Temel: Savcıları göreve çağırmak zavallılıktır

PM Üyemiz ve Van Milletvekilimiz Tayip Temel'in Mezopotamya Ajansı'na verdiği röportaj:

AKP-MHP’nin HDP kongresi için savcıları göreve çağırmasını “zavallılık” olarak değerlendiren Van Milletvekili Tayip Temel, partilerine yönelik eleştirilere anlam verdiklerini ancak demokrasi ve Kürt sorununu birbirine tercih etmeden uyum içinde çözülebileceğini söyledi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 23 Şubat’ta “Geleceğe Yürüyoruz” şiarıyla gerçekleştirdiği kongre sonrasında AKP ve MHP tarafından hedef alındı. Kongreye bütün kentlerden ve yurtdışından yoğun katılım olurken, Türkiye’nin yönetimine talip olduğunu kararlı bir şekilde ifade eden HDP’nin kongresine, Devlet Bahçeli ve Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarından sonra soruşturma açıldı. 

HDP YENİ DÖNEME HAZIR 

Partilerinin hedef alınmasını ajansımıza değerlendiren HDP Van Milletvekili Tayip Temel, HDP’nin yakaladığı toplumsal zeminin muazzam politik güç ve projeleriyle Türkiye’de bütün haklara çözüm sağlayacağının bilindiğini söyleyerek, “Kongreye katılım, HDP’nin gücünü bir kez daha ortaya koydu. Özellikle kongre öncesi gelişen konferanslarla çizilen yeni misyona Türkiye halkları da tam anlamıyla destek verdi. Halk, HDP’nin tarihsel birikimiyle geliştirdiği yeni politikasını sahiplendi” dedi.

Tayip Temel, “Kendi özüyle, kendi gerçekliğiyle, kendini yeni döneme hazırlayan bir HDP var” diye konuştu.

İKTİDAR RAHATSIZ 

Kongreden sonra partilerinin hedef alınmasını “Kongre Kürtlerde, Türklerde ve dünya haklarında yankısını ve karşılığını buldu. Bu tablo iktidarı ve belli bazı çevreleri rahatsız etti” sözleriyle değerlendiren Temel, şöyle devam etti: “Esas muhalefet partisi olma iddiası ve ruhunu taşıyan bir partinin duruşu iktidarı rahatsız etmezse kendini sorgulamalı. O yüzden iktidarın temsilcilerinin ve yandaşlarının saldırısı ve hakaretleri, kongreye yönelik kriminalize etme girişimleri çok anlaşılırdır. Çünkü beklemedikleri bir tabloyla karşı karşıya kaldılar. Gözaltına aldığı, sürekli tutuklamalar gerçekleştirdiği, hakaretler saydırdığı bir parti güçlü bir kongre geçekleştirdi ve muazzam bir çıkış yaptı.”

‘SAVCIYA ÇAĞRILAR ZAVALLILIKTIR’

Milletvekili Tayip Temel, HDP’nin kongresi sonrası MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yargıya seslenişlerini de trajik olarak değerlendirdi. İktidar partisi ve ortağının kendi karşılarında siyaset yürüten bir muhalefet partisini yargıyla tehdit etmesinin ne siyasi etiğe ne hukuka ne de yasalara uyduğunu dile getiren Temel, şöyle devam etti: “Bir partinin siyasi çizgisini, politikalarını beğenmeye bilirsiniz, sizi zorlasa bile ancak siyaseten onun önünü almaya çalışırsınız. Elinizde olan devlet imkanlarını Meclis’te grubu bulunan üçüncü büyük partiye yöneltmeniz ya da tehdit aracı olarak kullanmanız ne etiğe ne ahlaka ne de hükümet olma anlayışına sığmayan bir harekettir. Bahçeli’nin de hükümetteki isimlerin de açıklamalarını buradan okumak gerekir. ‘Savcılar harekete geçsin’ sözü korkunç bir sözdür. Sizin karşınızdaki parti size karşı muhalefet eden bir parti, suçlu bir kişi ya da organizasyon değil. Muhalefet sözüyle, siyasetiyle, projeleriyle sizi bu toplum nezdinde zorlayan aslında iktidarınıza son verme iddiası taşıyan bir partiye karşı savcıyı göreve çağırmak zavallılıktır.”

‘HDP DEMOKRASİ GÜCÜDÜR’

HDP kongresinde AKP-MHP ve dar milliyetçi partiler dışında tüm kesimlerin bulunduğunu hatırlatan Temel, “Türkiye’de bulunan bütün muhalif güçlerin ya mesajı vardı ya da temsilcileri. Dolayısıyla kongremizde şu gerçeklik bir kez daha ortaya çıktı; demokrasi bloğu, ittifakı diyen her kesim faşist zihniyete karşı oluşturulacak mücadelenin adresinin HDP olduğunu gösterdi. Şüphesiz tek adres değil, ama önemli bir rolü ve misyonu üstlenecek olan partidir. Kongre bize bunu gösterdi” ifadelerini kullandı. 

