Sancar Konya’da: Soygunu, talanı, çöküşü unutturmak için savaş hazırlığı yapıyorlar, buna izin vermeyeceğiz

Eş Genel Başkanımız Mithat Sancar, Konya’nın Kulu ve Cihanbeyli ilçelerinde esnaf ve tarım emekçileri ziyareti ile halk buluşmaları gerçekleştirdi. Sancar’a milletvekillerimiz, MYK üyelerimiz, parti yöneticilerimiz eşlik etti. Sancar ve heyetimiz Kulu girişinde geniş katılımlı araç konvoyuyla karşılandı. Atatürk Caddesi’nde esnaf ziyaretleri gerçekleştiren ve esnaf ile sohbet eden Sancar ve heyetimize yoğun ilgi gösterildi. Yüzlerce kişinin heyetle birlikte yürüdüğü ziyarete, yurttaşlar da balkonlarında alkışlarla destek verdi. Yürüyüşte “HDP halktır halk burada” sloganları atıldı. Sancar’la kısa bir sohbet gerçekleştiren DEVA Partisi İlçe Başkanı Ahmet Fevzi Koçtaş, “Size hayranım, sizi destekliyorum, her zaman da destekleyeceğiz” diye konuştu.

Konya’da Sancar ve heyetimize büyük ilgi

Daha sonra Kulu Halk Pazarını ziyaret eden heyetimiz pazar esnafıyla ve çalışan çocuklarla bir süre sohbet etti. Kulu esnafı, ekonomik krize ve buna sebap olanlara ilişkin eleştirilerde bulunurken, Sancar çözümün HDP’de ve onun temsil ettiği siyasette olduğunu söyledi. Esnaflardan biri HDP’ye güvendiklerini belirtirken, “Şartlar iyi değil, Allah izin verirse korkumuz yok. Yüreğimiz güçlü devam edeceğiz” dedi. Sancar ise “Her şey beraber mümkün” sözleriyle cevap verdi.

Sancar ve heyetimizin Kulu’daki kahvehane ziyaretinde de konu ekonomik kriz ve hayat pahalılığıydı. Tarım işçiliği yapan Mehmet Bulut, ekonomik krizden çok bunaldıklarını ifade etti ve çözüm bulunmasını istedi. Kulu ziyareti sonrası Sancar ve eşlik eden konvoy, Cihanbeyli’ye geçti. 

Cihanbeyli’deki halk buluşmasında konuşan Sancar şunları söyledi:

Esnafın ve çiftçinin dertleri çok büyük, sorunları çözecek güç bizdedir 

Yeniceoba’ya uğradık pazar esnafı ile buluştuk onlardan da aynı sıcaklığı, kararlılığı, coşkuyu gördük. Kendilerine selam ve sevgilerimizi gönderiyoruz. Esnafımız, çiftçimiz  bizi sevgiyle karşılıyor, coşkuyla kucaklıyor ama dertleri çok büyük. O kadar büyük dertler var ki bunları dinlemeye bir günlük ziyaret yetmez. Biz burada sizlerle bir aradayız. İrademiz burada, güçlü bir şekilde ayakta, büyüyerek yürüme inancımız buradadır. Bizim bir sözümüz var, bu ülkede sorunları çözecek güç biziz diyoruz, sorunlara çözüm bulacak güç bizdedir diyoruz. O nedenle ülkenin her tarafındaki insanlarımızın sorunlarını dinlemeye ve onlara çözüm üretmeye devam edeceğiz. Bunları çözmek için de halkımızla bütünleşerek yürüyüşümüzü büyütmeye devam edeceğiz. Buradan bir kez daha bunun sözünü veriyoruz. 

Çiftçi tarlasını ekemiyor, üretemiyor ve tarlasına ipotek konuluyor

Konya Ovası artık o büyük bereketli ova değil, bunu görüyoruz, çiftçimizden bunu dinliyoruz. Konya Ovası çölleşiyor adeta, büyük bereketini kaybediyor. Çiftçi tarlasını ekemiyor, mazot ve gübre fiyatları almış başını gidiyor. Bütün bunlar çiftçinin tarımdan uzaklaşmasına neden oluyor. Bakın Türkiye’de bugün 1,5 milyon çiftçinin toprağına ipotek konmuş. Kim koyuyor ipoteği? Bankalar. Neden, çünkü çiftçinin parası yok, üretmek için bankalardan kredi alıyor, bankalar o kredi karşılığında o topraklara ipotek koyuyorlar. Peki Türkiye’de en çok ipotek konan tarım arazisi hangi bölgede? Birinci sırada Urfa. 127 milyar metrekare tarım arazi ipotekli. İkinci sırada Konya var. Bugün Konya’da 4,5 milyar metrekare tarım arazisine ipotek konmuş. Peki çiftçi bu krediyi ödemezse ne olacak? Bu araziler icra yoluyla satılacak. Kim kazanıyor? Bankalar kazanıyor. Kim kazanıyor? Sermaye kazanıyor. 

