Şırnakta incelemelerde bulunan Kemalbay: İşçiler 100 yıl önceki şartlarda kömür çıkarıyor

Şırnak'ta 7 işçinin yaşamını yitirmesine, 1 işçinin ağır yaralanmasına neden olan maden göçüğüne ilişkin Eş Genel Başkanımız Serpil Kemalbay açıklamalarda bulundu.

Kemalbay'a Eş Genel Başkan Yardımcımız Fatma Kurtulan, Milletvekillerimiz Aycan İrmez ve Leyla Birlik ile PM Üyelerimiz Ali Ürküt ve Nuran İmir eşlik etti. Heyet ayrıca yaşamını yitiren işçi Sekvan Üstün'ün ailesine taziye ziyaretinde bulunarak, yoğun bakımdaki işçinin ailesini ise hastanede ziyaret etti.

Kemalbay şöyle konuştu:

7 işçi kardeşimizi bu iş cinayetinde kaybettik. Allahtan rahmet ve yakınlarına sabır diliyoruz. Bir işçi kardeşimiz de şu an yoğun bakımda ona da acil şifalar diliyoruz.

Bu, Türkiye’de yaşanan iş cinayetlerinin bir parçası. Türkiye’de işçilerin ekmeğini kazanırken yaralanması ve ölmesi neredeyse sıradan bir hal aldı. Oysa iş güvenliği önlemlerini almak mümkün. O yüzden bu yaşadıklarımıza kaza değil cinayet diyoruz.

Sermaye ve siyaset el ele verip iş cinayetlerinin yollarını döşemiş

7 işçi kardeşimizi niçin kaybettik? Çünkü AKP Saray rejiminin bir kara ihtiyacı var. Sadece karı önceleyen bir anlayıştan kaynaklanıyor. Sermaye ve siyaset el ele vermiş Türkiye’de yaşanan iş cinayetlerinin yollarını döşemiş durumda. Geçen yıl en az 1970 işçi çalışırken yaşamını yitirdi, Ekim ayına kadar yaşamını yitiren işçi sayısı ise en az 1500. Peki neden bu kadar işçi ölüyor ve biz sadece kınıyoruz ve bunun önüne geçemiyoruz.

İşçiler 100 yıl önceki şartlarda kömür çıkarıyor

İçinde bulunduğumuz vahşi kapitalizm koşulları işçileri kölece çalışma düzenine mahkum ediyor. Biraz önce aşağı indik ve nasıl koşullarda çalışıldığını gördük. Aşağıda büyük bir su birikintisi var onun içerisinde yerin altına giden, kömürün bulunduğu alana giden delikler açılmış ve işçiler adeta bundan 100 yıl önceki şartlarda o deliklerden giriyor ve kovalarla, el arabaları ile kömür çıkartıyorlar. Peki, bu şirketin sahibi kim? Bu üretim mekanizmasını kim burada yürürlükte kılıyor diye baktığımızda AKP-Saray iktidarından taşerona kadar herkesin bu sömürü zincirinin parçası olduğunu görmektedir.

Sömürü düzeninin başında AKP-Saray rejimi ve Erdoğan bulunuyor

Artık karlılığı kalmadığı için Türkiye Kömür İşletmeleri burayı bırakıyor ama AKP-Saray iktidarına yandaşlık edecek yeni sermaye birikimleri yaratmak için bazı şirketler aracılığı ile sömürü sürdürülüyor. Sömürü düzeninin başında AKP-Saray rejimi ve Erdoğan bulunuyor. Bugün belediyelere parmak sallayarak istifa edin diyorlar. Kürt illerindeki bütün belediyelere kayyum atadılar. Buraya gelene kadar yarım saatlik yolda 3 arama noktasından geçtik, bu bölgede kuş bile uçurtulmuyor. Demek ki buradaki sömürü mekanizması herkesin bilgisi dahilindedir. Yeter ki kar elde edelim diye bu sömürü sistemi sürdürülüyor. Nasıl ki Soma’daki iş cinayetinin faili AKP iktidarı ise bu katliamın sorumlusu da başta AKP-Saraya iktidarıdır.

İhbarda bulunuyoruz; Şırnak'ta yüzlerce maden ocağında işçiler güvencesiz koşullarda çalıştırılıyor

Burada bu maden ocağı gibi yüzlerce maden ocağı var. Biz şimdiden ihbarda bulunuyoruz, bu maden ocaklarının hiçbiri sağlıklı ve güvenli değil. Bunlar taşeron ve rödovans sistemi ile işletiliyor. Buradaki güvenliksiz koşullar nedeniyle ne yazık ki başka cinayetler de yaşayacak. Bu işletmeleri özel sektör değil devlet sorumluluk alarak işletmelidir. Burada maden olacaklarını taşeron şirketlere bırakmak cinayettir.

Şırnak halkı zaten çok büyük acılar yaşıyor. Burada yeni bir çıkış, yeni bir yaşama ortamı yaratacak bir politikaya ihtiyaç var. Tarımından sanayisine her türlü imkanı bitirilmiş insanlar ne yapacak? Gelip bu güvenliksiz koşullarda çalışıyorlar. AKP-Saray rejiminin tek politikası var tek adam rejimini inşa etmek. Nasıl Soma’ya fıtrat dedilerse bugün buradaki işçi cinayetine de kaçak işletme diye üstünü örtmeye çalışıyorlar. Hayır kaçak değil, bu AKP-Saray iktidarının sömürü sistemini ortaya koyan bir cinayettir.

Bu işçi katliamlarının ortadan kalması için önlem almayan sömürü düzenini lanetliyor, sorumluların hesap vermesini istiyoruz ve bunun için mücadele edeceğiz. Bu sömürü düzenine karşı yapılması gereken şey işçiler kendi güvenliklerini sendikalar aracılığı ile sağlamasıdır.

19 Ekim 2017