Sünni, Alevi, Ezidi, Hıristiyan, Çerkes, Süryani, Kürt, Türk, Caferi ve Filistin halklarının temsilcilerinden oluşan Şengal'dan Gazze'ye Dayanışma Koordinasyonu, Gazze'de İsrail, Şengal'de IŞİD katliamları ile karşı karşıya olan halklarla dayanışmak amacıyla başlattıkları destek kampanyasına ilişkin Beyoğlu Cezayir Toplantı Salonu'nda basın toplantısı düzenledi.
Toplantıya, Çerkes aktivist ve gazeteci Yaşar Güven, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir, gazeteci Emine Uçak Erdoğan, Hrant Dink Vakfı'ndan Pakrat Estukyan, Mezopotomya Kültür ve Dayanışma Derneği'nden Muzaffer İris, Barış Anneleri İstanbul Meclisi üyesi Döndü Ergin, Filistin için İsrail'e Karşı Boykot Girişimi üyesi Dr. Nicola Saafin, Êzidi sosyolog Azad Barış, HDP PM üyesi Gençay Gürsoy, HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel katıldı.
Toplantıda ortak basın metnini okuyan HDP PM üyesi Gençay Gürsoy, katliama uğrayan Rojova, Şengal, Ninova ve Gazze halklarının yalnız olmadıklarını ve halklara dönük yapılan katliam ve saldırılara karşında her zaman duracaklarını ve halklarla dayanışma içerisinde olacaklarını ifade etti. Bir taraftan IŞİD çetecilerinin kadın, çocuk ve yaşlı demeden halklara karşı katliam yaparak insanlığı yok etmeye çalıştığını, diğer taraftan ise İsrail'in Gazze'ye saldırılar yaparak insanlığı yok ettiğini belirten Gürsoy, katliama uğrayan halklara yardımcı olmak ve yaralarını sarmak amacıyla Türkiye'nin farklı yerlerinde stantlar ve çadırlar kuracaklarını, buralarda toplanan yardımları ise Şengal ve Gazze'ye göndereceklerini ifade etti.
Gürsoy, IŞİD'in uygarlığın doğduğu kadim topraklarda yaşayan Êzidileri, Süryanileri, Ermenileri, Şiileri, Arapları, Kakaileri, Türkmenleri, Şebekleri, Kürtleri, Keldanileri, Alevileri başta olmak üzere tüm Mezopotamya halklarını tehdit ettiğini ifade etti. Ortadoğu'dan göç eden halkların tekrar yurtlarına geri dönmesi için gerekli koşulların yaratılması gerektiğini kaydeden Gürsoy, duyarlı tüm kesimlerin Şengal ve Gazze halkıyla dayanışması gerektiğini belirtti.
Gürsoy'un ardından söz alan Emine Uçak Erdoğan, 100 yıl önce "zalimlerin" halkların yerlerinden ettiğini ve bugün de Ortadoğu'da tarihin tekerrür ettiğini belirterek, herkesin Ortadoğu halkıyla dayanışma içerisinde olması gerektiği kaydetti. Barış Anneleri İstanbul Meclisi üyesi Döndü Ergin de, Şengal'de IŞİD'in yaptığın katliamlara karşı halkların birlikte mücadele ederek bu katliamlara sonlandıracağını ve duyarlı tüm kesimlerin katliama uğrayan halklara maddi ve manevi destek vermesi gerektiğini ifade etti.
Şengal'den gelen Êzidi sosyolog Azad Barış ise, Êzidiler ile dayanışma içerisinde olan herkese ve özellikle onbinlerce Êzidi 'yi katliamdan kurtaran 7 YPG'liye Ezidiler adına teşekkür etti. Ezidi tarihinde sürekli katliamların ve ötekileştirmeye maruz kaldıklarını ifade eden Barış, "Bizler ağlamayacağız, Başımız dik bir şekilde direneceğiz. Birlikte hareket etmemiz lazım" dedi. Şengal'de yaşanan katliamları "film" olarak gören ve bu filmi de ilk kez izlemediklerini vurgulayan Hrant Dink Vakfı'ndan Pakrat Estukyan ise, "1915 ve 1938'de bu filmi izlemiştik. Tarih tekerrür ediyor sanırım" dedi. Erdoğan ve Davutoğlu'nun Ortadoğu'da katliam yapan IŞİD'e bir kez bile olsun "terörist" demediğini belirten Estukyan, "Halkların ve insanlığın onuru için savaşanlar 'terörist' oluyor değil mi? O zaman biz daha fazla terörist üretmemiz gerekir" dedi.