Bunlar ülkeyi uçuracağız dediler, tarımı kara sabana mahkum ettiler

Bunlar bütün sermayedarlarıyla bir avuçlar. Milyonlar sefalete terk ediliyor, çiftçi mazot alamadığı için bazı yerlerde kara saban kullanmaya başlamış. Bunu dinledik burada halkımızdan. Bu iktidar güya bu ülkeyi uçuracaktı. Geldiğimiz yer, tarımın kara sabanla yapılmak zorunda kaldığı noktadır. Bu iktidar bu ülkenin tepesine karabasan gibi çökmüştür. Çözüm yine biziz. 

Kayyımla halkın iradesine, ipoteklerle tarlasına, enflasyonla ekmeğine el koyuyorlar

Zamlarla halkın ekmeğini gasp ediyorlar. Enflasyon, halkın ekmeğini çalmak demektir. Kayyımlarla halkın iradesini gasp ediyorlar, banka kredileri karşılığı ipotekle halkın toprağına el koyuyorlar. Bir de siz Cihanbeylilerin bildiği ve çok can yakan bir sorun var. Biz de bunu her fırsatta dile getiriyoruz, çözüm için elimizden geleni yapıyoruz. İmar Kanunun 18. maddesini belediye öyle bir kötüye kullanıyor ki, insanların kendilerine ait evlerinin yüzde 40’ına yakın bir borç çıkarıp almaya çalışıyor. Ödeyemenden de evini elinden alacaklar. 

Bu iktidar soyguncudur, bu iktidar sömürücüdür

Bu iktidar soyguncudur. Bu iktidar sömürücüdür. Esnaf perişan durumdadır. Ülkenin yüzde 30’u açlık sınırına yakın bir gelirle yaşamak zorunda bırakılmaktadır. Mevsimlik tarım işçilerinin hangi sefalet şartlarında yaşadıklarını en iyi bu bölge insanı bilir. Daha önce, geçen yıl burada mevsimlik tarım işçilerini de ziyaret etmiştik. O şartları gördüğümüzde nasıl hayatta kaldıklarına herkes şaşar. Günde 12-13 saat o sıcakta çalışıyorlar, hiç bir güvenceleri yok, sağlık imkanından yoksunlar ve bu emek karşılığını bulmuyor. Orada verdikleri emeğin karşılığını bir avuç sermayedar alıyor. Geçmediğimiz yolların parasını ödüyoruz. Hiç kullanmadığımız havaalanlarının parasını ödüyoruz hiç tüketmediğimiz elektriğin parasını ödüyoruz. Kimlere? Hazine garantisi verilmiş bir avuç sermayedara. İşte o nedenle bu iktidar soyguncudur, sömürücüdür, talancıdır diyoruz. 

Sorunları bilmek yetmez, onu çözecek irade bizde

Bu sorunları biliyoruz, sizlerle buluşarak daha fazlasını da öğreneceğiz. Ama sadece sorunları dinlemek ve bilmek yetmez. Bunları çözecek programa, iradeye ve güce ihtiyaç var. HDP bu ülkenin bütün sorunlarının çözümü için bir programa sahiptir, çözüm iradesine sahiptir, halkın desteği için de çalışmayı yoğunlaştırarak sürdürmeye yeminlidir. Halkımızla daha çok buluşacağız, daha çok büyüyeceğiz ve bu ülkenin sorunlarını çözeceğiz. Yönetim gücünü mutlaka yaratacağız. Biz çözüm istiyoruz, bu iktidar ise sömürü talan, rant politikalarında ısrar ediyor. Gördüğümüz gibi bir avuç sermayedar durmadan halkın yüzde 90’ının sırtından her gün daha fazla zenginleşiyor. Bankaların kârı yüzde 400’müş. Nereden geliyor bu kâr? Sizin cebinizden. Üretemeyen çiftçinin, emeğinin hakkını alamayan emekçinin cebinden gidiyor. Ekmeğimiz ve geleceğimiz gasp ediliyor. Buna dur dememiz lazım. Onun için söz veriyoruz, onun için sözümüz var diyoruz. 

