Taşdemir: AKP politikalarını teşhir eden kadınlar gözaltındadır

Kadın Meclisi Sözcümüz Dirayet Dilan Taşdemir genel merkezimizde düzenlediği basın toplantısında kadın gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu:

7 Haziran’dan beri demokratik siyasete yönelik sistematik bir saldırı var

Son zamanlarda partimize yönelik siyasi soykırım operasyonları hız kesmeden devam ediyor. Dünkü toplantımızın ana gündemi bu saldırı konseptiydi. Demokratik siyasete, onun bileşenlerine ve kadın kurumlarımıza yönelik 7 Haziran’dan beri sistematik bir saldırı var. Adına çöktürme planı dedikleri bu konsept ile demokrasiyi ortadan kaldırmak ve faşizmi kurumsallaştırmaktır amaçları. Şiddet konsepti ile Kürtleri, kadınları ve demokratik kurumları, demokrasi taleplerinden vazgeçireceklerini sanıyorlar. Bu saldırının emrini verenler ve bu politikayı yürütenler şunu bilmeliler ki bundan önceki saldırılarda kadınlar, Kürtler boyun eğmedi bugün de boyun eğmeyecekler. 

Dün KCK operasyonlarını yapanlar bugün terör örgütü yöneticisi olarak tutuklular

Demokratik siyasete yönelik gözaltı baskı ve tutuklama furyası, aslında 2009 KCK operasyonlarında da görülmüştür. Bugün yapılan operasyon, bu oyunun bir devamı ve tekrarıdır. O zaman da kapsamlı operasyonlar yapılmıştı; binlerce akademisyen, siyasetçi, kadın aktivistler, il-ilçe yöneticileri tutuklanmıştı. O operasyonları gerçekleştirenler bugün terör örgütü yöneticisi olarak cezaevindeler. Demokrasiyi ortadan kaldıranlar hukuku ayak altına alanlar bir gün en fazla demokrasi ve hukuka ihtiyaç duyar hale gelir. Yarın da bugünkü operasyonları yürütenler ihtiyaç duyacak. 

FETÖ’nün mirasını devraldılar

AKP yargısı FETÖ’cülerin hukukunu miras almış durumdadır. Söz konusu Kürtler, kadınlar ve sosyalistler olunca bu mirastan hiç vazgeçmediklerini görüyoruz. Gözaltına alınanlar DTK divan üyeleri, partimizin il-ilçe yöneticileri, kadın meclisi üyeleri, DİK üyeleri. Özellikle yoğun bir kadın gözaltısıyla karşı karşıyayız. 67 TJA aktivisti şu an gözaltında. Bu daha önce yapılan operasyonların bir devamı ve kötü bir kopyası. 6 günde 300’e yakın arkadaşımız gözaltına alındı. Sadece 9 Ekim akşamı 158 arkadaşımız, gazeteci, akademisyen, siyasetçi gözaltına alındı. 

Kadınlara şiddet uyguladılar, çocuklara silah doğrulttular

Bu öylesine bir gözaltı değil, yeri beli olan insanların evlerinin kapısı kırılıyor, çalıştıkları kurumların evlerinin kapısı kırılıyor ve evler talan ediliyor. Şu an bir resim göstermek istiyorum bu kapısı kırılan ev halen tutuklu olan Hakkari milletvekilimiz Leyla Güven’in evi. Leyla Güven’in evi, evde olmadığı halde basılıyor ve ev resmen talan ediliyor. Leyla Güven’i rehin almakla yetinmiyorlar ve korku siyasetini yaymak için evini talan ediyorlar. Her gün halkın iradesini diline pelesenk edenlerin, Kürt halkına ve kadın iradesine yönelik yaptığı muamele budur. Kapı kırmak, irade kırmaktır. Hazro Belediye Eş Başkanımız Güler Özavcı’nın evi basılıyor, postallarla boynuna basılıyor ve şiddet uygulanıyor. Hazro Belediye Eşbaşkanı Güler Özavcı halkın iradesi ile seçilmiştir. Amed İl Saymanımızın 8 yaşındaki yeğenin kafasına silah dayandı. 

