Taşdemir: Çözüm süreci bitti, tüm bakanlıklar Savunma Bakanlığı’nın taşeronu


Ağrı Milletvekilimiz Dilan Dirayet Taşdemir Savunma Sanayi Müsteşarlığının 2017 bütçesine dair  Meclis Genel kurulunda yaptığı konuşmada şunları ifade etti:

Çözüm sürecinin en güzel tarafı her platformda fikirleri tartışabiliyor olmamızdı. Bir diyalog zemini yakalamıştık. Ama ne yazık ki barış süreci için, müzakere süreci için "Baldıran zehri içtim" diyenler bu süreci elinin tersiyle itip tekçi siyasete geri döndüler. Bugün o kadar trajik bir durumdayız ki barış istemenin kendisi suç sayılıyor ama asarım, keserim, yıkarım, öldürürüm, diyenler birer vatansever oluyor ve bu kabul görüyor.  Hükümet, söylemleriyle toplumu biçimlendiriyor. Bakın, barış sürecinin, müzakere sürecinin olduğu dönemlerde halkın barış iradesine olan desteği yüzde 70'lerdeydi. Cenazeler gelmiyordu. Halk barışı ısrarla savunuyordu. Hükümet ne zaman ki barış politikalarından vazgeçti, ne zaman ki savaş naraları atmaya başladı işte o zaman faşizm gündelik yaşamımızın bir parçası haline geldi. Çözüm sürecinin hükümet eliyle bitirilmesinden bu yana gelinen nokta ise şu;  tüm bakanlıklar Savunma Bakanlığının birer taşeronu gibi faaliyet yürütüyor. 

Rojava size Afrika’dan da Asya’dan da yakındır

Savaş konsepti iç ve dış politika için de devrededir. Daha önce ılımlı İslam, Avrupalılaşma sonrasında derin strateji diyerek  ülke bölgesel bir savaşın içine çekilmiştir. Bu tutarsız tavırların nedenleri güvenlikçi politikalarda ısrarcılık ve Kürt fobisidir. TBMM’de Afrika ülkeleriyle sözleşmeler imzalanıyor. Afrika ülkelerine seferler düzenleniyor. Buna karşı değiliz. Elbette ikili ilişkiler kurulabilmeli. Ama bakın, Nusaybin'in hemen ötesi Kamışlı'dır, Suruç'un hemen öte yakası ise Kobani'dir. Dolayısıyla 20 milyon vatandaşınızın akrabaları, hısımları o coğrafyada yaşıyor. Emin olun ki Rojava size Asya'dan da, Afrika'dan da daha yakındır. Yeter ki doğru ittifak kurabilmesini başarabilelim.

Sykes-Picot Kürtlerin trajedisidir

TBMM’de çokça Sykes-Picot'tan söz edildi. Numan Kurtulmuş da söz etti, emperyalistlerin Sünni sınırlarından söz etti, doğrudur. Ama şunu da size hatırlatmak isterim ki, Sykes-Picot Kürt sorununun kendisidir, Kürtlerin de trajedisidir, bunu böyle bilmek gerekiyor. Zalimlere karşı demokrasi inşa eden Suriye Halkları ile ittifak kurmalısınız. Suriye'de, başta Kürt halkı olmak üzere Suriye halkları yıllardır statüsüz, kimliksiz yaşıyor. Bugün AKP’nin de de diktatör dediği, zalim dediği Esed'e karşı demokrasi mücadelesi veriyor halklar. Yine, DAİŞ karanlığına, kadınları pazarlarda satan, kafa kesen, IŞİD barbarlığına karşı bugün halklar kendi demokratik sistemi inşa ediyor, kadın öncülüğünde bir sistem inşa ediyor. Bu sisteme düşmanlık yerine bu sistemle ittifak kurmak, bu sistemi desteklemek gerekiyor. Çünkü bu sistem Ortadoğu'nun reçetesidir, Sykes-Picot'un da çözümüdür.

OHAL kapsamında kahvehaneler de ‘’toplu alan’’, yani açıklama yapmak yasak

Adalet Bakanı "Biz OHAL’i halka, siyasilere muhaliflere ilan etmedik" demişti. Şu an yaşadığımız şey tam tersi. Bırakın basın açıklamasını, bırakın gösteriyi, yürüyüşü. Biz tüm bunları zaten kullanamıyoruz, bu alanlar zaten bize kapalı, sadece AKP'ye açık. 

Öyle ki, Ağrı'da bir kahvehaneye yapmak istediğim ziyaret, esnafla yapmak istediğim görüşme engellendi. Bunun gerekçesini sorduğumda oradaki memur, bunun valinin kararı olduğunu, kahvehanelerin de bundan sonra toplu alan olarak ifade edildiğini söyledi.

10 Aralık 2016