Siyaset alanı işgal ediliyor

Eş Genel Başkan Yardımcımızın açıklaması:

Hukukun siyasal iktidar tarafından araçsallaştırıldığı ve bunun açıkça ilan edildiği bir dönemden geçiyoruz. Parlamento da bundan nasibini alıyor. Halklarımıza yapılan onca zulüm ve katliam; seçilmiş belediye başkanlarından yöneticilerimize kadar hukuksuz tutuklamalar yetmedi, şimdi sıra Meclis çatısı altında demokratik çözüm, barış ve özgürlükleri dillendiren vekillerimize geldi.
 
Hemen her platformda partimize yönelik hedef göstermeler sonucunda milyonlarca yurttaşın temsilcisi olan vekillerimizin dokunulmazlıklarının kaldırılması gündeme getiriliyor. Seçilmişlerimiz politik faaliyetlerinden dolayı susturulmak isteniyor.
 
Anayasa’nın ruhuna da biçimine de uygun olmayan bu değişikliğin hukuksuzluğu, “evet” oyu vereceğini ilan eden partiler tarafından dahi dile getirildi, ama durmadılar. Mevzubahis HDP olunca bile bile hukuksuzluğa devam etme kararı aldılar. Bunu dile getiren milletvekillerimiz Meclis çatısı altında sözlü ve fiziksel şiddete uğradı. Milletvekilimiz Garo Paylan, Ermeni kimliği nedeniyle nefret söylemine ve ırkçı saldırıya hedef oldu.
 
Parlamento bir gösteri alanına dönüştürüldü. Bindirilmiş kıtalar Anayasa Komisyonu’nda sürekli bir gerginliğin taşıyıcısı oldular. “Meclis’te işiniz yok” sözü bütün iktidar mensupları tarafından söylendi ve muhalefet de bunun gereğini yerine getirdi. Çünkü kimin Meclis’te olacağına halk değil, iktidar ve onun destekleyicileri karar veriyor.
 
Milletvekillerimizin yasama dokunulmazlığını gasp etmeyi amaçlayan bu girişimle sadece bir hukuk garabeti yaşatmak değil, ülke çok daha büyük bir kaosa sürüklenmek isteniyor. HDP ile siyaset alanında baş edemeyenler, zor kullanarak, ellerindeki baskı aygıtlarını ve Meclis’teki sayısal çoğunluklarını kullanarak partimizi susturmaya çalışıyorlar. Sonucu ne olursa olsun bunu yapmaya kararlılar. Ne de olsa talimat yükseklerden geldi…
 
Talimatlar ile çalıştırılan, tehdit ve hakaretlerle yürütülen süreçte asgari bir hukuksallık aramıyoruz. Bugün demokratik alanın daraltılmasına ‘evet’ diyenler, sıranın elbet bir gün kendilerine de geleceğini anlamalılar. Milli irade söylemini ağzından düşürmeyenler, seçilmişlerimize tahammül edemiyor. Aslında tahammül edemedikleri halktır. Halkı korku ve düşmanlıkla idare etmeyi resmi görüş olarak benimseyenler; halkın istediğini seçmesine ve söz söylemesine tahammül edemiyorlar.
 
Bütün yaşananlar halklarımızın belleğine ve vicdanına kazınıyor. Dokunduğunuz hırsızlık, rüşvet, katliam suçlarının failleri değil, iktidarın dümen suyuna girmeyenlerin temsilcileridir. Sistem değişikliği için parlamentoyu itibarsızlaştırmaya çalışan yönetici sınıfın çıkarları siyaseti işgal etmiştir. Adalet, barış ve gelecek için bu işgale son verilmelidir.

Aysel Tuğluk
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı
4 Mayıs 2016