Sancar: Yeni bir başlangıç ancak yeni bir toplumsal sözleşme ile olur

Parti Meclisimiz, 5’inci Olağan Büyük Kongremiz sonrasında ilk toplantısını gerçekleştirdi. MYK’nın belirleneceği ve çalışma programının netleştirileceği toplantının açılış konuşması Eş Genel Başkanımız Mithat Sancar tarafından yapıldı.

Eş Genel Başkanımız Mithat Sancar, PM toplantımızın açılış konuşmasında şunları söyledi:

Bizler bu ülkenin çözüm gücüyüz, çözüm biziz, sözümüz var 

Yeni dönemin ilk PM toplantısına hepiniz hoş geldiniz, hepinizi sevgiyle selamlıyorum. 5’inci Olağan Kongremizi 3 Temmuz'da büyük bir coşku ile gerçekleştirdik. Oradan aldığımız moral ile yolumuza daha güçlü devam etme kararlılığını halkımızdan aldık. Bu kongre bizler açısından yeni dönemin güçlü bir inşa dönemi olması kararını vurgulamış ve herkese ilan etmiştir. Şiarımız ortada, açık, bizler bu ülkenin çözüm gücüyüz, çözüm biziz, sözümüz var dedik. Ülke çoklu krizlerden geçiyor, tarihinin en derin krizlerinin yaşandığı bir dönemdeyiz ama unutmayalım krizlerin en derin zamanı aynı zamanda çözüm imkanının da en fazla ortaya çıktığı zamanlardır. Yeter ki bu imkanları değerlendirecek örgütlü bir siyasi güç, kararlı ve tutarlı bir alternatif çözüm programı ortaya konulabilsin. HDP tam da bu çoklu krizlere karşı ülkede bütün sorunların çözümü olma iddiasıyla yoluna devam ediyor. Kongremizin bize verdiği en önemli görev de budur, direnmek bizim işimiz. 

Bizler Türkiye’nin bütün sorunlarına çözüm öneren bir partiyiz 

Çoklu kuşatmalarla karşı karşıyayız. Bizleri dar alana hapsetme, etkisizleştirme ve mümkünse tasfiye etme planları kesintisiz bir şekilde sürüyor. Çöktürme planlarını boşa çıkardık, kuşatma hamlelerini kırdık. Genişleyerek, büyüyerek yolumuza devam etmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Bizler Türkiye’nin bütün sorunlarına çözüm öneren bir partiyiz. Gerçek çözümler öneren bir partiyiz. Gerçek çözümler önerebilmek için ülkenin sorunlarıyla samimi bir yüzleşmeye ihtiyacı vardır. Bu ülkenin temel sorunlarıyla samimi bir şekilde yüzleşmeden krizleri aşmak gerçek çözümleri halka mal etmek ve hayata geçirmek mümkün değildir. Yüzleşme iradesinin en büyük olduğu bir siyasi hareketin temsilcileriyiz. Büyük bir birikimin, hem mücadele birikiminin hem acı hem de umut birikiminin üzerine kurulmuş güçlü bir örgütlenme ve güçlü bir halk desteğine sahip bir partiyiz. Bunu her türlü saldırıya karşı dik durarak, direnerek ortaya koyduk. Ama siyaset sadece direnmekle tükenecek bir faaliyet değildir. Siyaset esasen kurucu bir iştir ve kurucu bir hedefle yürütülmesi gereken bir faaliyettir. 