TÜM YÖNELİMLERE CEVAP OLDU

HDP’nin 31 Mart yerel seçimlerinde izlediği stratejiyle Türkiye’deki siyasi kodları değiştirdiğine dikkat çeken Temel, kongre sonrası partilerine yönelik saldırıların da bundan bağımsız olmadığını vurguladı. HDP’nin yerel seçimlerde izlediği stratejiyle artık iktidarın değiştirilebilir olduğunu başta CHP olmak üzere bütün muhalefet güçlerine gösterdiğine işaret eden Temel, “Bunu HDP Eş Genel Başkanları, MYK, PM birlikte yaptı. Bütün saldırılara rağmen son üç seçimde başarı grafiğiyle yükselen bir HDP var. Bu saldırıların kaynağında HDP’yi zayıflatma vardı kongre bütün yönelimlere bir cevap oldu. Kendinden emin bir cevap olduğu için hazmedemeyen güçlerin gazabına uğruyor” diye belirtti. Gücü zayıflayan ve her gün eriyen bir iktidarla karşı karşıya olunduğunun altını çizen Temel, HDP başta olmak üzere bütün demokrasi güçlerinin, Türkiye haklarının bu tehlikeli zihniyete sahip iktidardan kurtulmanın gereğini yapması gerektiğini belirtti.

‘HDP İKİ TUZAĞA DÜŞMEYECEK’

Van Milletvekili Tayip Temel, parti içinden ve dışından yapılan eleştirilere ilişkin de şu değerlendirmede bulundu: “HDP’ye değer verdiği için eleştiri yapan güçler de var. HDP bir çıkış yaptı ama parti içi demokrasiyle ilgili eleştiri yapan da var, partinin daha kapsayıcı olması gerektiğini düşünenler var, Türkiye’deki sorunlar ile Kürt sorununu içine alarak çözülmesi gerektiğini söyleyenler de var, ama bizi bir bölgeye sıkıştırmaya çalışan, Kürt hassasiyetimize daha keskin tavır almamızı çağıran söylemler de var. ‘Sadece Türkiye sorunlarına yoğunlaşın’ demek, HDP’yi sıradan bir parti haline getirmek demektir. HDP’yi diğer partilerden ayıran en önemli fark şudur; Kürt sorununa demokratik çerçevede çözüm istemesi. HDP’yi HDP yapan fark Kürt sorununa cesur bir şekilde vurgu yapan ve bunun çözülmesi gerektiğini önceleyen bir parti olmasıdır. Türkiye’ye demokrasi, Kürde de özgürlük vaat eden bir parti olmasıyla HDP, HDP’dir. İki alanı birlikte uyumlu götüren, birini bir diğerine tercih etmeden siyaset üreten bir partiyiz. Öbür türlü HDP diğer partilere benzemeye başlar, bir bölgeye sıkışır. HDP bu iki tuzağa da düşmeyecek. HDP Kürtlerin demokratik anayasa temelinde hak ve hukuka sahip olmalarını en üst düzeyde savunur. Türkiye’deki bütün toplumun sorunlarını, sınıf, kadın, emekçi sorunlarını da en az Kürt sorunu kadar önemseyen parti, HDP’dir.”

HDP’nin yaşadığı daralmaların da olduğunu söyleyen Temel, mücadele partisi olan HDP’nin baskı ve ateş çemberi içerisinde yer yer kendini korumak için daraldığını belirtti. Temel, HDP’nin yaşadığı baskıların da göz önüne alınarak, eleştirilmesi gerektiğini dile getirdi.

İKTİDAR DEĞİL DEMOKRATİK YÖNETİM

HDP’nin kongreyle birlikte “ülkeyi yönetme yürüyüşünün” de başladığını sözlerine ekleyen Temel, şöyle devam etti: “HDP artık Türkiye’de sadece muhalefet eden bir parti olma sürecini aşmıştır. Kongre bunun ilanıydı. HDP artık ülkeyi yönetmeye aday bir partidir. Yönetme anlayışımız, klasik bir iktidar anlayışı değildir. İktidar anlayışına karşı, ülkeyi demokratik siyaset ve yönetimle yönetmek için kararlı ve iradeli bir yürüyüş başlattık. HDP, Türkiye’deki tüm halklarla birlikte savaşsız ve çatışmasız bir şekilde ülkeyi yönetmek istiyor.”

ERDOĞAN’A YANIT 

Temel, kongre sonrası partilerine yönelik hakaretlere ve saldırılara ilişkin de gerekli cevabı önümüzdeki hafta yeni seçilen HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın grup toplantısında vereceğini belirtti. Temel, Erdoğan’ın Azerbaycan dönüşü yaptığı “Durmadan genel başkan değişir mi? Durmadan genel başkanları değişiyor. Biri gidiyor biri geliyor” sözlerine şu yanıtı verdi: “HDP’nin klasik bir iktidarcı, kişi etrafında örgütlenen proje olmadığının ispatı eş genel başkanların değişikliği. Yoksa bir başarı ya da başarısızlık iklimi değil, HDP kolektif bir akıl, duygu ve düşüncedir. ‘Neden sürekli başkan değiştiriyorlar’ sorusunun tersi şudur: ‘Neden tek adama mahkum olmuyor bu parti?’ Zaten biz ona tenezzül etmeyiz.” 

Röportaj: Berivan Altan - Emrullah Acar
28 Şubat 2020