İktidar kadınlar ve çocuklar üzerinden güç gösterisi yapıyor

AKP iktidarı kadınlar ve çocuklar üzerinde güç gösterisi yapıyor, bir korku imparatorluğu yaratmaya çalışıyorlar ama şunu iyi bilsinler bunun karşısında kimse tek bir adım geri atmayacaktır. 

DTK Daimi Üyesi Hilmi Aydoğdu gözaltında iken kalp krizi geçiriyor ve şuan arkadaşımız yoğun bakımında. Arkadaşımızın başına gelen, bu sağlık sorunuyla karşı karşıya kalmasına sebep olan  bu operasyonları yapanlardır. 

Başarısızlığı örtmeye çalışıyorlar

Elbette biz biliyoruz ki bu operasyonların, manşetlerde büyük bir başarı elde edilmiş gibi gösterilen bu operasyonların bir nedeni var. Ülkeyi yönetilemeyecek pozisyona getiren ve kriz yaratan AKP, halkımıza kadınlara saldırarak başarısızlığını manipüle etmeye çalışıyor. 24 Haziran seçiminin rövanşı alınmaya çalışılıyor ve yerel seçimlerin startı bu operasyonlarla veriliyor. Bir başarı öyküsü gibi gösterdikleri bu operasyon kendi başarısızlıklarının göstergesidir. “Kayyum atadık bu irade kırılmadı, gözaltı yaptık, tutukladık olmadı” diyen bir çaresizliğin göstergesidir bu operasyonlar. Ne yaparlarsa yapsınlar her zaman aciz kalacaklar ve bunu örtemeyecekler. 

Operasyon kadın düşmanı politikaların sonucudur

Elbette bu operasyonların bir diğer ayağı da AKP’nin kadın düşmanı politikalarıdır. Gözaltına alınanların yarısından fazlası kadın. Birçok arkadaşımız TJA aktivistidir ve yıllardır kadın özgürlükçü çizgiinin mücadelesini yürütüyorlar. Eşbaşkanlıklık mücadelesinde ve bugün eğer biz bugün buradaysak bu arkadaşlarımızın büyük bir katkısı olduğunu belirtmek lazım. Kadın özgürlük çizgisine yönelik büyük bir saldırı var. AKP 16 yıldır bunu yürütüyor. Kadınların nasıl giyineceğine, nerede konumlanacağına, nasıl konuşacağına, AKP’nin kafasında bir kadın imgesi ve dünyası var. Buna karşı duran bütün kadınlar hedeftir. 

AKP politikalarını teşhir eden kadınlar gözaltındadır

Bu politika doğrultusunda AKP’nin kadın politikalarını teşhir eden arkadaşlarımız gözaltındadır. Binlerce arkadaşımız tutuklandı, bunların büyük çoğunluğu kadın arkadaşlarımız. Kadın belediye eşbaşkanlarımız halen cezaevlerinde rehin tutulmaktadır. Kadın özgürlük mücadelesinin yürütüldüğü hiçbir yerde ataerkil tekçi bir faşizm inşa edemezseniz. Bu yüzden kadın özgürlük mücadelesi olan her yerde saldırı yapıyorlar. Kadın iradesine, kadınların demokratik geleceğine ve yaşam projesine yönelik bir saldırı olduğunu ifade etmek isteriz. Nasıl ki 90’lardaki saldırılara, 2009’da adına KCK operasyonları dedikleri yalan operasyonlarına halkımız direndiyse bugün de direneceğiz. Bu haklı meşru mücadele karşısında AKP’nin eril zihniyeti yenilmeye mahkumdur. TJA’ya ve diğer arkadaşlarımıza yönelik bu saldırıları kınıyoruz arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. 

11 Ekim 2018