Soylu, kadına yönelik erkek devlet şiddetinin somutlaşmış halidir

Kadına yönelik şiddeti durdurmakla görevli İçişleri Bakanı Soylu, şiddeti durdurmak bir yana, bulunduğu makamı şiddeti uygulayan, meşrulaştıran, teşvik eden bir kurum haline getirmiştir.

Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan’ı arayıp ‘‘sizi yaşatmayacağız’’, bütçe görüşmeleri sırasında bir kadın vekilimizi ‘‘sen görürsün’’ diye tehdit eden ve son olarak da 25 Kasım’da Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde, erkek devlet şiddetine karşı en temel hakkını kullanan kadınların üzerine talimatla binlerce polisi saldırtan Soylu’nun, normalde kadına yönelik şiddet konusunda ağzını açamaması gerekir.

Ama Süleyman Soylu, sözde 'Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Programı' adı altında partimize ve kadın özgürlük mücadelemize dil uzatmayı marifet saymıştır. Her fırsatta kendi kirli karanlık geçmişinden bile daha kirli cümlelere akıttığı eril ırkçı zihniyetini dün bir kez daha şova dönüştürmüştür.

Oysa yalnızca 1 Ocak 2016 yılından bu yana ve Soylu’nun İçişleri Bakanlığı dönemini de kapsayan süre boyunca bini aşkın kadın katledilmiştir. Bu gerçeğin kendisi bile birçok şeyi gözler önüne sermektedir.

Kadın özgürlük mücadelemize dil uzatan İçişleri Bakanı Soylu’nun temsil ettiği kadın düşmanı iktidarın 16 yıllık döneminde katledilen kız kardeşlerimizin hesabını vermesi gerekiyor. Oysa o, kadına yönelik erkek devlet şiddetinin sebebi kendi iktidarı değilmiş gibi, her gün bir erkeğin şiddeti yüzünden 5 kadın katledilmiyormuş ve failler cezasızlıkla ödüllendirilmiyormuş gibi kadınlara ayar vermeye çalışmaktadır.

HDP olarak kadına yönelik erkek devlet şiddetini hem en fazla gündeme getiren hem de bununla somut bir biçimde mücadele eden, bütünlüklü ve etkin politikalar üreten bir partiyiz. Soylu’nun temsilcilerinden biri olduğu bu zihniyetin partimize, partimizdeki kadınlara saldırmasının temel sebeplerinden biri de budur.

Sokakları yasaklayan Soylu, direnen ve mücadele eden biz kadınlarız! Soylu bizlere yönelik bu sözleri sarf ederken, biz kadınlar Taksim'de diğer kadınlarla birlikte direnişteydik. Ülkenin dört bir yanında kadına dair sözümüzü söyledik.

HDP Kadın Meclisi olarak vurgulamak isteriz ki tekçi, ırkçı, cinsiyetçi ve bir o kadar da çürümüş zihniyeti teşhir etmeye; cesaretimizle, kararlılığımızla ortaya koyduğumuz örgütlülüğü büyütmeye ve mücadeleyi yükseltmeye devam edeceğiz!

HDP Kadın Meclisi
27 Kasım 2018