Bizim vaadimiz bu ülkeye gerçek demokrasiyi, kalıcı barışı getirmektir 

HDP yeni dönemde direnerek inşa gücü olmayı temel hedef olarak önüne koymuştu. Kobanî Kumpas Davası, kapatma davası, çeşitli saldırılar, yarın duruşması görülecek Deniz Poyraz arkadaşımızın katledilmesi gibi hain saldırılar bizi bu yoldan alıkoyamaz. Bizler hem siyasal program olarak hem de sahip olduğu halk desteği ve gücü dolayısıyla bu ülkenin çözüm partisiyiz, anahtar gücüyüz. Anahtar gücün sadece sayıyla, oy oranıyla ile ilgili olmadığını defalarca belirttik. Evet, sayısal gücümüz önemlidir, çünkü bu kadar kuşatmaya ve saldırıya rağmen halkın desteğini almaya devam ediyorsak yürüdüğümüz yol doğrudur. Eksiklerimiz vardır, yaptıklarımızın sonuçlarını almak konusunda bazı aksamalar yaşıyoruzdur, hatalarımız da oluyordur ama yürüdüğümüz yol esasta doğrudur. Esasta doğru olduğuna göre şimdi hep birlikte oturup tartışma ve somut bir program ve faaliyet planına dökme zamanıdır. Önümüzdeki dönem, özellikle bu yılın sonuna kadar geçecek 6 ay pek çok konuda tablonun berraklaşması ile ilgili işaretlerin ve gelişmelerin artacağı bir dönemdir. Bizler bu döneme en güçlü ve en kararlı şekilde hazırlanmak zorundayız. İşte sizler PM’ye yeni seçilen ve yeniden seçilen yoldaşlarımız bu tarihi sorumlulukla karşı karşıyadır. Çözüm biziz, sorunların tamamına çözüm programı sunacak birikimimiz var ve bu çözümleri hayata geçirecek kararlılığımız var. Hangi konularda ne tür çözümler önerdiğimizi şimdi buruda uzun uzun anlatmak istemiyorum ama esas bizim vaadimiz bu ülkeye gerçek demokrasiyi, kalıcı barışı getirmektir. 

HDP’nin yer almayacağı bir senaryo bu ülkeyi yeni bir başlangıca taşıyamaz 

Biz ortak vatanda bir arada barış içinde yaşamanın şartlarını hayata geçirecek tek partiyiz. Bu ülkede demokratik cumhuriyeti eşit yurttaşlık ve özgürlük temelinde inşa potansiyeli ve iradesi olan tek partiyiz. O nedenle çözüm gücümüz bizim siyasal programımızdan geliyor. HDP’nin yer almayacağı herhangi bir denklem ve senaryo bu ülkeyi yeni bir başlangıca taşıyamaz. Sadece yüz yıldır devam eden çoğu zaman çöküşlerle noktalanan kanlı ve kirli kısır döngünün yeniden üretilmesini sağlar. Bu kanlı ve kirli kısır döngüyü kırma kararlılığındayız, bunu hem siyasal programımızla hem de güçlü halk desteği ile gerçekleştireceğiz. Şu PM’ye bakarsanız Türkiye’nin bütün kesimlerini ortak payda esasına dayanarak bir araya getiren bir parti olduğumuzu herkes görebilir. Bizim ortak görüş değil, ortak paydadır esas aldığımız şey. Yani ortak paydada buluşmak şartıyla farklı kesimleri farklı inançları, farklı halk gruplarını bir araya getirebiliyoruz. Bu da HDP’nin gerçek kimliği ve en büyük gücüdür. Türkiye partisi sözünü eğer kullanacaksanız karşınızda tek gerçek Türkiye partisinin HDP olduğunu görürsünüz. Sadece PM’de değil aynı zamanda bu kongrede isimlerini duyurduğumuz danışma kurulumuz da aynı kaygılar ve amaçlarla belirlenmiştir. Bizler ortak görüşü değil ortak paydayı esas alarak oluşturduk PM ve Danışma Kurulu’nu.

