Taşdemir: Tutuklu milletvekillerimizle görüşmemiz neden engelleniyor?


Ağrı Milletvekilimiz Dilan Dirayet Taşdemir'in Meclis Genel Kurulunda yapmış olduğu konuşmada şunları ifade etti:

Tutuklu milletvekillerimizle görüşmemiz neden engelleniyor?

4 Kasım'da bir darbeyle eş genel başkanlarımız, belediye eş başkanlarımız ve 10 milletvekili arkadaşımız rehin alınarak cezaevine götürüldü. Grup Başkanvekilimiz ile birlikte Kandıra Cezaevi'ne gidip arkadaşlarımızı ziyaret etmek istedik. Ama maalesef yolda araçlarımızın önü kesildi, durdurulduk ve cezaevine gidemeyeceğimiz söylendi.  Yetkililer ellerinde yazılı bir belge olmadan cezaevine gidişimizi engellemeye çalıştılar. Resmi bir belge yok, mantıklı bir açıklama yok, sadece valinin şifahen talimatı var. Bu vali hangi yasaya, hangi hukuka, hangi yetkiye dayanarak 5 milletvekilini cezaevine almıyor? Bu ne hadsizliktir, bu ne kendini bilmezliktir.

Vali Adalet Bakanı'ndan talimat almıyorsa paralel bir yapıdan mı talimat alıyor yine?

Meclis çatısı altında 4 tane siyasi parti var. Bu Meclis'te 3 tane siyasi partinin milletvekilleri canları istediği zaman istediği yerde istediği kişiyle görüşebiliyor. Peki, bizler neden görüşemiyoruz? Bizler neden bu ziyaretleri gerçekleştiremiyoruz? Sizler neden bunu engelliyorsunuz? Bu haklarımızı hangi hukuka dayanarak gasp ediyorsunuz? Adalet Bakanı diyor ki, "Cezaevlerini ziyaret etmenizin önünde herhangi bir engel bulunmamaktadır. İstediğiniz zaman istediğiniz kişiyle görüşebilirsiniz." Peki öyleyse Kandıra Cezaevi'ne gidişimiz neden engellenmek istendi? Vali sizden talimat almıyor mu? Yoksa vali farklı bir paralel yapıdan mı talimat alıyor? Algı yönetmeyin, katakulli çevirmeyin ve simülasyon yapmayın artık!

Hukuk size de lazım olacak 

Daha çok değil altı ay önce Cizre'ye, Sur'a gittiğimizde karşımıza dikilenler diyorlardı ki: "Biz suç işliyoruz. Evet, biliyoruz. İşlemeye de devam edeceğiz. Biz kimseden talimat almayız. Kimseyi tanımayız." Bunu söyleyenler bugün cezaevlerinde en fazla adalet diyen, hukuk diyen kişilerdir. Evet, bu onların hakkıydı, hukuka inandığımız için, demokrasiye inandığımız için, onlar için de hukuk dedik. Hukuk size de lazım olacak. Hiç olmazsa bir kırıntı bırakın ki o kırıntı sizi savunabilsin.

Zulmünüz karşısında boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Geri adım da atmayacağız. Geri adım atmayacağımızın en somut, en gerçek örneği 74 yaşında 3 kez tutuklanan Ahmet Türk’tür. Ahmet Türk'ü 1994'te bu kürsülerde otururken onu cezaevine gönderenler bugün burada oturmuyor. Ahmet Türk tutuklandığı zaman bizler çocuktuk, bu kürsüde oturan birçok arkadaşım da çocuktu. Ahmet Türk'ün onurlu mücadelesi, Gültan Kışanak'ın verdiği onurlu mücadelenin ardılları olarak onlarca Ahmet Türk, onlarca Gültan Kışanak olarak bugün bu kürsülerde oturuyoruz. Sizler bilin ki yarın da onlarca Selahattin Demirtaş, onlarca Figen Yüksekdağ bu kürsülerde oturacak ama sizler burada yer almayacaksınız. Sizler de öncekiler gibi tarihin kara lekesinde, tarihin çöp sepetinde yerinizi alacaksınız. Bizler faşizme boyun eğmeyeceğiz ve faşizm yenilişini izleyeceğiz!

1 Aralık 2016