Toplantıya katılan halklar ve inanç temsilcileri ise katliama uğrayan halklar ile dayanışma içerisinde olacaklarını ifade etti. Yapılan konuşmaların ardından toplantı sona erdi.
27.08.2014
Toplantıya, Çerkes aktivist ve gazeteci Yaşar Güven, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir, gazeteci Emine Uçak Erdoğan, Hrant Dink Vakfı'ndan Pakrat Estukyan, Mezopotomya Kültür ve Dayanışma Derneği'nden Muzaffer İris, Barış Anneleri İstanbul Meclisi üyesi Döndü Ergin, Filistin için İsrail'e Karşı Boykot Girişimi üyesi Dr. Nicola Saafin, Êzidi sosyolog Azad Barış, HDP PM üyesi Gençay Gürsoy, HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel katıldı.
Toplantıda ortak basın metnini okuyan HDP PM üyesi Gençay Gürsoy, katliama uğrayan Rojova, Şengal, Ninova ve Gazze halklarının yalnız olmadıklarını ve halklara dönük yapılan katliam ve saldırılara karşında her zaman duracaklarını ve halklarla dayanışma içerisinde olacaklarını ifade etti. Bir taraftan IŞİD çetecilerinin kadın, çocuk ve yaşlı demeden halklara karşı katliam yaparak insanlığı yok etmeye çalıştığını, diğer taraftan ise İsrail'in Gazze'ye saldırılar yaparak insanlığı yok ettiğini belirten Gürsoy, katliama uğrayan halklara yardımcı olmak ve yaralarını sarmak amacıyla Türkiye'nin farklı yerlerinde stantlar ve çadırlar kuracaklarını, buralarda toplanan yardımları ise Şengal ve Gazze'ye göndereceklerini ifade etti.
Gürsoy, IŞİD'in uygarlığın doğduğu kadim topraklarda yaşayan Êzidileri, Süryanileri, Ermenileri, Şiileri, Arapları, Kakaileri, Türkmenleri, Şebekleri, Kürtleri, Keldanileri, Alevileri başta olmak üzere tüm Mezopotamya halklarını tehdit ettiğini ifade etti. Ortadoğu'dan göç eden halkların tekrar yurtlarına geri dönmesi için gerekli koşulların yaratılması gerektiğini kaydeden Gürsoy, duyarlı tüm kesimlerin Şengal ve Gazze halkıyla dayanışması gerektiğini belirtti.
Gürsoy'un ardından söz alan Emine Uçak Erdoğan, 100 yıl önce "zalimlerin" halkların yerlerinden ettiğini ve bugün de Ortadoğu'da tarihin tekerrür ettiğini belirterek, herkesin Ortadoğu halkıyla dayanışma içerisinde olması gerektiği kaydetti. Barış Anneleri İstanbul Meclisi üyesi Döndü Ergin de, Şengal'de IŞİD'in yaptığın katliamlara karşı halkların birlikte mücadele ederek bu katliamlara sonlandıracağını ve duyarlı tüm kesimlerin katliama uğrayan halklara maddi ve manevi destek vermesi gerektiğini ifade etti.
Şengal'den gelen Êzidi sosyolog Azad Barış ise, Êzidiler ile dayanışma içerisinde olan herkese ve özellikle onbinlerce Êzidi 'yi katliamdan kurtaran 7 YPG'liye Ezidiler adına teşekkür etti. Ezidi tarihinde sürekli katliamların ve ötekileştirmeye maruz kaldıklarını ifade eden Barış, "Bizler ağlamayacağız, Başımız dik bir şekilde direneceğiz. Birlikte hareket etmemiz lazım" dedi. Şengal'de yaşanan katliamları "film" olarak gören ve bu filmi de ilk kez izlemediklerini vurgulayan Hrant Dink Vakfı'ndan Pakrat Estukyan ise, "1915 ve 1938'de bu filmi izlemiştik. Tarih tekerrür ediyor sanırım" dedi. Erdoğan ve Davutoğlu'nun Ortadoğu'da katliam yapan IŞİD'e bir kez bile olsun "terörist" demediğini belirten Estukyan, "Halkların ve insanlığın onuru için savaşanlar 'terörist' oluyor değil mi? O zaman biz daha fazla terörist üretmemiz gerekir" dedi.
Toplantıya katılan halklar ve inanç temsilcileri ise katliama uğrayan halklar ile dayanışma içerisinde olacaklarını ifade etti. Yapılan konuşmaların ardından toplantı sona erdi.
27.08.2014