Soygunu, talanı, çöküşü unutturmak için savaş hazırlığı yapıyorlar, buna izin vermeyeceğiz

Bir de bütün bunları unutturmak için soygunu, enflasyonu, talanı rantı ve ülkenin çöküş halini unutturmak için sınır ötesi operasyon hazırlığı yapıyorlar. Hacizlerle ekmeğini çalıyorlar halkın, ipoteklerle kredilerle, çiftçinin emeğine el koyuyorlar. Savaş politikalarıyla da bu ülkenin geleceğini özellikle gençlerin hayatını karartmak istiyorlar. Onun için diyoruz ki sömürüye ve savaşlara hayır. Çözüm var, o çözüm bizdedir, o çözüm biziz. Savaş politikalarını reddederek barışı savunuyoruz. Barışı bu ülkeye en büyük armağan olarak vaadediyoruz. Barış bizimle gelecek, savaşları bizler bitireceğiz. Sizlerin emeğinden ürettiklerinden alıp savaşa aktardıkları kaynakları halka geri vereceğiz. Sömürüye, ranta aktardıkları kaynakları halkın refahı, huzuru için kullanacağız. Halkçı ekonomi diyoruz, halk için kaynak yaratan bir ekonomik sistem diyoruz. Eşit, adil paylaşım diyoruz. Bütün bunları hayata geçirecek birikime de iradeye de kararlılığı da sahibiz. Biz kez daha bunu sizlerin coşkulu sevgisi ve desteği ile yaşadık, güç aldık moral aldık. Sorunlar boş laflarla çözülmez. Sorunlar temelsiz vaatlerle çözülmez. Sorunlar halkçı bir anlayışla çözülür. 

Alevilerin sorunları kibirli ziyaretlerle çözülmez, çözüm özgürlüktür, eşit yurttaşlıktır

Bakın şimdi de şov ziyaretleri ile Alevilere yönelik yeni bir program başlatıyorlar sözümona. Alevilerin sorunları öyle gösterişli ziyaretlerle, kibirli tavırlarla çözülmez. Tam tersine Alevi yurttaşların sorunlarının temelinde bu anlayış yatıyor. Sadece Alevilerin değil, burada ötekileştirilen, kimlik hakları gasp edilen, dili ve inancı baskıya maruz kalan bütün halklar ve inançlar için çözüm eşit yurttaşlık, özgürlük ve demokrasidir. Bizler boş sözler söylemiyoruz. Bizim sözümüz bütün inançlara, halklara ve kimliklere eşit yurttaşlığın tanınmasıdır. Bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz ve mutlaka başaracağız. Sevgili halkımız sizlerin bu değerli karşılaması sizlerin bu heyecanı, inancı bir kez daha ne kadar doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Eksiğimiz olabilir, yapmamız gereken de vardır, henüz istediğimiz düzeyde olduğumuzu da iddia etmiyoruz ama büyüyerek yürüyoruz. Çünkü haklılığımıza inanıyoruz, bu yol halkın ve hakkın, özgürlüğün ve demokrasinin yoludur. 

Putin’in desteği ile ayakta kalmaya çalışıyorlar ama kurtarıcı güç halktır

Bizler halkımıza güveniyoruz, onlar bir avuç sermayedarın desteği ile ayakta kalacağını sanıyorlar. O da yetmiyor, Putin’in kapısına giderek bu sefer de kurtarıcı olarak Putin’i görüyor. Hayır kurtarıcı olacak tek güç bu ülkede halkın kendisidir. Halk kendi haklarını da özgürlüklerini de alacak güçtedir, bilinçtedir. Biz de söz veriyoruz sizlerin bu bilincine ve iradesine layık olmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Çözüm biziz, bizim çözümümüz birlikteliğimizle ortak mücadeleyi büyütmektir. Çözüm gücü ancak bu birliktelikle bütün emekçileri, ezilenleri, sömürülenleri, ötekileştirenleri birleştirerek, bir araya getirerek sağlanabilir. Çözüm biziz derken sadece HDP’yi kast etmiyoruz. Çözüm birlikte olmamızdır. Çözüm gücünü birlikteliğimiz yaratacaktır. Bu soyguna, talana, savaş politikalarına yalana son verecek güç de halkın birleşerek büyüyen gücüdür. Biz de bu gücün öncülüğünü yapmaya söz veriyoruz. Sonuna kadar yürüme kararlılığını huzurlarınızda dile getiriyoruz. 

İnançlıyız, kararlıyız, haklıyız ve mutlaka kazanacağız. Hepinizi bir kez daha bu coşkunuzdan, sevginizden, kararlılığınızdan dolayı yürekten selamlıyorum. Hepinize teşekkürlerimi sunuyorum. 

Sancar ve heyetimizin Konya ziyareti, mevsimlik işçilerin ziyaretleriyle devam ediyor. 

10 Ağustos 2022