boşaltıldı, nasıl kampanya yürüteceğiz? Biz yürütürüz o kampanyayı her şart altında, "hayır"ı her türlü baskıya rağmen haykıracak gücümüz var bizim. Ama rakibin hiç olmazsa kendi ahlakını sorgulaması gerekmez mi? Bu, haram bir seçim olacaktır. Ama haramdan da medet ummayın, haram olsa bile sonuçlar eminim sizlere haram olacaktır.

18 Ocak 2017