“Somut delil aranma” şartı çocuk istismarını meşrulaştırmaktır!

Meclis Genel Kurulu’nda apar topar kabul edilerek yasalaşan 4. Yargı Paketi ve içeriğindeki 13'üncü maddeye dair Kadın Meclisimizin açıklaması:

Kamuoyu’nda  4’üncü Yargı Paketi olarak bilinen Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Meclis Genel Kurulu’nda apar topar kabul edilerek yasalaştı. Yargı paketinin 13’üncü maddesine göre işlenen suçla ilgili tutuklama kararı verilebilmesi için kuvvetli “somut delil” şartı aranmaktadır. Ancak, Meclis’te yaptığımız muhalefette de belirttiğimiz gibi bu düzenlemede çocuk istismarı ve kadına yönelik suçlar, soykırım ve insanlığa karşı suçlar kapsam dışında tutulmalıdır.

Özellikle cinsel istismar suçlarında tutuklama için “somut delil aranması” istismarı meşrulaştırmaktır. Uygulamada, çocuk ve kadının beyanının somut delil olarak kabul edilmemesi faillerin ödüllendirilmesi anlamı taşımaktadır. Bu düzenlemeyle çocuğun üstün yararı ve kadının beyanı yok sayılmaktadır. 

AKP-MHP erkek ittifakı, yıllardır istismar suçlarını aklamak, kadına yönelik şiddetin adeta önünü açmak için cinsiyetçi, kadın düşmanı politikalarına hız kesmeden devam etmektedir. İktidara geldiği günden beri çocuk ve kadınları değil, failleri koruyan politikaları hayata geçiren AKP’nin bu son yargı paketinin yasalaşması da bunun kanıtıdır. 

Türkiye’de yaşanan birçok şiddet ve istismar davasında faillerin çoğu kez dile getirdiği “Bana bir şey olmaz”, “İki yıl yatar çıkarım” gibi cümlelerden biliyoruz ki, cinsiyetçi yargı zaten failin yanında durmaktadır. Maddenin kabulünden sonra desteğini açıkça dile getiren kesimlerin kimler olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu kesimlerin desteğini almak için çocuk istismarı meşrulaştırılıyor. Biz sizin somut delilden kastınızı Ensar Vakfı’nda yaşanan istismarın ardından faillerle fotoğrafları olan kişilere verdiğiniz terfilerden biliyoruz. 

Pandemi sürecinde çıkarılan infaz yasası ile kadına şiddet uygulayan faillerin, çetelerin, cinsel istismar suçlularının salıverilmesinden biliyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nin tek adamın imzasıyla geri çekilmesinden biliyoruz. İşte bu politikaların devamı olan “somut delil” şartı ile AKP bir kez daha kadın ve çocuk düşmanlığını tescillemiş oldu. 2016 yılında istismar faillerine ödül niteliği taşıyan yasaya karşı kadınlar olarak nasıl ki hep birlikte sokaklara çıktıysak, İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme kararına karşı nasıl ki hep birlikte isyanımızı haykırdıysak, bu yargı paketine de sessiz kalmayacağız, gerek Meclis’te gerek sokaklarda, alanlarda, meydanlarda sesimizi yükselteceğiz.

Erkek yargısıyla, yandaş medyasıyla, cinsiyetçi politikalarıyla ayakta durmaya çalışan ancak son günlerini yaşayan AKP-MHP ittifakı şunu çok iyi bilsin ki, biz kadınlar asla ama asla geri adım atmayacağız. 

İstanbul Sözleşmesi’ni hiçbir zaman etkin uygulamayan erkek devletin şikayet mekanizmalarını düzgün işletmeyen karakollarına, “iyi hal, tahrik” indirimleri veren cinsiyetçi yargısına ve istismar suçlarında somut delil istemesine sessiz kalmayacağız. Devletin sorumluluğu çocuğa yönelik işlenen istismar suçlarını örtmek değil, çocuğun yaşadığı istismarı açığa çıkarmak için çocuğun üstün yararını gözeten politikalar yürütmektir.  

İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme kararını da, çocuk istismarını meşrulaştıran maddeyi de kabul etmiyoruz

Halkların Demokratik Partisi

Kadın Meclisi

9 Temmuz 2021