Malatya'da Ninova Düşünce Kulübü tarafından panel düzenlendi. Malatya Belediyesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen panele HDP Malatya il örgütü yöneticileri ve üyeleri ile yüzlerce kişi katıldı. HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan da, panele konuşmacı olarak katıldı. Panel, Roboski'de çoğu çocuk olmak üzere TSK'ya ait savaş uçaklarınca 28 Aralık 2011'de 34 sivil yurttaşın katledilişini konu alan sinevizyon gösterimi ile başladı. Panelde konuşan Altan Tan, Suriye ve Irak'ta gerçekleşen katliamlara değindi. Tan, Müslümanların IŞİD zulmüne dair duyarsızlıklarını da değerlendirerek, IŞİD'e karşı Müslüman toplumların bu duruma karşı sessiz kalmasını eleştirdi. Tan, İsrail'in Filistin'e saldırılarına Müslüman toplumunun tepki göstermesine rağmen Rojava'da ise Müslümanların, Müslümanları öldürmesine ses çıkarmamasını "Bilincin çarpıklığı" olarak tanımladı.

Ortadoğu'daki savaş ve kargaşaya değinen Tan, Türkiye'nin Ortadoğu'da Sunni örgütleri destelediğini, ancak bunu inkar ettiğini belirterek, Türkiye'nin IŞİD'den tutun, El-Nusra'ya, El-Kaide'ye, ÖSO'ya kadar bir çok grubu desteklediğini dile getirdi. Müslümanların eylem ve yaşamlarında vicdanın unsurunun yol göstermesini gerektiğini söyleyen Altan Tan, Müslüman'ı öldürenlere verilen tepkilerin, İslamiyet ve Müslümanlık maskesiyle masumları katleden Müslümanlara da vicdanlı Müslümanlar tarafından gösterilmesi gerektiğini ifade etti.

Malatya'yı da değerlendiren Tan, Malatya'daki Sünni Kürtlerin çok büyük bir kısmının sağda duran dinci ve milliyetçi partilere oy verdiğini ve bu kesimlerin Kürtlüklerine sahip çıkmadığını söyledi. Tan, özellikle Malatya, Adıyaman, Maraş, Adıyaman, Erzincan gibi Alevi-Sünni ve Türk-Kürt nüfusunun bulunduğu illerde, Kürt nüfusunun devletin baskısı ile ekseninden kaydığını kültürüne yabancılaştığını söyledi. Bu bölgelerde eskiden buna Kürt sorununa solcuların, devrimcilerin kafa yormasından ve solcu-devrimci entelektüellerin de özellikle Alevi toplumunun bağrından çıkmasının da devlet tarafından değerlendirildiğini ifade eden Altan Tan, devletin Kürt sorununu sadece solun ve solcu alevi aydınların tartıştığı bir mesele gibi göstererek üzerinde baskı kurduğunu kaydetti.

İslamcıların da Kürt sorununda devlet ağzından ayrı olarak İslam dininin emrettiği kıstaslarla hareket ederek bir tutum belirlemeleri gerektiğini söyleyen Tan, bölgede en ufak bir Kürt hassasiyeti olan tüm kesimleri bir araya toplayarak, Türkiye'deki aydın, sanatçı, muhalif, iş ve emekçilerle bir partide birleştirmek gerektiğini söyledi. Bu kapsamda HDP'yi değerlendiren Tan, HDP'nin demokratik bir kitle partisi olduğunu ifade ederek, parti içerisinden her türlü görüşün açık ve demokratik bir şekilde tartışılabildiğini, bu anlamı ile yepyeni bir siyasi parti kültürü doğurduğunu sözlerine ekledi. HDP'nin içerisinde çok farklı görüşlerin bulunduğunu, kendisinin de İslamcı bir siyasal görüşe sahip olduğunu dile getiren Altan Tan, bu noktada önemli olanın siyasal görüşlerin değil, bu görüşlerin birbirini kırmadan vicdani sorumluluk taşıyarak birbirleri ile tartışmasının ve sonuca varmasının olduğunu da ifade etti.

07.08.2014