Yeni bir başlangıç ancak yeni bir toplumsal sözleşme ile olur 

Toplumun bütün kesimleriyle diyalog kurma hedefimiz var, bunda samimiyiz. Eğer Türkiye’de sorunların çözümü konusunda bizim anahtar güç olduğumuza dair şüpheler ve inançsızılıklar varsa bunları gidermek bizim görevimizdir. Bizim gibi düşünmeyenlerle de ortak paydada görüşüp istişare etmek temel ilkelerimizdendir. Çünkü demokrasiye ulaşmak, ülkede demokratik cumhuriyeti inşa etmek eşit yurttaşlık ve onurlu barışı sağlamak ancak bu çoğulculuğu bütün kökleriyle ve geleceğe uzanan dallarıyla kurmakla mümkün olacaktı. O nedenle Türkiye’nin bütün sorunlarını ve bütün toplumsal kesimlerinin amacı, hedefi demokrasi olan, onurlu barış olan, eşitlik yurttaşlık olan, bütün kesimlerini bir araya getirmeyi hedefliyoruz. Bunun için çaba sarf ediyoruz ve bunda da başarılı oluyoruz. HDP’yi dar bir alana sıkıştırmak isteyenler bunu başaramıyorlar, başaramadıkça hırçınlaşıyorlar. Sadece fiziksel, hukuksal saldırılarla değil başka senaryolarla da HDP’yi daraltmayı önlerine hedef olarak koyanlar sürekli olarak kaybediyorlar. Hayır HDP onların sıkıştırmak istediği dar alana girmeyecektir. Türkiye’nin bütün sorunlarına demokrasi, eşit yurttaşlık, özgürlük, kalıcı barış temelinde çözüm getirecek parti olma hedefinden asla vazgeçmeyecektir. İktidar, bu ülkeyi iflasa götürmektedir, bir çöküş yaşanmaktadır. Ekonomi ile ilgili verileri buradan tek tek saymaya gerek yok. Halkımız her gün sofrasında, sokakta her alanda bu çöküşün sonuçlarını zaten yakıcı bir biçimde yaşıyor. Baskılar, zulüm, yasak olağanlaşan şiddet toplumu çözüyor. Oysa bir ülkede demokrasiyi kurabilmek için birlikte, eşit yurttaşlık temelinde yaşayabilmek için öncelikle birbiriyle barış içinde yaşamayı beceren bir toplum olmak gerekiyor. Toplum olmadan demokrasi olmaz, barış kurulamaz. Bizler de bu ülkede toplumu eşit yurttaşlık ve demokratik cumhuriyet hedefleri etrafında sağlam bir şekilde yeniden inşa edebilmeliyiz. Yeniden inşa etme programını önümüze koyduk, yeni bir toplumsal sözleşmeyi Türkiye’de en geniş kesimlerle birlikte oluşturmayı bir temel amaç olarak belirledik. Yeniden bir başlangıç, yeni bir başlangıç ancak yeni bir toplumsal sözleşme ile olur. Bunun hedefi de eşit yurttaşlık temelinde, özgürlük temelinde demokratik cumhuriyet olacaktır. 

Seçimlerde bu ittifakın, demokrasi ittifakının gücünü sandığa yansıtacak gücümüz var 

Cumhuriyetin 2’nci yüzyılına girerken bunu gerçekleştirecek güç buradadır; HDP’dir, HDP fikriyatındadır. HDP’nin inşa etmeye çalıştığı, bunun için büyük emek sarf ettiği demokrasi ittifakındadır. Önümüzü açacak sorunlardan, krizlerden çıkışın yolunu açacak şey tam da bu büyük ve kapsamlı demokrasi ittifakını kurmaktan geçiyor. Bu ittifakı ilmek ilmek kuruyoruz. İttifak sadece belli partilerle sınırlı bir birliktelik değil, kastettiğimiz demokrasi ittifakı bu ülkede haksızlıklara, adaletsizliklere, zulme ve sömürüye karşı en geniş kesimleri bir araya getirmektir. Hedefi budur demokrasi ittifakının. Şüphesiz seçimler de geliyor. Seçimlerde bu ittifakın gücünü sandıkta, parlamentoya ve ülkenin yönetimine yansıtmak da bizim boynumuzun borcudur. Bunu gerçekleştirebilecek birikimimiz, irademiz var. Bunu sağlayacak olan en önemli şey; halk ile sürekli ve her alanda temas kurmak toplumun bütün kesimleriyle diyalog yollarını aramak ve demokratik siyaseti güçlendirmektir. Sorunların çözüm yolu budur. Kürt sorunu başta olmak üzere her türlü sorunumuzu ancak demokratik siyaset zemininde çözebiliriz. 

