Sınırları sermayeye, savaşa ve silaha açanlar mültecilere karşı çelikten duvar örüyor

HDK Göç ve Mülteciler Meclisi ile Göçmen ve Mülteciler Komisyonumuzun ortak açıklaması:

Dünya 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü’nü ne yazık ki, milyonlarca insanı mültetici konumuna düşüren savaşlar, yoksulluk, eşitsizlik koşullarında karşılıyor. Savaşları başlatan ya da sebep olanlar, savaş politikalarına son vermek yerine savaştan kaçanları sınırlarından geçirmemek için askeri çözüm yöntemlerine başvuruyorlar. Devletler, göç olgusu üzerine köklü insani çözümler üretmekten imtina ederek “çözümü” tel örgüler, duvarlar, mayınlar, geri gönderme anlaşmaları ve göçmenlere yönelik işkenceye varan uygulamalarda buluyorlar. Yapılan uluslararası anlaşmalar sonucunda sermaye hareketleri ve silahlar için gümrükler-sınırlar serbestleşirken göçmenlere karşı sınırlar adeta çelikten duvarlarla örülüyor, güvensiz botlarla denizlere açılan çaresiz göçmenlerin botlarının sahil güvenlik güçleri tarafından kasten batırıldığına ve ölümlerine yol açtıklarına defalarca tanık oluyoruz. 

İnsanların zorunlu göç hallerini her açıdan istismar eden devletler, Cenevre Sözleşmesi’yle göçmen ve mültecilerin kazanılmış tüm haklarını gasp ediyorlar. Mültecilik hakları yerine sığınmacılık, geçici koruma, uluslararası koruma, ikincil koruma gibi uydurma statülerle onların konut, çalışma, eğitim ve sağlık haklarını yok ediyorlar öte yandan en kirli, en tehlikeli işleri yaptırabilecekleri ucuz ve güvencesiz işgücü pazarları mültecilere sonuna kadar açılıyor. 

Göçmen ve mülteci sorunu Türkiye için son on bir yılda devasa boyutlara ulaştı. Suriye’ye karşı savaşın tarafı olan AKP-MHP milyonlarca insanın Türkiye ve diğer ülkelere göç etmesine sebebiyet verdi. Halen Rojava’da Kürtlere karşı yürütülen savaş siyaseti nedeniyle milyonlarca insanın özgürce yaşama hakkı tehlikede. Savaş nedeniyle Türkiye’ye göç eden milyonlarca insanı AKP-MHP şantaj ve pazarlık aracı olarak kullanmakta beis görmüyor. Göçmenlerin statüsüz bir biçimde Türkiye sınırları içinde tutmanın karşılığında, Suriye ve Türkiye’de yürütülen insanlık dışı uygulamalar diğer devletlerce göz ardı ediliyor.
Kürtlere yapılan ırkçı saldırganlığa, Suriyeli göçmenlere yönelik nefret söylemine, Afganistanlı, Afrikalı ya da başka göçmen gruplara yönelik sömürüye ve baskıya aynı derece karşı çıkıyor insanların göçe zorlanmasını ya da göç ettiği yerde baskı altında tutulmasını kabul etmiyoruz. Her insanın yaşadığı coğrafyada insan onuruna yakışır koşullara sahip olması gerektiğini; göç etmek zorunda kaldıysa da temel haklarından mahrum bırakılamayacağını ısrarla söylüyoruz. 

18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü vesilesiyle göçmen ve mültecilerin temel haklarını savunmaya devam edeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz. Türkiye ve diğer bütün devletleri savaş ve ekolojik yıkım politikalarından vazgeçmeye, savaşın en büyük mağdurları olan kadınların, çocukların ve LGBTİ+’ların ayrım gözetmeksizin yaşam haklarını güvence altına almaya, göçmenlerin hak ve hukuklarına saygılı olmaya çağırıyoruz.

HDP  Göçmen ve Mülteciler Komisyonu            
HDK Göç ve Mülteciler Meclisi
18 Aralık 2022