Demokrasi ittifakı her alanda savaş planlarına karşı bir barış ittifakıdır 

Önümüzdeki dönem iktidarın kaybetme paniği ile çeşitli tehlikeli senaryolara başvurma ihtimalinin de çok yüksek olduğu bir dönemdir. Bir yandan savaş senaryoları hazırlanıyor hatta senaryodan öte plan aşamasına geçmiş savaş hazırlıkları söz konusu. Suriye’ye özellikle Rojava’ya yönelik bir işgal saldırısı gündemde ama sadece o değil Kürtlerin her alanda kazanımlarına yönelik saldırılar da yine bu iktidarın varlığını sürdürmesinin en önemli yolu olarak görülüyor. Bizler demokrasi ittifakını her alanda savaş planlarına karşı bir barış ittifakı olarak kurmak zorundayız. Öte yandan kaos planlarıyla halkı yıldırmak ve halkın iradesini rehin alma planı da görünüyor. Kaos planlarını da boşa çıkaracak en önemli şey bizlerin kararlı bir demokrasi mücadelesini en geniş kesimlerle kurabilmemizden geçiyor. Bütün toplumsal demokrasi güçlerine ve muhalefete buradan uyarıda bulunuyoruz; savaş planlarına, kaos senaryolarına karşı uyanık olalım. 

Çözümün gerçek adresi biziz 

Bunları hep birlikte boşa çıkaracak ortak iradeyi gösterelim. Aksine bu ülke yine felaketlerin girdabında yuvarlanmaya devam edecek, faturayı bu ülkenin yoksul halkları ödemek zorunda kalacak. Biz faturayı yoksul halklara, emekçilere, ezilenlere değil, sömürü düzeninden beslenenlere, düşmanlık nefret ve kin siyasetinden medet umanlara kesmek zorundayız. Bizler o faturayı onlara ödeteceğiz. O nedenle ilk seçimlerde demokrasi ittifakı bu ülkenin kurucu gücü olduğunu ortaya koymak zorundadır. Aynı zamanda ülkenin yönetiminde belirleyici aktör olduğunu göstermek göreviyle karşı karşıyadır. Bunları başaracak gücümüz var kimsenin şüphesi olmasın. Sadece şu son 7 yılda yaşananlara baktığınızda çözümün gerçek adresinin biz olduğu açıkça görülür. İşte şimdi bunu bütün alanlarda hayata geçirmemiz gerekiyor. Emek sömürüsüne karşı, kadına yönelik her türlü ayrımcılığa karşı, gençlerin geleceğini gasp eden bu zalim politikalara karşı, halkı sokakta bırakan, barınma hakkını ayaklar altına alan bu iktidara karşı, kimlikleri, hem etnik kimlikleri hem inanç kimliklerini ezen, yok sayan ayrımcı anlayışa karşı, bizler yeni bir başlangıcı mutlaka kuracağız. Buna inancımız tam olsun, yeni PM’mizin bu konuda tarihi bir sorumluluk ve görevle karşı karşıya olduğunun bilincindedir. Buna bütün kalbimle inanıyorum, hepimiz bu sorumlulukla yeni dönemin kurucu gücünü nasıl hayata geçireceğimizi hem bu ülkede hem de bölgede göstereceğiz. Ülkeye onurlu, kurucu barışı, diyalog ve müzakere ile demokratik cumhuriyeti en geniş demokrasi ittifakı ile getireceğiz. Emek sömürüsüne karşı bütün emekçilerle, yoksullarla bir arada olacağız ve mutlaka kazanacağız. Hepinize yeni dönemde ve tarihi sorumluluk bilincinin gereğini yerine getirecek çalışmalar yürüteceğinize tam inançla tekrar başarılar diliyorum. Yeni seçilecek arkadaşlara hayırlı olsun diyorum. Yeniden seçilen arkadaşlarla tecrübeyi paylaşmalarını ve daha büyük çalışma bekliyoruz. Yolumuz açıktır bundan şüpheniz olmasın. Hepinizi bu inançla, umutla, kararlılıkla bir kez daha selamlıyorum.

17 Temmuz 2022